İmam Cafer zalim bir düzenle işbirliği yapmayı yasaklamıştır
İmam Câfer şöyle buyurmuştur: “Sakın aranızdaki meselelerin çözümü için, zulüm ehlinin hakemliğine başvurmayın
26.04.2022 23:50:00





İmam Câfer şöyle buyurmuştur: "Sakın aranızdaki meselelerin çözümü için, zulüm ehlinin hakemliğine başvurmayın.
Ama aranızda bizim hükümlerimiz hakkında bilgi sahibi olan birine bakın ve onu aranızda hakem tayin edin."
Yine şöyle buyurmuştur
"Bir mü'min, aralarındaki tartışmalı bir meseleden dolayı başka bir mü'mini zalim bir kadının ya da sultanın mahkemesine götürürse ve o da Allah'ın hükmünün dışında bir hüküm verirse o mü'min söz konusu günahın ortağı olur."
Ebu Bâsir İmam Cafer'den şöyle rivayet etmiştir
"Bir adam ile kardeşi arasında bir hak ile ilgili olarak bir anlaşmazlık varsa ve bu adam kardeşini aralarında hakemlik etmeleri için kardeşlerinden birine çağırsa ama o da bu teklifi kabul etmeyip onlara (zâlim kadı ya da sultana gitse), bu kimse şu ayette işaret edilen kimseler mesabesindedir:
"Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tağut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde Tağut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar."
Amr b. Hanzala'dan rivayet edilmiştir
"Ebu Abdullah'a (İmam Câfer) bizim ashabımızdan olup aralarında borç veya miras yüzünden anlaşmazlık olan ve anlaşmazlığın çözümü için sultana veya kadıya müracaat eden iki adamın durumunu, bu tavırlarının câiz olup olmadığını sordum; buyurdu ki:
"Hak veya bâtıl bir hususta olsun onların hükümlerine başvuranlar, Tağut'un hükmüne başvurmuşlardır. Bu mahkemede lehine hüküm verilen kimse de bu onun sabit hakkı da olsa haram bir şeyi almış olur. Çünkü kendisine ait olan hakkı Tağut'un hükmüyle almıştır.
Oysa Allah, Tağut'u tanımamasını, inkâr etmesini emretmişti. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Tağut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde Tağut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar..."
İmam Câfer, zalim bir düzenle işbirliği yapmayı da haram kılmıştır
"Zalimlerin yardımcıları, kıyamet günü Allah bütün kulları arasında hükmünü verinceye kadar ateşten çardakların altında beklerler."
Ali b. Hamza anlatıyor
"Ben-i Ümeyye saltanatının katiplerinden bir arkadaşım vardı. Bir gün bana, "Benim için İmam Câfer ile görüşme izni al" dedi.
Ben de onun için izin istedim. İmamın yanına girince selam verdi ve oturdu. Sonra şöyle dedi: "Sana feda olayım, ben onların (Emevilerin) divanında bulunuyordum. Onların dünyasından çok mal kazandım. O kadar ki, mal talep etmeye ihtiyacım kalmadı."
İmam Câfer buyurdu ki
"Eğer Ümeyyeoğulları kendileri için katiplik edecek, kendileri adına vergi-haraç toplayacak, kendileri adına savaşacak, kendilerinin toplantılarına katılacak kimse bulmasalardı, bizim hakkımızı gasp edemezlerdi. Eğer insanlar onları ve sahip olduklarını kendi hallerine bıraksalardı, sahip olduklarından başka ellerinde bir şey bulamazlardı."
Bunun üzerine o genç dedi ki: "Sana feda olayım, benim için bir çıkış yolu yok mudur?"
Buyurdu ki: "Eğer söylersem yapar mısın?"
Arkadaşım, "Yaparım!" dedi.
İmam buyurdu ki: "Onların divanında bulunurken kazandığın bütün malı bir kenara ayır. Tanıdıklarına malını geri ver. Tanımadıklarının malını da onların adına sadaka olarak dağıt." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Cafer eserinden)
Ama aranızda bizim hükümlerimiz hakkında bilgi sahibi olan birine bakın ve onu aranızda hakem tayin edin."
Yine şöyle buyurmuştur
"Bir mü'min, aralarındaki tartışmalı bir meseleden dolayı başka bir mü'mini zalim bir kadının ya da sultanın mahkemesine götürürse ve o da Allah'ın hükmünün dışında bir hüküm verirse o mü'min söz konusu günahın ortağı olur."
Ebu Bâsir İmam Cafer'den şöyle rivayet etmiştir
"Bir adam ile kardeşi arasında bir hak ile ilgili olarak bir anlaşmazlık varsa ve bu adam kardeşini aralarında hakemlik etmeleri için kardeşlerinden birine çağırsa ama o da bu teklifi kabul etmeyip onlara (zâlim kadı ya da sultana gitse), bu kimse şu ayette işaret edilen kimseler mesabesindedir:
"Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tağut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde Tağut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar."
Amr b. Hanzala'dan rivayet edilmiştir
"Ebu Abdullah'a (İmam Câfer) bizim ashabımızdan olup aralarında borç veya miras yüzünden anlaşmazlık olan ve anlaşmazlığın çözümü için sultana veya kadıya müracaat eden iki adamın durumunu, bu tavırlarının câiz olup olmadığını sordum; buyurdu ki:
"Hak veya bâtıl bir hususta olsun onların hükümlerine başvuranlar, Tağut'un hükmüne başvurmuşlardır. Bu mahkemede lehine hüküm verilen kimse de bu onun sabit hakkı da olsa haram bir şeyi almış olur. Çünkü kendisine ait olan hakkı Tağut'un hükmüyle almıştır.
Oysa Allah, Tağut'u tanımamasını, inkâr etmesini emretmişti. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Tağut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde Tağut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar..."
İmam Câfer, zalim bir düzenle işbirliği yapmayı da haram kılmıştır
"Zalimlerin yardımcıları, kıyamet günü Allah bütün kulları arasında hükmünü verinceye kadar ateşten çardakların altında beklerler."
Ali b. Hamza anlatıyor
"Ben-i Ümeyye saltanatının katiplerinden bir arkadaşım vardı. Bir gün bana, "Benim için İmam Câfer ile görüşme izni al" dedi.
Ben de onun için izin istedim. İmamın yanına girince selam verdi ve oturdu. Sonra şöyle dedi: "Sana feda olayım, ben onların (Emevilerin) divanında bulunuyordum. Onların dünyasından çok mal kazandım. O kadar ki, mal talep etmeye ihtiyacım kalmadı."
İmam Câfer buyurdu ki
"Eğer Ümeyyeoğulları kendileri için katiplik edecek, kendileri adına vergi-haraç toplayacak, kendileri adına savaşacak, kendilerinin toplantılarına katılacak kimse bulmasalardı, bizim hakkımızı gasp edemezlerdi. Eğer insanlar onları ve sahip olduklarını kendi hallerine bıraksalardı, sahip olduklarından başka ellerinde bir şey bulamazlardı."
Bunun üzerine o genç dedi ki: "Sana feda olayım, benim için bir çıkış yolu yok mudur?"
Buyurdu ki: "Eğer söylersem yapar mısın?"
Arkadaşım, "Yaparım!" dedi.
İmam buyurdu ki: "Onların divanında bulunurken kazandığın bütün malı bir kenara ayır. Tanıdıklarına malını geri ver. Tanımadıklarının malını da onların adına sadaka olarak dağıt." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Cafer eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.