IMF şefleri, AKP hükümetine talimat üstüne talimat yağdırıyorlar.Son birkaç hafta içindeki "insanlık dışı" talimatlara bakın Allah aşkına:Hastalara ilaç vermeyi kes, MR ve Tomografi gibi tıbbî teşhis yöntemlerinin parasını her hastadan al?Asgari ücreti aşağı çek, çalışanları açlıktan kır...Kıdem tazminatlarını düşür, işten atmayı kolaylaştır?Çiftçiye taban fiyat verme, anasını ağlat?Şaka değil bunlar.AKP hükümeti bu talimatların yasal düzenlemeleriyle uğraşıyor.70 milyon topyekün, bu kadarı da fazla canım, demeye başladı.Bu işte çok ciddi bir bityeniği var; yoksa akl-ı selim sahibi bir insan bunlara râm olur mu?AKP, kendini IMF'ye kaptırmış gidiyor.Erdoğan ve bazı kurmayları halk arasında IMF'ye karşı güya efelenirlerken, sermayedarlar arasında koşuşturan Ali Babacan birkaç hafta öncesinde olduğu gibi, "AB sürecinde IMF ile yola devam edeceğiz" diyor.Seçim sathına girdiğimiz bu süreçte, bu kadar IMF'ci olmak, IMF'nin aklıyla bu derece halkın anasını ağlatmak, hastasının ilacını kesmek, çalışanına tezgâhlar kurmak hiç de akıl kârı bir iş değildir.Başbakan Erdoğan'ın fındık müstahsiline, buğday çiftçisine, narenciyeciye fırça üstüne fırçaları ise işin cabası?Bu manzaraya genel perspektiften baktığımız zaman ne AKP için, ne de bir başkası için hiç de akıl kârı bir iş olarak görünmüyor.Acaba IMF, Türkiye'yi katıp-karıştırmak, Arjantin'e mi çevirmek istiyor, sorusu akla geliyor. Veya Erdoğan, seçime gitmeyi düşünmüyor mu? Erdoğan, kendine Türkiye'den başka bir yerde ikametgâh mı ayarladı?Böylesi bir süreçte bir yandan millete fırça atıp, öte yandan IMF talimatlarının düzenlemelerini anında yaparak milletin anasını ağlatmak, hangi düzeyde bir "IMF teslimiyetçiliği"nin ifadesi?AKP, neden bu kadar kendini IMF'ye mecbur hissediyor?Bu, taşeronluğun ötesinde bir teslimiyetçilik; ne iş bu?Başbakan, millete bu "teslimiyet"in izahını yapmalıdır. Lakin yapmıyor, yapamaz. Bunların izahı olmaz ki... Neyle izah edecek, Erdoğan?Bütün bunların hiçbiri yoklukla izah edilemez. Parasızlıkla izah edilemez. Kaynak sıkıntısıyla izah edilemez. Adam sıkıntısıyla izah edilemez. Çözümsüzlük ile de izah edilemez.Bilakis ülkemizde kaynak da var, adam da var, üretecek çiftçi de var, ekecek bağ da var, bahçe de var. Milli çözüm de var; BTP'nin Nobel ödülüne aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli de var.Dolayısıyla bu "teslimiyet"çiliğin izahını yapamayan Erdoğan, sadece kendisini ve kendi koltuğunu tartışmaya açmış olmaz; Türkiye'nin bağımsızlığını da tartışmaya açmış olur. Ki, Başbakanlık makamı, bağımsızlığı tartışmaya açma makamı değil, devletin bağımsızlığını koruma makamıdır.IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger, Türkiye'de asgari ücret yüksek, diyor. Türkiye'de asgari ücret, Fransa, ABD ve İspanya gibi ülkelerdeki ücretlerin dahi çok üzerinde, diyor. Diyarbakır'daki, Hakkâri'deki, Bitlis'teki çalışanların asgari ücretlerini azaltın, diyor. İşten çıkartılmaları kolaylaştırmak için kıdem tazminatlarını azatlın, diyor.Türk milletinin ensesinde boza pişiren şu IMF kafası, güya "akıl küpü" diye Ankara'da dolanıyor. AKP de "bu kafa"dan akıl alıyor.Millet de "Lâ havle?" çekiyor? Ne günlere kaldık ya Rabbi!IMF'nin talimatıyla birkaç gün önce hastaların ilaçlarını kesen AKP, şimdi de üç-beş kuruş alan çalışanı açlığa mahkum etmek için IMF'ye kulak asıyor.Daha dün Türkiye Kamu-Sen, 4 kişilik ailenin geçen ayki yoksulluk sınırını "bin 963 YTL 44 YKr" olarak hesapladı. Çalışan tek kişinin "açlık sınırı"nın "754 YTL 14 YKr"ye yükseldi.Çalışanın eline geçen asgari ücret ise 386 YTL?IMF, AKP'ye diyor ki, bu üç kuruşluk asgari ücreti de düşüreceksin? Yetmedi; gariban iççiyi kapı dışarı etmeyi kolaylaştıracaksın, diyor? AKP ise "acaba nasıl yapsak da vatandaşa çaktırmadan bu işi de yapsak" diye koşuşturuyor. Maliye seferber olmuş vaziyette.Yüz binlerce işyeri kapanmış, bir o kadar imalathaneler kepenk indirmiş, bir o kadar fabrika stoplanmış durumda? Bağda-bahçede iş yok; ürün para etmiyor, tarlada kalıyor, çürüyor. Piyasada yaprak kımıldamıyor. Esnaf sinek avlamayı bırakmış; kan ağlıyor.IMF diyor ki, son kalan üç-beş bin çalışanın, emek ve alın teri sahibinin de ücretini azalt; yani piyasayı tamamen yok et, ölsün millet. En milliyetçisinden en liberaline, en dindarından en muhafazakârına kadar bugüne kadar işbaşına gelenler, işte bu "IMF kafası"nın aklıyla iş gördü. Bu akıl batağa batmış eşek gibi, battıkça batıran bir akıl. Bu akıl akıl değil, bu yol yol değil. Çıkmaz sokak bile değil? Batak, batak? Çare ve çözüm yok mu? Var. Hem de yüzlerce bilim adamı tarafından Nobel'e aday gösterilmiş "milli bir çözüm".BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ekonominin kitabını yazdı. Prof. Dr. Baş, öncelikle "tüketiciyi güçlendireceğim, vatandaşın cebine para koyacağım", diyor. Çalışanın asgari ücretinden tüm vergileri kaldıracağım, diyor. "Emek ve üretim karşılığında emisyonu genişletip TL basacağım", Türk milletini faizli ecnebi parasına muhtaç etmeyeceğim, diyor. Yer altı kaynaklarını devlet-millet ortaklığıyla işletmeye açıp, Türk evlatlarını "altın tüccarı" yapacağım, "petrol, bor, maden patronu" yağacağım, diyor. Üretim maliyetlerini de aşağı çekeceğim, faizsiz krediler ile tüketiciyi ve üreticiyi destekleyeceğim, diyor. Hatta 70 milyona "vatandaşlık maaşı" bağlayacağım, diyor. Diyor ve kaynaklarını, formüllerini açıklıyor. 2 kere 2 nasıl 4 ediyorsa, hatta ondan daha kuvvetli bir hesap ile "ekonominin matematiğini" ortaya koyuyor. Faiz ve hortumları kesilecek olan yerli ve ecnebi tüm IMF'ciler, işte bu "milli model"den ve Türk milletinin bu milli model etrafında kenetlenişinden korkuyorlar.AKP hükümeti, Avrasya ülkelerinin tamamının, dünyanın sayılı bilim adamlarının ve yüce milletimizin Milli Ekonomi Modeline ve sahibine bu son derece artarak süren teveccühünü gözlemlemesine rağmen, neden hala aklı IMF'den almaya çalışıyor?! Bu iş, sadece cehaletle, gafletle veya dalaletle izah edilemez.Bu sebeple anası ağlayan yüce milletimizin, eski ve yeniyetme IMF'cilere seçim sandığındaki şamarı çok ağır olacak? Osmanlı şamarı olacak.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019