Kartalkaya'da 36'sı çocuk 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel faciası bizlere bildiğimiz ama çoğunlukla unuttuğumuz bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: İnsan bozulursa, her şey bozulur.
Esasen Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu sözü bu noktada kulağımıza küpe olmalıdır:
"Önce insan… İnsan meselesi halledilmedikçe, hiçbir mesele halledilemez."
Sizler, doktor, hakim, mühendis, memur olabilirsiniz ama önce insanlık değerlerine sahip olmazsanız, o görevlerin hakkını verebilmeniz asla mümkün olmaz.
Oteldeki yangının restoran bölümünde başladığı zaten ifade ediliyordu. Açıklanan detaylara göre, restoran bölümünde kahvaltı hazırlıkları sırasında ızgaradaki kızgın yağ alev alıyor, mutfak çalışanları alevleri yangın tüpüyle değil de suyla söndürmeye çalışıyor. Tabi, alevler daha da artınca korkup dışarı kaçıyorlar ve sonuç 78 can kaybı.
Yangınla ilgili ilk itiraf da dün geldi. Habere göre, otelin muhasebecisi Kadir Özdemir, otelin genel müdürü Emir Aras'a eksiklik raporunu bildiriyor, Aras da, "Bu eksiklikleri gidermek çok masraflı, denetimi iptal edebiliyorsak iptal ettirelim" talimatı veriyor. Bu talimat üzerine otelde yönetici Ahmet Demir, denetim dilekçesini geri çekiyor.
Otelde doğru dürüst bir yangın merdiveni yok, yangın tüpü yok, yangın alarm sistemi yok, personel eğitimsiz, kızgın yağın nasıl söndürüleceğini bilmiyor, yöneticiler vurdumduymaz ve daha niceleri.
Otel yöneticileri bütün bu eksiklikleri biliyor ama geceliğini 30 bin lira almalarına rağmen, masraf olur diye hiçbir eksikliği gidermiyorlar.
Denetim yapması gerekenler denetlemiyor. Denetime gelenler de görmezden gelip gidiyor.
Kısaca "Körler sağırlar birbirini ağırlıyor" ama sonuçta 36 çocuğumuzun de içinde bulunduğu 78 insanımız acı bir şekilde hayatını kaybediyor.
Liyakatsizlik var, kâr hırsı var, bencillik var, görmezden gelme var, eğitimsizlik var, sorumluluk alıp yapmamak var… İşte bütün bu insani vasıflardan yoksunluk böyle bir facianın en temel nedeni.
Kartalkaya'daki yangınla alakalı soruşturma genişletilerek devam ediyor. Şimdiye kadar tutuklanan kişi sayısı 19.
Peki, bu ve benzeri elim hadiselerde 19 değil de, 119 kişi tutuklansa bu tür faciaları önleyebilecek miyiz? Elbette ki suçlu olan, ihmali olan, vazifesini yapmayan herkes cezasını mutlaka çekmeli ama en temel sorun olan liyakat ve eğitim sorunu çözülmeden asla bu tür faciaları bitiremeyiz.
Eğitim insani değerleri topluma kazandırabilmeli ve bu değerlerle donatılmış olan liyakatli kişilere sorumluluklar verilmeli.
Herkes gerçek manada kendi kendisini denetleyecek bir kişiliğe sahip olursa, eğitim sistemimiz bunu sağlarsa, işte o zaman meselelerin kendiliğinden çözüldüğünü göreceğiz.
Kartalkaya'daki faciayla alakalı Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu tespitlerini aktarmak istiyorum:
"Bolu'da bir otelde yangın oldu ve 78 canımızı kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun. Allah hayatını kaybedenlere rahmet sıfatıyla muamele eylesin, arkada kalan yakınlarına ve sevenlerine de sabırlar ihsan etsin. Eğer böyle bir afetle hayatınızı kaybediyorsanız şehit mertebesiyle şereflendirilirsiniz, dolayısıyla oradaki kardeşlerimiz de şehit olmuşlardır."
"Sorumlu kim? Böyle bir tartışma başladı. İşi bir taraftan hukuken değerlendirenler mi dersiniz, bir taraftan siyasi olarak değerlendirme mi dersiniz… herkes bir yerinden tuttu ve birbirine sorumluluk yükleme çabasına girdi. Aslında sorumlu hepimiziz, çünkü biz her şeye 'eyvallah' demeye çok alıştık. Ne olursa olsun işin sonuna kadar gidip hakkımızı, hukukumuzu arama işini bir kenara bıraktık, umudumuzu yitirdik, umutsuz kaldık."
"Hani o 'Bir işin içine girdi ve sonuna kadar gidip sorumlusunu buldu veya gerekli olanı yerine getirdi' vasfımızı bir kenara bıraktık ve 'eyvallah' demeye çok alıştık. Dolayısıyla bu tip hadiselerle ne yazık ki sık sık karşı karşıya kalmak durumunda kalıyoruz. Konya'da da bir elim hadiseyle karşı karşıya kaldık, 3 veya 4 katlı bir bina çöktü."
"Çok yakın zamanda Kilis'in de içinde olduğu bir büyük deprem yaşadık. 11 ilimiz gerçekten çok ciddi sarsıldı, çok ciddi yaralar aldı. Onarılması çok uzun zamanlar alan, bazı şeylerin telafisinin mümkün olmadığı can kayıplarıyla karşı karşıya kaldığımız büyük hadiseler yaşadık ve biz bunları sürekli sık sık yaşar hale geldik ne yazık ki."
"Burada sorumlular arıyoruz ya, millet olarak sorumluluğu üzerimize alıp 'Evet biz bazı şeyleri yanlış yapıyoruz, bazı kararlarımız, seçimlerimiz yanlış' demeyi de herhalde öğrenmemiz lazım. Bunu yaptığımızda bu olayların sorumlularının peşine düşmekten ziyade biz bu olayları yaşamayacağız diye tahmin ediyorum."
"Çünkü dünyada yüzlerce ülke var, milyarlarca vatandaş insan yaşıyor ama bunlarla çok sık karşı karşıya kalan ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti oluyor. Bir an evvel bunlardan kurtulalım, inşallah."
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- İsrail Gazze’de ateşkese kapıları kapattı / 20.03.2025
- Yargı, muhalefeti cezalandırma aracı mı? / 18.03.2025
- Trump planı mı, Mısır planı mı? / 15.03.2025
- Salih Müslim: YPG silah bırakmayacak / 13.03.2025
- YPG’nin silah bırakmayacağı kesinleşti / 12.03.2025
- Suriye'de bundan sonra birlik sağlanabilir mi? / 11.03.2025
- Bu faiz oranıyla, bu enflasyon mümkün mü? / 07.03.2025
- PKK bitecek mi, daha da güçlenecek mi? / 06.03.2025