Gazze'de 7 günlük insani aranın ardından İsrail tüm gücüyle Gazze Şeridi'nin tamamına vahşice saldırmaya başladı.
İnsani ara devam ederken bile İsrailli yetkililer Gazze'ye daha güçlü bir şekilde saldıracaklarını açıkça belirtiyorlardı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, çatışmalara verilen "insani aranın" sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'ne saldırılarının "daha şiddetli ve tüm bölge boyunca" olacağını söyleyerek "İşimiz bitene kadar durmayacağız" ifadesini kullanmıştı.
İsrail Başbakanı Netanyahu da, esir takası için varılan "insani aranın" son bulmasından sonra İsrail ordusunun yeniden Gazze'ye saldıracağını dile getirerek, "Son günlerde bir soru duydum; İsrail, rehinelerimizi iade etme aşaması bittikten sonra savaşa geri dönecek mi' Cevabım kesin bir evet. Sonuna gelinceye kadar savaşa dönmememiz gibi bir yol yok" demişti.
İşin garip tarafı, İsrail'in en yetkili iki kişisi, Başbakanı ve Savunma Bakanı bu kadar net "saldırı" açıklamaları yaparken, dün başlattıkları saldırılardan yine Hamas'ı sorumlu tuttu.
İsrail'in saldırıları başladıktan sonra Netanyahu, Hamas'ın "mutabakata uygun biçimde bugün tüm kadın esirleri bırakmadığını ve İsrail'e doğru roket fırlattığını" savunarak abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yeniden saldırıya başladıklarını duyurdu. Netanyahu, "Savaşmaya dönerek İsrail hükümetinin savaşın amaçlarına bağlı kaldığını vurgulayacağız. Amaçlar, İsrailli esirlerin serbest kalması, Hamas'ı ortadan kaldırmak, Gazze'nin İsrail'e yeniden tehdit oluşturmamasını sağlamak" dedi.
Aynen kurt-kuzu hikayesi gibi… Hikaye o ki, derenin yukarı tarafında bulunan kurt, aşağıda su içen kuzuyu gözüne kestirip, gerekçe olarak "Suyumu bulandırıyorsun" diyor.
Gollant'ın açıklamalarında Gazze'nin tüm bölgelerine saldırılacağı ifade ediliyor.
Ve insani ara sonrası, İsrail, daha önce güvenli bölge olarak ilan ettiği Gazze Şeridi'nin güneyine de kapsamlı saldırı başlatma sinyali vererek en büyük yerleşim yeri Han Yunus'u "savaş alanı" ilan etti.
İsrail güçleri, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'un 4 bölgesine havadan broşürler atarak halka tahliye uyarısında bulundu. Broşürlerde, "El Karara, El Huzaa, Absan ve Beni Suheyle sakinlerine: Bölgeyi acilen boşaltıp Refah bölgesindeki barınaklara gitmeniz gerekmektedir. Han Yunus kenti tehlikeli savaş bölgesidir" ifadeleri kullanıldı.
Bu da gösteriyor ki, İsrail nasıl Gazze'nin kuzeyini işgal edip, buradaki Filistinlileri güneye doğru zorla göç ettirdiyse, aynı zulmü Gazze'nin güneyinde de yapacak. Peki, kuzeyden gelenlerle beraber 2 milyondan fazla nüfusun sıkışıp kaldığı güney nereye göçe zorlanacak?
İsrail'in açıklamalarına bakılırsa bu hiç de umurlarında değil. "Mısır alırsa Mısır'a, almazsa başka ülkelere gitsinler, yoksa biz operasyonlara devam edip kalanları öldüreceğiz" mesajı veriyorlar.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail ile Hamas arasındaki mutabakat kapsamında 7 gün uygulanan ve bu sabah sona eren "insani ara"nın sağlık sistemine faydası olmadığını belirtti.
Çünkü İsrail'in bu insani aradan maksadı, esirlerin kurtarılması konusunda uluslararası ve İsrail'in içinden gelen kamuoyu baskısını bir nebze azaltmaktı.
Onlar, hiçbir zaman bu insani ara ile Gazze'deki yaraların sarılmasını hedeflemediler. Uluslararası baskı olmasa Hamas'ın elindeki İsrailli esirler de umurlarında değil.
Her zaman ifade ediyoruz, İsrail'in asıl hedefi Gazze'yi tamamen boşaltmak.
İsrail'in bu topraklarda Arz-ı Mev'ud hesabı var, onu hayata geçiriyor.
İsrail'in saldırılara yeniden başlamasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in son yaptığı ziyarette yaptığı açıklamanın etkisi büyük.
Blinken, "ABD'nin Gazze'de kalıcı bir ateşkesten yana olmadığını" belirterek, saldırılara yeşil ışık yaktı. İsrail de mesajı aldı.
ABD, kalıcı bir ateşkesten yana değil, çünkü bölgede bir vatan projesi var.
İsrail kalıcı bir ateşkesten yana değil, çünkü büyük İsrail devleti projesi var.
Bu iki işgal projesi eninde sonunda karşı karşıya gelecek, çatışacak ama o zamana kadar bu iki ülkenin işgalleri, saldırıları, soykırım girişimleri asla durmayacak.
Bölgede kan ve gözyaşının dinmesinin tek bir çözümü var; o da İsrail'in Ortadoğu'dan tamamen çıkması, ABD'nin ise elini bu coğrafyadan çekmesi…
Bunun için de İslam ülkelerinin Ehl-i Beyt ortak paydasında bir ve beraber olmaları gerekiyor.
- Trump’ın dönüşü, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkiler? / 08.11.2024
- Barış süreci dediler yine kavga getirdiler / 06.11.2024
- ‘Alırken kepçeyle verirken kaşıkla’ / 05.11.2024
- Allah, Türk milletine bağımsızlığı Atatürk’le nasip etti / 02.11.2024
- ‘Emperyal güçler Kıbrıs'ı istiyor’ / 01.11.2024
- BTP’den örnek Cumhuriyet kutlaması / 30.10.2024
- Bağımsızlık yürüyüşü Cumhuriyetle taçlandı / 29.10.2024
- Türk milleti gerçek Atatürk’ü O’ndan öğrendi / 26.10.2024
- İmtiyaz bölünmeyi getirir, terörü bitirmez / 25.10.2024