"Siyaset yapacak insan madden ve manen doyuma ulaşmış olmalı ki, siyasete artı bir değer katabilsin. Yoksa koltuğun hayrını görmenin hesabı, ülkenin geleceğini riske sokar."
Bu sözler BTP Lideri Hüseyin Baş'a ait. Sayın Baş'ın bu tespiti çok geniş yelpazede değerlendirilmelidir.
Ben bu sözlerden ülkemiz siyasetinin, siyasilerinin ve gündemlerinin milletin gerçeklerinden çok ama çok uzak olduğunu anlıyorum.
Özellikle Meclis'teki partilerin başta liderleri olmak üzere temsilcileri, milletin ekonomik, sosyal, kültürel hatta inanç bağlamında bile çok uzağındalar.
Örnek mi istiyorsunuz? Geçen hafta Meral Akşener Hanımefendi; "Sayın Erdoğan! Ben, sana daha en başından, sarayın sakıncalarını söyledim. Saray, insanı milletinden koparır, gerçeklerden koparır, başka bir sanal evrene hapseder, dedim" cümlelerini kurmuştu.
Aynı gün AKP Genel Başkanı Erdoğan da; "Kendilerini halkın içinde, bizi de sarayda sefa süren olarak göstermeye çalışmıyorlar mı orası artık sözün bittiği yere dönüşüyor. Biz bugün de milletimizle birlikteyiz" dedi.
Halkın içine gidelim. Bugünlerde gündem Mahir Ünal'ın telefon üzerinden yaptığı şov!
"Bir delikanlı geldi. 'Bizi mahvettiniz, bizi öldürdünüz' dedi. 'Telefonunu alabilir miyim' dedim. IPhone 6. 'Kaça aldın' dedim. '3 bin 400 lira mı, 4 bin 500 lira' mı dedi, '24 taksitle aldım' dedi. 'İnternet paketi de var mı?' dedim. 'Var' dedi. 'Ayda kaç para ödüyorsun buna?' dedim. 'Ayda 450 lira ödüyorum' dedi."
Bu bakış açısı hakkında herkes bir şeyler yazdı, çizdi. En başta o çiftçi kardeşime diyorum ki, seni fena keklemişler. Bir daha hat üzerine telefon alma. Bire, iki koyuyorlar.
Bak! Ülke kaçak telefon kaynıyor. Neden? Gümrük ve vergiden ötürü. Eğer bir vekil veya parti yöneticisiyle karşılaşırsan (!) bu ülkede telefon üretecek beyin ve kapasite yok mu? 18 yılda yerli ve milli bir telefon neden üretemediniz? Önünüzü mü kestiler, diye sor!
35 milyar dolardan fazla paranın cep telefonlarına gittiğini okuyoruz. Neden bu parayı elin gavurlarına kaptırdınız? Bizi neden ABD, Çin, Kore mallarına mahkum ettiniz, diye de ekle!
Bu sorulara emin olun cevap veremezler. Sahi, 'artık uzay ligindeyiz' diyenler, neden yerli ve milli bir telefon üretemediler de 35 milyar doları yurt dışına gönderdik?
Siyasete dönersek! Mahir Ünal'ın bu çıkışı aslında yönetim mantığıdır. "İtibardan tasarruf olmaz" diyenlerin, halka bakışıdır ve bu bakışı kabul ettirmişlerdir.
Sokakta bir AKP'li ile konuşun! Size koca koca binaları, arabalarla dolu sokakları, tatil beldelerini vs. gösterir ve der ki; Hani nerede açlık?
Devletin ve milletin katrilyonlarca borcunu anlatmaya kalkarsan, anlamazlar. Çünkü yaşadığına ve gerçeklere değil gördüklerine inandırılmış bir profil vardır karşınızda.
Mahir Ünal'ın mantığı Meclis'teki, "karnına kuru ekmek giriyorsa aç değildir" anlayışının sahaya yansımasıdır. Senin neyine IPhone 6, demektir. Bu köyde fünyeli fötür şapkayı sadece ağalar takar. Sen köylüsün haddini bil, demektir.
Onun için BTP Lideri Hüseyin Baş'ın mesajını iyi anlayın; "Önemli tavsiye! Olur da bir bakan veya milletvekili ile karşılaşıp derdinizi söyleme ihtimaline karşı mutlaka yanınızda bir tuşlu telefon bulundurun."
Bak çiftçi kardeşim! Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, 49 ilde 15 bin 41 kişi ile yaptığı Türkiye Hane Halkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması sonuçlarını okumadın mı?
Araştırmaya göre toplumun sadece yüzde 20'si son 12 ayda tasarruf edebildiğini ve para biriktirdiğini söylemiş.
Türkiye'deki ailelerin yüzde 53'ü son 12 ayda gelirinin giderini karşıladığını ve tasarruf edemediğini belirtirken, yüzde 16'sı "Tasarruf etmek bir yana geçmiş dönemde biriktirdiklerimizi harcıyoruz", yüzde 12'si "Hiç tasarrufumuz yok, borçlanıyoruz" demiş.
Sen de kalkmış IPhone 6 almışsın. Olur mu, yakışır mı?
Unutma! Kızılderili bilgenin dediği gibi;
"Ne zaman kendi dertlerimizle ilgili düş görmeyi unuttuk, işte o zaman beyaz adam karşısında yenilmeyi hak ettik."
Biz, yenilmeyeceğiz! Rüyalarımızı hayallerimize, hayallerimizi iktidara ve hizmete dönüştüreceğiz." (BTP Lideri Hüseyin Baş)
Ha! Benim telefon 2 bin 100 TL.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024