Hani sirklerde yüksekçe bir ip çekilir. Sonra ip cambazları, ellerinde bir sopa ile bu ip üzerinde yürüyerek, değişik hareketler yaparlar. Seyirciler ise hayretler içerisinde çılgınca alkışlarlar.
AKP de büyük bir şişe dolusu baldıran zehrini ağzına almış, elinde uzun bir sopa ki, bu sopanın bir ucunda ABD, diğer ucunda AB, ipin üzerinde gösteri yapıyor. Milletimiz ise bu gösteriyi cesaret, kahramanlık olarak algılayıp, alkışlıyor.
Oysa sirkteki ip cambazları düştükleri zaman yumuşak minderin üstüne düşüyorlar. İpe başka cambaz çıkıyor. AKP düştüğü zaman ise baldıran zehiri hepimizin midesine inecek, AB ve ABD ise boynumuza binecek.
AKP bu süreçten vazgeçmeyeceğini ısrarla vurguluyor. Erdoğan’ın “ana” ve “yavru” olarak tariflendirdiği muhalefet ise halkın karşısında AKP’yi dengede tutmak için elinden geleni yapıyor.
Muhalefet siyaseti bırakmış adeta gazetecilik yapıyor. Sırf Erdoğan ve vekillerine laf yetiştirme gayretinde. Sizin göreviniz iktidara laf yetiştirmek değil ki! Laf söylenecekse, eleştiri yapılacaksa bunu bizler (az sayıda da olsa gazeteciler) yapıyoruz. Siz çözüm üretsenize, millete alternatif sunsanıza…
Ama muhalefetin bir çözümü yok. Haliyle ya Cem Yılmaz’ı, ya da Recep İvedik’i oynayarak milletin sempatisini kazanmaya çalışıyorlar.
İddia ediyorum! CHP ve MHP vekilleri, Meclis’teki komisyonlardan çekilsinler, seçim bölgelerine gidip, sadece vatandaşla muhatap olsunlar, iktidar hakkında tek kelime etmesinler, Erdoğan yerinden santim bile kıpırdayamaz.
***
Yerel seçimler yaklaşıyor. AKP zaten her icraatını propagandaya dönüştürüyor. Onun dışında Rize, Zonguldak ve İstanbul’un kutsal şehirlerarasına girmesi, son olarak değişen dört bakanla (ki yeni bakanların seçim bölgelerinin belediyeleri başka partilerdeydi) halka verilen mesaj.
Katrilyonları bulan ve adına sosyal yardım denen seçim yatırımları. Sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısı 2012 itibariyle 6 milyon 370 bin kişiye ulaştı. Yani her 12 kişiden 1’i devletten yardım alarak geçimini sağladı. Toplam 19 milyar 595 milyon TL’lik kaynak yardımlar için kullanılırken her yardım kalemi, önceki yıla göre yüzde 10-30 arasında arttı. Ayrıca belediyelerdeki taşeron işçilere kadro sözü vs. hep seçim yatırımı.
Son olarak Karabük’te, resmi araçla vatandaşlara AKP’ye kayıt olmaları karşılığında yapılan yardımlar, ülkemizdeki siyasi ve sosyal ahlaksızlığa bir kez daha örnek teşkil etti.
Medyada yer alan görüntülerde bu yardımı dağıtan başı örtülü AKP’li kadınların zekâttan bahsetmeleri, düştüğümüz manevi çukurun bir başka göstergesidir. Zekât Allah’ın farzıdır. Allah’ın emri ve rızası için verilir, verilmek zorundadır. AKP’nin rızası için verilmez, alınmaz.
CHP ise her zamanki gibi aday sıkıntısı çekiyor. Başlamış bir Mustafa Sarıgül tartışması gidiyor. CHP’li bir yönetici olsam bu tartışmaları kendime hakaret sayarım. Ne yani! CHP’de adam mı kalmadı ki, Sarıgül’ün himmetine kaldılar.
CHP’nin en çok kabul gören ismi Muharrem İnce bile Sarıgül hayranı çıktı. Kim Mustafa Sarıgül? “Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam bende, Öcalan ile görüşürdüm” diyen kişi. Ayrıca bu görüşmelerin Öcalan’la değil Kürt halkıyla olduğu, anlayışını savunan kişi. Yani? Artık yahnisini siz yapın…
Ayrıca şunu da ifade edeyim ki, Sayın İnce, Diyanet İşleri Başkanını siyaset yapmakla suçluyor. Ve fetvayı veriyor; “Bu adamın arkasında namaz kılınmaz.”
Hadi diyelim ki Sayın Görmez siyaset yapıyor! Sayın İnce! Sen ne yapıyorsun? Eğer fetva vereceksen, çıkar dokunulmazlık zırhını, giy cübbeyi…
***
Hilal Kaplan. AKP’nin medyadaki türbanlılarından… Din derslerine karşı çıkan, kilisede namaz kıldığını, haç şeklinde ellerini birleştirerek dua pozu veren ama mum yakmadığını ifade eden bayan. Din konusunda fetva verecek kadar psikoloji eğitimi almış bir kadın. (Bilgi Üniversitesi Psikoloji mezunu)
Son olarak bir programda “Türk Bayrağının” isminin değişmesi, gerektiğini savunan bu bayan, aynı programda MHP’nin Bursa mitingini de bayağı eleştirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nde, Türk Bayrağının isminin değiştirilmesi gerektiğini cesaretle (!) söyleyen bu bayanın, program esnasında, moderatörün “Devlet Bahçeli yayına bağlanmak istiyor” şeklindeki, şakası karşısında yüzündeki pudraların nasıl çatladığını görmenizi isterdim…
AKP de büyük bir şişe dolusu baldıran zehrini ağzına almış, elinde uzun bir sopa ki, bu sopanın bir ucunda ABD, diğer ucunda AB, ipin üzerinde gösteri yapıyor. Milletimiz ise bu gösteriyi cesaret, kahramanlık olarak algılayıp, alkışlıyor.
Oysa sirkteki ip cambazları düştükleri zaman yumuşak minderin üstüne düşüyorlar. İpe başka cambaz çıkıyor. AKP düştüğü zaman ise baldıran zehiri hepimizin midesine inecek, AB ve ABD ise boynumuza binecek.
AKP bu süreçten vazgeçmeyeceğini ısrarla vurguluyor. Erdoğan’ın “ana” ve “yavru” olarak tariflendirdiği muhalefet ise halkın karşısında AKP’yi dengede tutmak için elinden geleni yapıyor.
Muhalefet siyaseti bırakmış adeta gazetecilik yapıyor. Sırf Erdoğan ve vekillerine laf yetiştirme gayretinde. Sizin göreviniz iktidara laf yetiştirmek değil ki! Laf söylenecekse, eleştiri yapılacaksa bunu bizler (az sayıda da olsa gazeteciler) yapıyoruz. Siz çözüm üretsenize, millete alternatif sunsanıza…
Ama muhalefetin bir çözümü yok. Haliyle ya Cem Yılmaz’ı, ya da Recep İvedik’i oynayarak milletin sempatisini kazanmaya çalışıyorlar.
İddia ediyorum! CHP ve MHP vekilleri, Meclis’teki komisyonlardan çekilsinler, seçim bölgelerine gidip, sadece vatandaşla muhatap olsunlar, iktidar hakkında tek kelime etmesinler, Erdoğan yerinden santim bile kıpırdayamaz.
***
Yerel seçimler yaklaşıyor. AKP zaten her icraatını propagandaya dönüştürüyor. Onun dışında Rize, Zonguldak ve İstanbul’un kutsal şehirlerarasına girmesi, son olarak değişen dört bakanla (ki yeni bakanların seçim bölgelerinin belediyeleri başka partilerdeydi) halka verilen mesaj.
Katrilyonları bulan ve adına sosyal yardım denen seçim yatırımları. Sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısı 2012 itibariyle 6 milyon 370 bin kişiye ulaştı. Yani her 12 kişiden 1’i devletten yardım alarak geçimini sağladı. Toplam 19 milyar 595 milyon TL’lik kaynak yardımlar için kullanılırken her yardım kalemi, önceki yıla göre yüzde 10-30 arasında arttı. Ayrıca belediyelerdeki taşeron işçilere kadro sözü vs. hep seçim yatırımı.
Son olarak Karabük’te, resmi araçla vatandaşlara AKP’ye kayıt olmaları karşılığında yapılan yardımlar, ülkemizdeki siyasi ve sosyal ahlaksızlığa bir kez daha örnek teşkil etti.
Medyada yer alan görüntülerde bu yardımı dağıtan başı örtülü AKP’li kadınların zekâttan bahsetmeleri, düştüğümüz manevi çukurun bir başka göstergesidir. Zekât Allah’ın farzıdır. Allah’ın emri ve rızası için verilir, verilmek zorundadır. AKP’nin rızası için verilmez, alınmaz.
CHP ise her zamanki gibi aday sıkıntısı çekiyor. Başlamış bir Mustafa Sarıgül tartışması gidiyor. CHP’li bir yönetici olsam bu tartışmaları kendime hakaret sayarım. Ne yani! CHP’de adam mı kalmadı ki, Sarıgül’ün himmetine kaldılar.
CHP’nin en çok kabul gören ismi Muharrem İnce bile Sarıgül hayranı çıktı. Kim Mustafa Sarıgül? “Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam bende, Öcalan ile görüşürdüm” diyen kişi. Ayrıca bu görüşmelerin Öcalan’la değil Kürt halkıyla olduğu, anlayışını savunan kişi. Yani? Artık yahnisini siz yapın…
Ayrıca şunu da ifade edeyim ki, Sayın İnce, Diyanet İşleri Başkanını siyaset yapmakla suçluyor. Ve fetvayı veriyor; “Bu adamın arkasında namaz kılınmaz.”
Hadi diyelim ki Sayın Görmez siyaset yapıyor! Sayın İnce! Sen ne yapıyorsun? Eğer fetva vereceksen, çıkar dokunulmazlık zırhını, giy cübbeyi…
***
Hilal Kaplan. AKP’nin medyadaki türbanlılarından… Din derslerine karşı çıkan, kilisede namaz kıldığını, haç şeklinde ellerini birleştirerek dua pozu veren ama mum yakmadığını ifade eden bayan. Din konusunda fetva verecek kadar psikoloji eğitimi almış bir kadın. (Bilgi Üniversitesi Psikoloji mezunu)
Son olarak bir programda “Türk Bayrağının” isminin değişmesi, gerektiğini savunan bu bayan, aynı programda MHP’nin Bursa mitingini de bayağı eleştirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nde, Türk Bayrağının isminin değiştirilmesi gerektiğini cesaretle (!) söyleyen bu bayanın, program esnasında, moderatörün “Devlet Bahçeli yayına bağlanmak istiyor” şeklindeki, şakası karşısında yüzündeki pudraların nasıl çatladığını görmenizi isterdim…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025