"Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir gazap nedenidir." (Saf, 2-3)
Bu ayeti lise yıllarımdan bugüne insanlar ile olan ilişkilerimde, bir söz veya vaatte bulunacağım zaman hep aklıma, gözümün önün gelir. Çünkü Allah'ı (c.c) gazaplandırmaktan korkuyorum.
Diğer yandan Peygamber Efendimizin (s.a.av.) mümin ve münafık tanımlarını her daim kendime ayna yapma gayretinde olmuşumdur.
Efendimiz ne buyuruyordu; "Mümin elinden ve dilinden insanların emin olduğu kimsedir."
Yine Peygamberimiz, yalan söyleyeni, söz verdiği zaman tutmayanı ve emanete hıyanet edeni münafık olarak tariflendirmiştir.
Münafıklar ise insanların en şerlileridir, en aşağı tabakada yani kafirlerden daha aşağı tabakada olan kimselerdir. Rabbim, bizleri bu hallere düşmekten korusun.
İmam Ali (a.s) Efendimiz ise 'söz dilindeyken o senin esirindir. Dilden çıktı mı sen, onun esiri olursun' buyuruyor.
Diğer taraftan ayet ve hadislerde müminlerin vasıfları genişçe anlatılır. Güvenilirdir, yalan söylemez, sözünde durur, emaneti can bilir, saygılıdır, birleştiricidir, asla insanları kınamaz, tatlı dillidir, uyarıcıdır, kendisi için istediğini kardeşi için isteyendir, üstünlük taslamaz, kibirlenmez gibi birçok üstün vasıfları vardır.
Hele hele toplum önüne geçip insanları uyarmak, ikaz ve irşat etme gayretine girenlerin söz, fiil ve davranışlarına çok daha dikkat etmesi lazımdır.
Prof. Dr. Haydar Baş şu değerlendirmesi ne demek istediğimi daha net anlatacaktır;
"Davranış çok mühimdir. Hele mesleği, İslam'ı tebliğ olan insanların, İslam'ı bir kuyumcu nezaketi ve nezafetinde sergilemesi lazımdır.
Kuyumcu en nadide eşyayı satar. Ama gidin, bakın kendide çok temizdir. Niye? Çünkü sattığı malın mukabili olan tezgâhlamayı yapabilsin. Aksi takdirde kaba, saba bir adam olsa kimse yanına uğramaz.
Bizim, inanan insanlar olarak birbirimize tavsiyelerimiz, ikaz ve irşat sözlerimiz Allah'ın (c.c) dinini gerekleridir.
O'nun hükümleridir, gerekleridir, yasaklarıdır. O halde biz bir kuyumcudan daha iyi giyinmeliyiz veya giyinmesini bilmeliyiz.
Konuşmasını, hareket etmesini, davranış tarzını tespit etmeliyiz. Müminler olarak bunu yaptığımız zaman bize insanların, itimat edenlerin sayısı artacaktır…" (Yaşayan Kur'an; Sünnet sh:36)
Dünden bugüne toplumumuzda kendisini irşat ehli olarak tanıtan birçok kurum ve kişiler vardır ve bu kişi ve yapılar çok büyük maddi güç ve siyasi desteklere sahiptirler.
Ama topluma bakıyorsun (!) düzelecek yerde her geçen gün daha kötüye gidiyor.
Demek ki, dindar gençlik, altın nesil, özlenen nesil söylemiyle yıllardır milletin önünde olanlar bir yerde yanlış yapıyor ki, millet bunların sözlerine itibar etmiyor.
Dinimizin temel ölçüsüdür; Kelime-i Şahadet getiren Müslüman'dır. Ama bu söylem sahiplerine bakıyorsun insanları mezheplerine, meşreplerine, siyasi görüşlerine, giyim ve yaşam tarzlarına vs. bakarak sınıflandırmış, ayrıştırmış hatta hiç çekinmeden tekfir ve tehdit ediyorlar.
Sonrada dindar nesil, altın nesil.
Kim inanır, kim güvenir?
Sırf insanları, kendilerine inandırmak için öyle iddialarda bulunuyorlar ki, akıl alır gibi değil.
Birisi, Azrail (a.s) canını almaya gelmiş ama şimdi zamanı değil diyerek geri göndermiş. Diğeri uzay mekiğinin vidaları sökerek, düşürüp aya gitmesini engellemiş. Bir diğeri cehenneme götürülüyorsan bizim adımız ver, anında kurtulursun gibi iman ve ahlakın kabul etmeyeceği cümleleri kuruyorlar. Sonrada biz irşat ehliyiz, diyorlar. Sizler, insanların kalplerini katlettiniz.
Birde Diyanet İşleri Başkanlığı var. Kendisine bağlı 100 küsur bir imama doğru dürüst kıraat öğretemeyen, cami cemaati ile iletişim kuramayan Diyanet, ülkemize gelen turistlere ve Avrupa'ya İslam'ı anlatacakmış!
Neyse!!!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024