İsmail Saymaz yine Kılıçdaroğlu'nu yazdı: CHP'nin 31 Mart’ başarısında payı yok
"Kılıçdaroğlu'nun 31 Mart’taki başarıda güncel bir katkısı, rolü ve payı yoktur."
15.04.2024 07:40:00
Sözcü
Sözcü





Sözcü yazarı İsmail Saymaz, son aylarda en sık yazdığı ismi bir kez daha yazdı. "31 Mart'ta CHP'nin kazandığı başarıda Kılıçdaroğlu'nun etkisi ve payı var mı?" diye soran Saymaz, yaptığı tahlilin sonunda payı olmadığına karar verdi.
Yazısının başında Kılıçdaroğlu'nun bugünkü başarıdaki payına değinen Saymaz, bunu şu şekilde anlattı:
"Çünkü...
Kılıçdaroğlu, CHP'nin pas tutmuş kapılarını muhafazakarlara ve Kürtlere açma cesaretini gösterdi.
CHP'yi Kürt siyasi hareketini düşmanlaştırmayan, Kürtlerin demokratik temsiliyetini destekleyen, uğradığı hukuksuzluklara itiraz eden sosyal demokrat bir çizgiye getirdi.
CHP'yi muhafazakarların dünyasında siyasi misafir olmaktan çıkardı. Başta üniversiteler ve kamuda başörtüsü serbestisi olmak üzere antidemokratik kısıtlamalarda CHP'lileri yumuşattı. Bugün "Türban üniversitelerde tekrar yasaklansın mı?" diye sorsanız "Evet" diyecek CHP'li bulamayabilirsiniz.
Kılıçdaroğlu'nun 'Helalleşme' adını verdiği politikalar seti parti kurullarında alınmış bir karara dayanmıyordu. Genel başkan yardımcıları bile 'Helalleşme'yi Twitter'da izledi.
Kılıçdaroğlu, parti kurullarının değişime kapalı olduğunu düşündüğü için (Ki haksız değildi) CHP'yi dar bir klik ve sayısı belirsiz danışmanlar grubuyla yönetti.
CHP lideri girdiği her seçimi kaybetmenin getirdiği öğrenilmiş çaresizlikle bu açılımları yaptı. Altılı Masa da aynı zaruretten doğdu.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin yüzde 25'lik cam tavanı kıramayacağını kaderci bir kabullenişle benimsemişti. O halde... Ne yapmalıydı?
Cam tavanı ittifaklarla kırabilirdi.
CAM TAVANI İTTİFAKLA KIRMAK
İlk önce 2018 yılında seçime katılabilmesi için İyi Parti'ye 15 milletvekili verildi. Sonra İyi Parti, Saadet ve Demokrat'la Millet İttifakı kuruldu.
CHP'nin, kapısına gidemediği, gitse de yüz bulamadığı muhafazakarlarla Saadet, milliyetçilerle İyi Parti ve merkez sağla Demokrat üzerinden köprüler oluşturuldu.
Millet İttifakı, 2023'te Gelecek ve DEVA'yı kapsayarak, Altılı Masa'ya dönüştürüldü.
Kılıçdaroğlu, ortaklarından habersiz Zafer'le gizli nikah kıydı. Cumhurbaşkanı adaylığında HDP'nin desteğini aldı. Türk siyasi tarihinin en geniş tabanlı koalisyonuydu.
Kılıçdaroğlu, yüksek bir organizasyon becerisi ve liderlik performansı gösterdi.
Gel gör ki...
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığına destek karşılığında milletvekilliği ve hayali bakanlık dağıttığı Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat'ın tabanlarının olmadığını hesap edemedi."
Kılıçdaroğlu'nun 'Dersimli' referasının Kılıçdaroğlu'na sonsu bir kredi sağladığını iddia eden Saymaz, Kılıçdaroğlu'nun 'Dersimli' olduğu için peşinen solcu, İmamoğlu ise Trabzonlu olduğu için sağcı sayıldığını iddia etti.
İSTANBUL VE ANKARA BAŞARISI
Saymaz, İmamoğlu ve Yavaş'ın siyaset sahnesinde güçlü aktörler haline gelmesinin de Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde olduğunu şu satırlarla teslim etti:
"Hakkını teslim etmek gerekir.
2019'da anketlere itibar ederek, İmamoğlu'nu (O'nun itirazına rağmen) İstanbul'a aday gösteren de, bütün Parti Meclisi'ni karşısına alarak, Ankara'da Yavaş'ı tercih eden de Kılıçdaroğlu'ydu.
Bu tercihleri İmamoğlu ve Yavaş'ın ilçe belediye başkanı olmaktan çıkıp ulusal çapta siyasetçi olmasını sağladı."
"31 MART'TA PAYI YOKTUR"
Saymaz, yazısının sonunda ise "Kılıçdaroğlu'nun 31 Mart'ta payı var mı?" sorusuna, "7. CHP Genel Başkanı'nın 31 Mart'taki başarıda güncel bir katkısı, rolü ve payı
yoktur. Aksine kurultayda kaybettiği liderliğe kavuşmak için 31 Mart'ı fırsat ve imkan olarak gördüğünü söylersek haksızlık etmiş olmayız" diyerek yanıt verdi.
Yazısının başında Kılıçdaroğlu'nun bugünkü başarıdaki payına değinen Saymaz, bunu şu şekilde anlattı:
"Çünkü...
Kılıçdaroğlu, CHP'nin pas tutmuş kapılarını muhafazakarlara ve Kürtlere açma cesaretini gösterdi.
CHP'yi Kürt siyasi hareketini düşmanlaştırmayan, Kürtlerin demokratik temsiliyetini destekleyen, uğradığı hukuksuzluklara itiraz eden sosyal demokrat bir çizgiye getirdi.
CHP'yi muhafazakarların dünyasında siyasi misafir olmaktan çıkardı. Başta üniversiteler ve kamuda başörtüsü serbestisi olmak üzere antidemokratik kısıtlamalarda CHP'lileri yumuşattı. Bugün "Türban üniversitelerde tekrar yasaklansın mı?" diye sorsanız "Evet" diyecek CHP'li bulamayabilirsiniz.
Kılıçdaroğlu'nun 'Helalleşme' adını verdiği politikalar seti parti kurullarında alınmış bir karara dayanmıyordu. Genel başkan yardımcıları bile 'Helalleşme'yi Twitter'da izledi.
Kılıçdaroğlu, parti kurullarının değişime kapalı olduğunu düşündüğü için (Ki haksız değildi) CHP'yi dar bir klik ve sayısı belirsiz danışmanlar grubuyla yönetti.
CHP lideri girdiği her seçimi kaybetmenin getirdiği öğrenilmiş çaresizlikle bu açılımları yaptı. Altılı Masa da aynı zaruretten doğdu.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin yüzde 25'lik cam tavanı kıramayacağını kaderci bir kabullenişle benimsemişti. O halde... Ne yapmalıydı?
Cam tavanı ittifaklarla kırabilirdi.
CAM TAVANI İTTİFAKLA KIRMAK
İlk önce 2018 yılında seçime katılabilmesi için İyi Parti'ye 15 milletvekili verildi. Sonra İyi Parti, Saadet ve Demokrat'la Millet İttifakı kuruldu.
CHP'nin, kapısına gidemediği, gitse de yüz bulamadığı muhafazakarlarla Saadet, milliyetçilerle İyi Parti ve merkez sağla Demokrat üzerinden köprüler oluşturuldu.
Millet İttifakı, 2023'te Gelecek ve DEVA'yı kapsayarak, Altılı Masa'ya dönüştürüldü.
Kılıçdaroğlu, ortaklarından habersiz Zafer'le gizli nikah kıydı. Cumhurbaşkanı adaylığında HDP'nin desteğini aldı. Türk siyasi tarihinin en geniş tabanlı koalisyonuydu.
Kılıçdaroğlu, yüksek bir organizasyon becerisi ve liderlik performansı gösterdi.
Gel gör ki...
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığına destek karşılığında milletvekilliği ve hayali bakanlık dağıttığı Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat'ın tabanlarının olmadığını hesap edemedi."
Kılıçdaroğlu'nun 'Dersimli' referasının Kılıçdaroğlu'na sonsu bir kredi sağladığını iddia eden Saymaz, Kılıçdaroğlu'nun 'Dersimli' olduğu için peşinen solcu, İmamoğlu ise Trabzonlu olduğu için sağcı sayıldığını iddia etti.
İSTANBUL VE ANKARA BAŞARISI
Saymaz, İmamoğlu ve Yavaş'ın siyaset sahnesinde güçlü aktörler haline gelmesinin de Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde olduğunu şu satırlarla teslim etti:
"Hakkını teslim etmek gerekir.
2019'da anketlere itibar ederek, İmamoğlu'nu (O'nun itirazına rağmen) İstanbul'a aday gösteren de, bütün Parti Meclisi'ni karşısına alarak, Ankara'da Yavaş'ı tercih eden de Kılıçdaroğlu'ydu.
Bu tercihleri İmamoğlu ve Yavaş'ın ilçe belediye başkanı olmaktan çıkıp ulusal çapta siyasetçi olmasını sağladı."
"31 MART'TA PAYI YOKTUR"
Saymaz, yazısının sonunda ise "Kılıçdaroğlu'nun 31 Mart'ta payı var mı?" sorusuna, "7. CHP Genel Başkanı'nın 31 Mart'taki başarıda güncel bir katkısı, rolü ve payı
yoktur. Aksine kurultayda kaybettiği liderliğe kavuşmak için 31 Mart'ı fırsat ve imkan olarak gördüğünü söylersek haksızlık etmiş olmayız" diyerek yanıt verdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.