22 Temmuz'da yapılacak olan genel seçimler öncesi siyasi hareketlilik devam ediyor.Bu seçimlerde 42 milyon küsur seçmen sandık başına gidecek ve ülkemizi idare edecek olan iktidarı ve meclisi belirleyecek. DYP 27 Mayıs'ta yaptığı kongreyle Demokrat Parti (DP) adını aldı. ANAP ise bugün yapacağı kongreyle DP'ye katılma kararı alacak.CHP'nin ve DSP'nin ittifakı ise "solda ittifak" şeklinde konuşuldu, yorumlandı...4,5 yıldır tek başına iktidarı elinde bulunduran, MGK'yı bile sivilleştiren AKP, bu zaman zarfında kendisinden beklenilenin aksine bir takım icraatlar ortaya koyunca, vatandaşın mağduriyetini psikolojik olarak sümenaltı etmek için kendisi mağduriyet pozisyonuna girerek durumu kurtarmaya çalıştı.3 milyar dolarlık Motorola borcunun akıbeti belli olmayan Cem Uzan'ın Genç Parti'si ise, yine ezilmiş ve mağdur edilmiş havasında ve ne hikmetse AKP'ye yakın araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde barajı aşmış gösteriliyor. Slogan da meşhur, "Barajı aştık, ezilenler iktidar olacak".Bu seçimlerde ezilenlerin iktidar olması gerçekleşebilir, ama seçim yardımı alma barajı yüzde 7'lere düşürülerek 19,9 milyon YTL ikramda bulunulan Genç Parti ezilenlerin safında mı, belli değil?Yine ne hikmetse, MHP taşeron medya tarafından ön planda tutulmaya çalışılıyor. İster istemez akla şu soru geliyor: Acaba birileri şu an mecliste temsil edilmeyen milliyetçi tabanı rahatlatmak için MHP'yi meclise taşıyarak yeni meclise daha önemli ve radikal kararlar mı aldırmak istiyor?Hatırlarsanız, son 4,5 yıllık süreçte uygulanan mandacı politikalar, ulusalcılık ve milliyetçiliği yükselen değer yaptı.Tabii, burada birilerinin ihmal ettiği, düşünemediği, ya da düşündüğü halde görmezlikten geldiği önemli bir konu var: Mecliste görmek istedikleri ittifak olmuş olan CHP-DSP ittifakı ulusalcılığı gerçek manada temsil ediyor mu, ya da meclise alınması düşünülen MHP dün iktidarı döneminde ne kadar milliyetçi bugün ne kadar olacak, milliyetçiliği temsil edebilecek mi, her şeyden önemlisi AKP'nin dindarlık yönü hiç kaldı mı? Ya da ekonomik sıkıntılardan dolayı gerçek mağdur olan milletimizin bunları düşünecek hali kaldı mı?AKP'nin 4,5 yıldır uyguladığı AB, ABD ve IMF tavsiyeli politikalara, madenlerin, toprakların, kurumlarımızın satılmasına gerçek bir muhalefet sergileyemeyen CHP, iktidarı döneminde AB politikalarına ram olan, Derviş'i transfer ederek bizleri IMF'ye daha fazla bağımlı hale getiren DSP'nin ulusalcılığı kaldı mı?Ulusalcılık namına herhangi bir özellik taşımayan iki partinin ittifakı böyle bir ulusalcılığı doğurur mu?Vatandaşın problemlerini çözebilecek herhangi bir milli ekonomik programı olmayan CHP ve DSP'nin birlikte olması, DYP ve ANAP'ın birleşip DP olması, AKP'nin yeniden iktidara gelmesi ya da MHP'nin meclise girmesi vatandaşın aradığı çözümü getirebilecek mi?Bu manada iki değil de 10 parti birleşse, model olmadığı müddetçe bir çözüm olacak mı? Sıfırla sıfırın toplamı sıfırdır, negatifle negatifin toplamı daha fazla negatiftir.Bütün bu çözümsüz siyasi tiyatrolar devam ederken, çözüm ortaya koyan hiç yok mu? Elbetteki var.Hakkında 3 adet dünya çapında uluslar arası kongre yapılan Milli Ekonomi Modeli'ni parti programı yapan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) artık çözümsüz demagoji siyasetinin defterini dürerek, model ve icraat dönemini başlatıyor.Bağımsız Türkiye Partisi'ni diğerlerinden farklı kılan en önemli özellik vatandaşa vaat ettiklerini bilimsel bir zemine taşıması ve iktidara geldiğinde ne yapacağını bilmesi.Çözümü olan tek parti.Bu sebeple lideri Prof. Dr. Haydar Baş, hiç çekinmeden hukuki olarak vaatlerini taahhütname haline getirdi.22 Temmuz seçimlerinde, vatandaşın bütün problemlerini çözebilecek projesi olan ve sunduğu çözümlerle milletinin gönlünde taht kuran Bağımsız Türkiye Partisi ve siyasi oyunlarla seçmeni kafalamaya çalışan ve bugüne kadar vatandaşın taleplerini karşılayamamış, çözümü hep dışarılardan beklemiş olan diğer partiler var.Vatandaşın eğilimi çözümden ve projeden yana, çözümsüzlükten değil.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024