PKK-PYD gün geçtikçe varlığını güçlendiriyor ve ülkemize karşı saldırılarını arttırıyordu. Örgütün ana karargâhı Menbic idi. Menbic ise ABD'nin kontrolündeydi.
ABD, Menbic'e askerimizi sokmadığı gibi terör örgütüne desteğini de kesmiyordu. Bunu açıkça da gösteriyordu.
Geçen yıl Aralık ayıydı ve Türkiye, PKK-PYD'ye karşı operasyon başlattı. Masanın altını bilmem ama masa üstünde 'hedef Menbic' vardı.
Nereden estiyse tam o günlerde Trump'tan flaş bir açıklama geldi. Trump "DEAŞ'ı yendik. Suriye'de bulunmamızın amacı buydu ve Suriye'den çekiliyoruz' dedi.
Aman Allah'ım! Medyamız yıkılıyor! 'ABD'ye bile ayar verdik. Artık kimse önümüzde duramaz. O eski Türkiye yok karşınızda' vs. manşetleri bile atıldı.
Medyaya, yazar-çizere bakarsak! Menbic'i almış, PKK-PYD'yi bitirmiş, Fırat'ın doğusunda da, batısında da tam güvenliği sağlamıştık.
Gerçi bizler o günlerde de, ABD'nin oyun oynadığını hele hele çekilmek gibi bir planın asla olmadığını ve böyle bir kararı başkanın veremeyeceğini yazdık.
Çünkü BOP'un sahibi ABD'dir. ABD, BOP'tan vazgeçmez. Bu inançlarının gereğidir. En önemlisi ise BOP'un son ayağı Türkiye'dir.
Hadi canim! Kıskanıyorsunuz, diyenler bile olmuştu.
9 ay geçti. ABD çekildi mi yoksa bölgeye yeni güçler mi getirdi?
Menbic kimin elinde? PKK-PYD'ye hala silah veriliyor mu? Türk Askeri, Suriye'de PKK-PYD ile savaşıyor mu?
Bütün bu soruların cevabı evet.
ABD'nin gündeminde sözde İran bahanesiyle bölgeye 120 bin asker sevkiyatı var. İsrail, Suudi Arabistan'da askeri üs inşa etmek üzere görüşüyor ve edecektir de.
PKK-PYD'ye hala tırlarla mühimmat gönderiliyor, terörist elebaşlarıyla, ABD generalleri poz veriyor ve her gün o bölgeden şehit haberleri geliyor.
Akdeniz'de ise köpek balıklarından çok emperyalistlerin asker, uçak ve savaş gemileri var.
Suriye artık ABD için ikinci planda. Hedef Türkiye.
Baksanıza! Kıbrıs açıklarında ve uluslararası sularda araştırma gemisi göndermemize bile tahammül edemiyorlar.
Neyin dostu? Kimin dostu? Neyin müttefiki, stratejik ortağı?
ABD'nin, ülkemizin nasıl bir kadim düşmanı olduğuna dair başka bir örnek vereyim;
Geçtiğimiz ay ABD Senato Dış İlişkiler Komisyonu kabul edilen tasarısının özeti şöyle; GKRY silah yaptırımı kaldırılsın. İsrail, Yunanistan, GKRY işbirliği için ABD-Doğu Akdeniz enerji merkezi kurulsun. Yunanistan'a askeri yardım ve de Yunanistan-GKRY'ye askeri eğitim desteği verilsin. Türkiye'ye F-35'ler verilmesin.
ABD'nin müttefiki, dostu kimmiş? İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi.
İşte 'beka' sorunu budur. Aylardır 'beka, beka' diyerek meydanları inletenleri gerçek 'beka' sorunuyla yüzleşmeye ve de siyasi, ekonomik, askeri çözüm yollarını anlatmaya davet ediyorum.
Artık gördük ve bildik ki! ABD haddini bil, demekle ABD haddini bilmiyor.
ABD, bizden korksun, demekle de bizden korkmuyor.
Tekrar ediyorum! Bırakın birbirinizin mabedini, mantığını da, milleti bir arada tutarak ABD'ye karşı hangi ekonomik, siyasi ve askeri adımlar atılabilir, onların çözümü için çalışın.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024