logo
19 MART 2024

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın bize öğrettikleri

21.07.2020 00:00:00

Dün Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46'ıncı yıldönümüydü.

Bundan 46 yıl önce Türk askeri, asla unutulmayacak olan "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla büyük bir zafere imza atmıştı; Kıbrıs Türk'ünü büyük bir mezalimden kurtarmış ve özgürlüğüne kavuşturmuştu.

Bu şanlı destanda Türk askeri 498 şehit verdi; Kıbrıslı Türk kardeşlerimizden ise 70 mücahit ve 270 kişi şehit oldu. Allah hepsine rahmet eylesin.

Harekât'ın bizlere Kıbrıs özelinde öğrettiği en önemli ölçü, Kıbrıs'ta Türklerin ve Rumların aynı devlet çatısı altında asla yaşayamayacağı gerçeğidir.

1950'li yıllarda Rumlar, Yunanistan'a katılmak için bir takım faaliyetlere giriştiler. 

Bunun üzerine Türkiye de meseleye dahil oldu.

Adada iki toplumlu bir devletin kurulması için harekete geçildi.

Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin yürüttüğü görüşmeler sonucunda 1959 yılında Türk ve Rum halklarının ortak yönetecekleri bir Kıbrıs Devleti'nin kurulması kabul edildi.

Varılan mutabakata göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere garantör ülkeler oldu.

Bu şekilde Kıbrıs'ta anayasal düzeni bozmaya yönelik herhangi bir girişimde bu üç devlete müdahale yetkisi verilmiş oluyordu.

Kıbrıs Devleti kuruldu ama umulan barış bir türlü gelmedi. Çünkü Rum siyasetçiler, Yunanistan'la birleşme amacından hiç vazgeçmedi. 

Rumların bu yolda örgütlenerek harekete geçmesi çok sürmedi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilen Makarios öncülüğünde kurulan EOKA (Kıbrıs Milli Mücadele Örgütü) adlı Rum örgütü, Türklere karşı saldırılara başladı.

Bu saldırıların en kanlısı ise 1963 Aralık'ta düzenlendi. Saldırı, tarihe "Kanlı Noel" adıyla geçecek kadar vahşiydi. Yüzlerce Türk bir gecede katledildi. Rum çeteler Yunanistan'ın da verdiği cesaretle ve destekle Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü ve katliamı gerçekleştirdiler.

İşte size iki toplumlu bir devlet anlayışının, Birleşik Kıbrıs'ın sonucu…

Tarihte yaşananlardan ders çıkartacağız ki, yine aynı hatalara düşmeyeceğiz. 

İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy Safahat'ında bu gerçeği şöyle ifade ediyor:

"Tarihi 'tekerrür' diye tarif ediyorlar, hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"

Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan çıkartacağımız ikinci önemli ders ise Batılı ülkelere ve kuruluşlara güvenerek hareket etmenin hiçbir neticeye ulaştırmayacağı gerçeğidir.

Rumlar azgınlıklarını artırınca, Türkiye buna kayıtsız kalmadı ve Türk savaş uçakları Lefkoşa üzerinde uçarak Rumlara ilk mesajı verdi. 

Adada artan karmaşa üzerine Birleşmiş Milletler devreye girerek kontrolü sağlamaya çalıştı. BM'nin müdahalesine rağmen Rumlar saldırılarına devam etti.

Garantör devletlerden biri olan İngiltere ise herhangi bir müdahalede bulunmadı.

Dikkat ederseniz BM oyalama taktiğine başvuruyor, İngiltere ise üç maymunu oynuyor.

Saldırıların artması üzerine Türkiye müdahale hazırlığına başladı. 1964'te İnönü hükümeti, TBMM'den Kıbrıs'a müdahale yetkisi aldı. Hükümet, 7 Haziran'da adaya müdahale edeceğini duyurdu. Bu sefer de ABD karşımıza dikildi.

ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson, 5 Haziran'da İsmet İnönü'ye mektup yazdı.

Tarihe "Johnson Mektubu"olarak geçen mesajda Türkiye'den harekâttan vazgeçmesi istendi. 

ABD'den gelen açık tehdit üzerine Kıbrıs'a müdahale planı rafa kaldırıldı.

Mesele Türkiye ve Kıbrıs Türk'ü olunca nasıl da hemen birleşiveriyorlar?

Harekâttan vazgeçilmesiyle EOKA'nın faaliyetleri daha da cüretkâr oldu.

Özellikle 1967'den itibaren Türklere karşı olan baskı gitgide artırıldı. Katliamlar yeniden başladı. Zorunlu göçlerle Türk halkı Ada'nın yüzde 3'lük kısmına sıkıştırıldı. 1974'te Yunanistan'ın adanın ilhakı için harekete geçmesi, Türkiye için bardağı taşıran son damla oldu. 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.05'te Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı'nı başlattı.

Türk ordusu Lefkoşa civarına havadan indirme, Girne civarına ise denizden çıkarma yaptı. Yaklaşık 3 bin asker harekâtta görevliydi. Gece boyunca süren çatışmaların ardından Türk ordusu, Rumların direnişini kırmayı başardı. Müdahale başarılı olsa da sorun tam olarak çözülemedi. Çünkü Türk köylerinde Rumların baskısı artarak sürüyordu.

Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı'nı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararına uyarak 22 Temmuz 1974'te sona erdirdi. BM Güvenlik Konseyi'nin kararına göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir araya gelerek Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelere başladı. BM'den yine oyalama taktikleri…

1'inci ve 2'inci Cenevre konferansları gerçekleştirildi ama Rumlar ve Yunan askerleri Türklerin bulunduğu bölgeden çekilmedikleri gibi saldırılarını da sürdürdüler.

Görüşmelerden bir sonuç çıkmayacağına kanaat getiren Türk yetkililer, harekâtın yeniden başlamasına karar verdi. Dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, derhal Ankara'yı aradı. Güneş'in telefonda karşı tarafa söylediği sözler tarihe yazıldı: "Ayşe tatile çıksın."

Türk ordusu, ikinci harekâtta kısa sürede başarıya ulaştı. Adanın neredeyse yüzde 35'lik bölümü ele geçirildi. Bölgede yaşayan Türk halkının güvenliği bu kez tamamen sağlandı. Sonuçta harekât sayesinde Kıbrıs'ın bugünkü sınırları çizildi. Önce 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti Kuruldu, ardından da 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti…

Kıbrıs Türk'ünün özgürlüğü ve KKTC bu zorlu sürecin sonucu oluşmuştur.

Uğruna can verilmiştir, kan dökülmüştür, bileğimizin hakkıyla kazanılmıştır.

Bugün yeniden Birleşik Kıbrıs saçmalığına dönmek, bütün bu kazanımları yok etmek ve yeniden o felaket günlerini yaşamak demektir.

Bu sebeple merhum Prof. Dr. Haydar Baş, "Kıbrıs Vatandır" demiştir ve iki önemli tavsiyede bulunmuştur: KKTC bağımsız bir devlet olarak kalmalıdır, Türkiye bütün gücüyle KKTC'nin tüm dünyada tanınması için gayret sarf etmelidir.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.