Bir ferdin, bir milletin kendine doğru bir rehber, yol-yordam bulabilmesi, yol haritası çizmesi normal bir durumdur. Ancak rehber edinilen, çizilen yol haritası, öncelikle çok iyi analiz edilmelidir. Çünkü; yola çıktıktan sonra, dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan hatalara sebebiyet verilebilir. Rahmetli Celal Mısır Hocamızın sohbetlerinde sık sık verdiği bir örnek vardı; "Kişinin istenilen hedefe varabilmesi için asla açı sapması yapmaması lazımdır. Başlangıçta çok küçük bile olsa bir açı farkı, görülmeyebilir. Fakat bu açı farkı zamanla istenilen hedeften çok uzaklara götürebilir. Bu bir kuraldır". Gerçekten de öyle değil mi? Hesapsız kitapsız, ya da yanlış olarak yola çıkılan hangi iş, kişiyi maksadına ulaştırmıştır?
***
Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra hemen her konuda ABD kılavuz tayin edilmiş. Siyasetin temeline ABD icazeti oturmuştur. Siyasi parti kuran, lider olmayı düşünen, belli bir harekete odaklanan; mutlaka ABD'ye gitmiş. Yahudi lobilerinden destekler aramış, güç almış, enerji almış, onun emir ve görüşlerine tabi olunmuştur.Ve dahi iktidar olanlar da yol haritasını almak için Beyaz Saraylara koşmuştur.Geçenlerde devlet büyüklerinden biri yaptığı ABD ziyaretinde; "biz kimseden akıl almayız" diye bir söz sarf ettiklerinde bayağı gülmüştüm. Aslında çok doğru bir sözdür bu söz. Neden mi? Çünkü aklımız fikrimiz, otomatik pilota bağlanmış gibi ABD ile bağlandığı için ayrıca akledilecek ya da başkasından alınacak bir akıla ihtiyacımız kalmamıştır.(!)
***
Kervan yola çıkmış, rota ABD'ye çevrilmiş, akıl ve düşünce olarak bütün işlerimizi onların arzularına göre ayarlamış yola böylece devam etmekteyiz. Devletin en zirvesindekilerin Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın yapmış oldukları ABD ziyaretlerinde yapılan görüşmeler yapılan konuşmalar bunun en açık göstergesidir. Ayrıca; BOP Eş Başkanlığı, Medeniyetler İttifakı ve Ortadoğu'daki ABD oyunlarında aldığımız roller bunun en önemli göstergeleridir. ABD gerek siyasi gerek ekonomik olarak tarihinin en dar boğazına girmiş, omurgası çatırdamaktadır. Şimdilerde başkanlık seçimlerinin yoğunluğu nedeniyle fırtınalar sakinleşmiş gibi görünse de kazan kaynamaya başlamıştır. Madem ki rotamız, yol haritamız ABD'ye göre ayarlanmıştır. O zaman oradaki her türlü krizden etkilenmemiz de çok doğaldır. Ekonomik refah, insan hakları aldatmacası ile çıkılan yolun sonu görülmüştür. Yani başlangıçtaki açı farkı artık saklanamayacak derecede meydandadır.Ve sonu hüsrandır..!
***
Millet olarak başkalarının, özellikle de Haçlı batının (AB-ABD) yol haritalarından, emir ve görüşlerinden vazgeçip, kendi inanç ve kültürümüze ait değerlerle donanmış, milli bir duruş, milli bir siyaset ve milli bir ekonomi için seferberlik ilanından başka çare kalmamıştır. Görülmüştür ki; ABD'nin dermanı olsa "keline" sürecek! Aklı olan yokluğa doğru koşmaz. Kılavuzu karga olanın gagası çöplükten, kılavuzu ABD olanın da başı beladan kurtulmaz.Vesselam..!
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘İtibar vatandaşın alım gücüyle ölçülür’ / 06.05.2024
- Ölçüsü olmayan doğruyu bulamaz / 04.05.2024
- Gerçekleri öğrenmekten korkmayın! / 03.05.2024
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- Ölçüsü olmayan doğruyu bulamaz / 04.05.2024
- Gerçekleri öğrenmekten korkmayın! / 03.05.2024
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024