Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Ortadoğu coğrafyasında işlenen toplu cinayetlere bir yenisi daha eklendi. Fransız Le Figaro gazetesinin haberine göre ABD'nin, İsrail'in gözetiminde eğitilen; Suriye'yi BOP çerçevesinde ABD'ye altın tepside sunmak isteyen teröristler 1300'ü aşkın sivilin katliamıyla neticelenen kimyasal bir saldırı gerçekleştirdiler.Türkiye'de dindar gözüküp de İsrail'in ve ABD'nin BOP ekmeğine yağ süren bir takım gazete müsveddeleri, "Herkes kimyasal saldırı konusunda Esad'ı eleştirirken, Yeni Mesaj gazetesi neden Esad'ı suçlamadı, bunu manşetten vermedi" diye eleştirmişler.Merak ettikleri için söylüyorum, doğru haberciliğin bir gereği olarak gerçekler açığa çıkmadan direkt birilerine yargısız infaz etmek oldukça yanlış bir yaklaşımdır.Yeni Mesaj gazetesi onların yaptığı gibi ABD'den ve İsrail'den servis edilen yanlı haberleri yalan yanlış okuyucularıyla paylaşmaz. O onlara ait olan bir ahlak(!) anlayışı?Neticede Yeni Mesaj haber ekibi durumu doğru kaynaklardan araştırdı ve gördü ki durum hiç de bu ABD taşeronu medya ve basın organlarının atıp tuttuğu gibi değil.Bu araştırmalarımızın sonucunda dünkü manşetimizi "Provogazyon" olarak verdik ve gerçekleri ortaya koyduk.Şimdi bu gerçekler çerçevesinde bu acı hadiseyi bir daha değerlendirelim.Suriye yönetiminden yapılan açıklamada, "Çarşamba, BM grubunun çalıştığı ilk gündü ve bu sırada kimyasal silahı kullanmak bizim için siyasi intihar olacağı aşikârdır" denildi.Doğru ya, BM'yi Suriye'yi denetlemek için çağıran irade Suriye yönetimi? Hem denetim için çağırıp hem de denetleme aşamasında kendi insanlarını katletmesi mantığa ters?Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç'in Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yer alan açıklamasında, ''Yerel medyanın sanki bir takımda gibi bütün sorumluluğu rejime yükleyen agresif haber kampanyasına başlaması akıllara, planlanmış bir provokasyon fikrini getiriyor. Bütün bunlar, BM Güvenlik Konseyi'nin rejim karşıtları lehine harekete geçmesi için gereksinimleri yerine getirmek ve Cenevre 2 Konferansı'nın düzenlenme şansını ortadan kaldırmak için bahane oluşturma çabaları gibi görünüyor" ifadeleri kullanıldı.Böyle bir kanlı saldırının Esad yönetimi tarafından yapılması, yakın bir zamanda yapılacak olan 2. Cenevre Konferansı'nda Suriye yönetiminin elinin zayıflaması demektir. Bu açıdan da bakıldığında akla ve mantığa oldukça ters?Lukaşeviç, istihbarat kaynaklarına dayandırarak yaptığı açıklamada çok önemli detaylar veriyor: ''Son günlerde rejim güçleri, muhaliflere karşı Şam'ın doğusu başta olmak üzere birçok bölgede operasyonlar düzenledi. 21 Ağustos sabahı muhaliflerin kontrolündeki bölgeden, el yapımı füze fırlatıldı."Füze nereden fırlatıldı? Muhaliflerin bölgesinden?BM denetçileri Suriye'de incelemelere başlamışken ve de Suriye ordusu teröristlere karşı başarılı operasyonlar yaparken böyle adi bir saldırının Esad yönetimi tarafından yapılması hiç de mantıklı gözükmüyor.Üstelik olayın hemen akabinde işgalci unsurların yaptıkları yargısız askeri müdahale çağrıları perde arkası ve önündeki faillerin kimler olduğunu da açığa çıkarmıştır.Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığının kesinleşmesi durumunda güç kullanımının gerekli olacağını söyledi.Muhalifler olarak ifade edilen gerçekte terörist olan unsurların liderlerinden de "acil askeri müdahale" çağrısı yapıldı.İyice düşünün, Esad'ın yanında olan Suriyeli sivillerin bu katliamı, BM denetçilerini ülkesine kimyasal silah konusunda davet eden, Cenevre Konferansına hazırlanan Esad mı yapmıştır, yoksa kimyasal silah bahanesiyle askeri müdahaleyi talep eden, Cenevre'de Rusya'nın etkisiyle barışın gerçekleşmesini istemeyen teröristler ve BOP kapsamında işgal bahanesi arayan küresel işgalciler mi? Cevabı ben yukarıda verdim, siz de verin istedim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025