Geçtiğimiz Pazar günü Kırım'da gerçekleştirilen referandumda halkın yüzde 97'si Rusya'ya bağlanma kararına evet dedi.Referandumda Kırım halkına, "Rusya'ya bağlanmaya razı mısınız?" ve "1992 yılı Kırım Anayasası'nın yeniden yürürlüğe girmesi ve Kırım'ın Ukrayna'nın bir parçası olmasına razı mısınız?" soruları yöneltildi. Ve halkın kararı "Rusya'ya bağlanmak" oldu.1 milyon 200 bin seçmenin bulunduğu Kırım'da referandum, 23 ülkeden 135 gözlemci tarafından izlendi ve herhangi bir şüpheye mahal vermemek için de şeffaf sandıklar kullanıldı.ABD, daha referandum gerçekleşmeden önce sonuçları kabul etmeyeceğini ilan etmesine karşın, Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin böyle bir referanduma gitmesi ve halkın gayet şeffaf bir ortamda "Ben Rusya'yı tercih ediyorum" demesi uluslar arası hukuka uygundur.Referandum devam ederken Almanya Başbakanı Merkel'le telefon görüşmesi yapan Rusya Devlet Başkanı Putin, Kırım halkının yapacağı seçime saygılı olacaklarını, referandumun tamamen yasal ve BM tüzüğü 1'inci maddesine uygun yapıldığını ifade etti.Batılı ülkeler, aldıkları darbe sebebiyle süreci hazmedemiyorlar ama ellerinden bir şey de gelmiyor. Türkiye'deki siyasi iradeyi de kullanarak, geçmiş bir takım olayları da kaşıyarak Kırım Tatarları üzerinden bir karşı manevra üretmek istediler ama bunda da muvaffak olamadılar. Çünkü bir daha altını çizelim, Kırım hamlesinde Rusya tamamen hukuka uygun hareket etmektedir.Ukrayna'daki kanlı şiddet olaylarını başlatan Rusya değildir.Yanukoviç'in AB ile ticaret anlaşmasını reddetmesini fırsat bilen AB ve ABD, Ukrayna'da düğmeye basmış ve ikinci turuncu devrimi tetiklemişlerdir.Rusya, Batının bu hamlesinden sonra Kırım'a, bu bölgedeki Rus vatandaşların talebiyle, güvenliği sağlamak için asker göndermiştir.Güvenlik talebi de, ardından referandum talebi de Kırım yönetiminden ve halkından gelmiştir. Rusya da Kırım'daki halkı için duyarsız kalmamıştır.Durum buyken, Irak'ta, Afganistan'da, Pakistan'da, Libya'da tamamen hukuksuz bir şekilde, sahte delillerle katliam yapan, masum sivilleri katleden ABD ve yandaşları hangi hukuktan bahsetmektedir? Hukuku ağızlarına almaları bile doğru değildir.Ukrayna ve Kırım sürecinde ABD ağzıyla hareket eden AKP hükümeti yaşanan bu süreçten ders çıkarması gerekirken, yanlış politikalara devam etmektedir.Irak'ta Türkmen bölgeleri olan Telafer, Samarra ve daha birçok yerde soydaşlarımız ABD askerleri tarafından amcasızca katledilirken en ufak ses çıkarmayan AKP hükümeti, bir Tatar'ın dahi burnunun kanamadığı Kırım sürecinde ABD ile kol kola girmiştir.Halbuki, Rusya, Kırım'ın Rusya'ya katılması durumunda Tatarlara yönetimde söz sahibi kılacaklarını, ayrım yapmayacaklarını, birçok imkanlar sunacaklarını açıklamıştır.Sovyetler döneminde ve öncesinde Kırım Türklerine yapılan yanlışlar bahane edilerek bugünkü yaşananlar yorumlanmak istenmiş, Kırım Tatarları ABD'nin ve AB'nin tuzağına düşürülmek istenmiştir.Şimdi artık, Kırım Rusya'nındır; bu, referandumla halkın kararıdır.Putinli Rusya ise eski Rusya değildir; Milli Ekonomi Modeli ile, beraber olduklarını sömürme değil, kalkındırma, geliri paylaşma politikası uygulamaktadır.Kırım Tatarları, MEM'le hareket eden Putin'in bu bölgede uygulayacağı politikaları görünce eminim ki memnun olacaklar ve Ukrayna'nın diğer bölümü de Rusya'ya katılmak isteyecek. Zaten ABD ve AB'nin telaşı da bundan?Rusya, Milli Ekonomi Modeli ile modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'la tanıştıktan sonra, dünyaya bakışı çok değişti. Batının, Türki cumhuriyetlerde ve İslam coğrafyasında yıllardır oynadığı oyunları fark etti. Gerçek Müslümanların terörist olamayacağını gördü.Dünya insanlarının sömürüye dayalı Batı demokrasisinden bıktığını, paylaşıma dayalı gerçek demokrasiye hasret kaldığını anladı. Rusya'nın çıkarlarının korunması için, Rusya'ya dost olanların çıkarlarının da korunması gerektiğini kavradı.Ve Milli Ekonomi Modeli'nden aldığı güçle bugün ezilen bütün halkların yanında yer almaya çalışıyor.Gönül isterdi ki, bu noktaya Türkiye gelsin, ama maalesef Türk milleti, gözünde ABD ve AB gözlüğüyle hala derin bir uykuda uyumaya devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025