Kırmızı Medrese: Cizre’nin mimari ve kültürel belleğinde bir anıt
Kırmızı Medrese, Türkiye'nin güneydoğusunda, Şırnak ilinin Cizre ilçesinde yer alan, 14. yüzyıldan günümüze ulaşan önemli bir İslamî eğitim ve mimari yapıdır
26.11.2025 12:47:00 / Güncelleme: 26.11.2025 12:53:54
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Cizre Beyliği döneminde II. Han Şeref Bey tarafından inşa ettirilen bu yapı, yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda bölgenin tarihî, kültürel ve dini kimliğini yansıtan bir külliye olarak da dikkat çeker.
Tarihî arka plan
Kırmızı Medrese, 14. yüzyılda Cizre Beyliği'nin hüküm sürdüğü dönemde inşa edilmiştir. Bu dönem, Cizre'nin bilim, sanat ve mimaride önemli bir merkez haline geldiği bir zaman dilimidir.
Medrese, dönemin ileri gelen âlimlerinin yetiştiği bir yükseköğretim kurumu olarak işlev görmüş; İslamî ilimlerin yanı sıra felsefe, astronomi ve tıp gibi alanlarda da eğitim verilmiştir.

Mimari özellikler
Medrese, Cizre'nin Dağkapı Mahallesi'nde, şehrin batısındaki eski sur kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir plana sahip olan yapı, yaklaşık 38x28 metre ölçülerindedir.
Avlulu, iki eyvanlı ve tek katlı olarak tasarlanmıştır. Avlusu 15.16 x 18.95 metre boyutlarında olup dört yönden revaklar ve medrese hücreleriyle çevrilidir. Doğu, batı ve kuzey yönlerinde hücreler sıralanırken, güney kanadı mescit olarak düzenlenmiş ve iki köşesine birer oda yerleştirilmiştir.

Yapının en dikkat çekici özelliği, adını aldığı kırmızı tuğlalarıdır. Bu tuğlalar, dört köşe kare biçiminde olup, medreseye hem estetik bir kimlik hem de dayanıklılık kazandırmıştır. Bu özgün yapı malzemesi, medreseye "Kırmızı Medrese" adının verilmesine neden olmuştur.

Külliye yapısı ve komşu yapılar
Kırmızı Medrese, yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda bir külliye olarak tasarlanmıştır. Güney cephesinde yer alan beşgen çıkıntılı bölümde, Şeyh Ahmed El-Cezeri'nin türbesi bulunmaktadır. Ayrıca, doğu kanadında mescit, batı kanadında ise türbe yer almaktadır. Bu mimari düzenleme, İslamî külliye anlayışının bir yansımasıdır.
Medrese, Cizre'nin tarihî dokusuyla iç içe geçmiş bir konumda yer alır. Yakın çevresinde Hz. Nuh Türbesi, İslam âlimi ve mucit İsmail Ebu'l-İzzel Cezeri'nin türbesi, Mîr Abdal Medresesi, Mem û Zîn Türbesi ve Cizre Ulu Camii gibi önemli yapılar bulunmaktadır. Bu durum, Kırmızı Medrese'yi yalnızca mimari değil, aynı zamanda kültürel ve dini bir merkez haline getirmiştir.

Günümüzdeki durumu
2007 yılında restore edilen Kırmızı Medrese, günümüzde mescit ve Kur'an kursu olarak kullanılmaktadır. Ancak yapının bazı bölümleri, özellikle kuzey ve kuzeydoğudaki revak ve hücreler, zamanla yıkılmış ve yalnızca temel seviyesinde kalmıştır. Bu durum, yapının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından restorasyon çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır.
Tarihî arka plan
Kırmızı Medrese, 14. yüzyılda Cizre Beyliği'nin hüküm sürdüğü dönemde inşa edilmiştir. Bu dönem, Cizre'nin bilim, sanat ve mimaride önemli bir merkez haline geldiği bir zaman dilimidir.
Medrese, dönemin ileri gelen âlimlerinin yetiştiği bir yükseköğretim kurumu olarak işlev görmüş; İslamî ilimlerin yanı sıra felsefe, astronomi ve tıp gibi alanlarda da eğitim verilmiştir.

Mimari özellikler
Medrese, Cizre'nin Dağkapı Mahallesi'nde, şehrin batısındaki eski sur kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir plana sahip olan yapı, yaklaşık 38x28 metre ölçülerindedir.
Avlulu, iki eyvanlı ve tek katlı olarak tasarlanmıştır. Avlusu 15.16 x 18.95 metre boyutlarında olup dört yönden revaklar ve medrese hücreleriyle çevrilidir. Doğu, batı ve kuzey yönlerinde hücreler sıralanırken, güney kanadı mescit olarak düzenlenmiş ve iki köşesine birer oda yerleştirilmiştir.

Yapının en dikkat çekici özelliği, adını aldığı kırmızı tuğlalarıdır. Bu tuğlalar, dört köşe kare biçiminde olup, medreseye hem estetik bir kimlik hem de dayanıklılık kazandırmıştır. Bu özgün yapı malzemesi, medreseye "Kırmızı Medrese" adının verilmesine neden olmuştur.

Külliye yapısı ve komşu yapılar
Kırmızı Medrese, yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda bir külliye olarak tasarlanmıştır. Güney cephesinde yer alan beşgen çıkıntılı bölümde, Şeyh Ahmed El-Cezeri'nin türbesi bulunmaktadır. Ayrıca, doğu kanadında mescit, batı kanadında ise türbe yer almaktadır. Bu mimari düzenleme, İslamî külliye anlayışının bir yansımasıdır.
Medrese, Cizre'nin tarihî dokusuyla iç içe geçmiş bir konumda yer alır. Yakın çevresinde Hz. Nuh Türbesi, İslam âlimi ve mucit İsmail Ebu'l-İzzel Cezeri'nin türbesi, Mîr Abdal Medresesi, Mem û Zîn Türbesi ve Cizre Ulu Camii gibi önemli yapılar bulunmaktadır. Bu durum, Kırmızı Medrese'yi yalnızca mimari değil, aynı zamanda kültürel ve dini bir merkez haline getirmiştir.

Günümüzdeki durumu
2007 yılında restore edilen Kırmızı Medrese, günümüzde mescit ve Kur'an kursu olarak kullanılmaktadır. Ancak yapının bazı bölümleri, özellikle kuzey ve kuzeydoğudaki revak ve hücreler, zamanla yıkılmış ve yalnızca temel seviyesinde kalmıştır. Bu durum, yapının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından restorasyon çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

















































































