Ne, 'halkın iktidarıyız' diyenler ne de 'millet adına muhalefet yapıyoruz' diyenler, milletin tamamına yakınının tepkisine rağmen kurdukları komisyonda süslü cümleler kurmaya devam ediyorlar.
Özetleyelim: Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan Kürtçüler vardır. Bu kafatasçılar Kürtlere hak filan istemiyor. Doğu ve güneydoğumuzda üstünlük ve ayrıcalık istiyor.
Türkiye'de ana dilde eğitim sorunu yoktur. Çünkü dünyada olduğu gibi ülkemizde de devletin dili tekdir.
Hedef üniter yapımızdır, ulus devlet anlayışımızdır, imandan gelen kardeşliğimiz bozulmasıdır, yeni anayasa için her şeyin mubah görülmesidir, doğu ve güneydoğuya Barzani yönetim sisteminin getirilmesidir.
CHP
Olmaz denilenler oldu ve AKP-MHP ve DEM birleşti. Bizzat CHP tabanı bu ittifaktan uzak durun, dedi. CHP el yükselterek masaya oturdu.
Sorsan içerde olup bitenleri halka anlatacaklardı. Gizlilik ve salt çoğunluk için el kaldırdılar.
Tepki artınca komisyona 29 maddelik demokratikleşme paketi önerisini sunacaklarını açıklayıp o maddeleri kamuoyu ile paylaştılar.
Dalga mı geçiyorsunuz?
Birincisi bu komisyon, o maddelerin komisyonu değil. İkincisi o maddelerin yeri komisyon değil TBMM.
Üçüncüsü AKP ve MHP'nin 29 maddeyi kale alması demek Türkiye'nin sosyal-hukuk devleti olmadığı, sultanlık veya padişahlıkla yönetildiği demektir. AKP ve MHP böyle bir şeyi kabul eder mi?
Dördüncüsü ve en önemlisi sen, muhataplarını dikta ile itham edeceksin, anayasaya, kanunlara uymamakla eleştireceksin sonra onlarla oturup barış, demokrasi, özgürlük başlıklarını konuşacaksın. Bu nasıl bir mantıktır?
Komisyonun başkanı
Kim, Numan Kurtulmuş. 'AKP'de bakan olmaktansa Saadet'te çaycı olurum' deyip HAS Parti'yi kuran. Has Parti Başkanı olarak, 'biz iktidara geldiğimizde firavunlaşmayacağız, Nemrutlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız' cümleleriyle alkış aldıktan sonra AKP'ye katılan, şimdi de TBMM Başkanı olarak komisyon başkanlığı yapan kişidir Numan Kurtulmuş.
Aynı Kurtulmuş yaklaşık 10 ay önce Gazi Üniversitesi Akademik Yılı açılışında konuşuyor ve şöyle diyordu:
"Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum".
CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok kızmıştı
Özel, "Tayyip Bey, HÜDAPAR'a bir şey diyemiyor. Bahçeli HÜDAPAR'a bir şey diyemiyor. Numan Bey aklı sıra HÜDAPAR'ın tartışma alanını genişletecek… İlk 4 maddeye el uzatanın elini kıracağız!" diyordu.
Şimdi komisyonculuk yapıyorlar. Peki, kimin adına?
Ekrem İmamoğlu
Yaşadığı haksızlığa karşı hep destek verdim. Ama kafatasçı Kürtçülerin açıklamalarına karşısında tek kelime etmeyen Ekrem Beyin bu Kürtçülüğe olan merakını anlamış değilim.
En son 'Güzel dil Kürtçenin inkar edildiğini ve hor görüldüğünü de yaşadık. Kürtçe öğrenmeye gayret gösteriyorum, tarihi bir sorumluluğumuz var' diyor.
Peki, bu sözlerin nereye gideceğini hiç mi hesap etmiyor?
Malum komisyon Kürtlere sözde hak verme özelinde toplandı. İlk talepleri, kendi dillerinde eğitim. Asıl hedefleri ise merkezi yönetimleri güçlendirme başlığı ile özerklik.
İktidarın hedefi yeni anayasa. Olası yeni anayasada, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde farklı din, dil ve topluluklar yaşadığı kayda geçerse BM 1. ve 5. Maddelerinde, Wilson İlkeleri (1918) ve Helsinki Nihai Senedi (1975) gibi belgelerde geçen hüküm otomatikman devreye girmez mi?
Neydi o hüküm?
"Tüm halklar kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahiptir; bu hak uyarınca, siyasi statülerini özgürce belirlerler ve ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimlerini özgürce sağlarlar."
DEM, İmralı ve Kandil'in 'süreç istediğimiz noktaya ulaşmazsa 72 milleti başınıza yığarız' sözlerinin arkasında bu mu var?
En vahimi ise Atatürk'ün partisiyiz, Atatürk'ten taviz vermeyiz' diyenlerin Atatürk'ten bihaber oldukları gerçeğidir.
Devlet Bahçeli'nin plakaları
Tarihler 2017 idi. Barzani yönetimi bağımsızlığını ilana hazırlanıyor, Türkmenlerin yoğun olduğu illere Türkleri asimile etmek için başka yerlerden nüfus yığıyor, tapu kayıtlarını yok ederek geçmişi kapatmaya çalışıyordu.
Sayın Bahçeli ise Bahçeli Kerkük mitinginde konuşuyordu:
'Şayet Barzani aklını başına almazsa bir gece orada görünmek, bağımsızlıkta ısrar ederse Misak-ı Milli'nin namusunu çiğnetmemek bizim boynumuzun borcudur.
Irak parçalandıktan sonra ya Türkmeneli devletleşmeli ya da 82 Kerkük, 83 Musul olmalıdır. Biz, Kerkük'te olmazsak işte o zaman Diyarbakır'ı veririz. Kerkük yay gibi gerilmiştir, fırın gibi ısınmıştır… 5 bin ülkücü hazır demişsek, karar verilmiştir"
Şimdi Sayın Bahçeli: "Misakı Milli, Türk-Kürt ittifakının özüdür. Bu ittifak birinci planda Suriye'de yürüyecek. Birinci plan bu. Türkiye'ye Türkiye katar bu. Suriye eşittir, Türkiye kadar değerdir… 9 Bölge 81 İl" diyor. Sahi o plakalara ne oldu?
Özetleyelim: Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan Kürtçüler vardır. Bu kafatasçılar Kürtlere hak filan istemiyor. Doğu ve güneydoğumuzda üstünlük ve ayrıcalık istiyor.
Türkiye'de ana dilde eğitim sorunu yoktur. Çünkü dünyada olduğu gibi ülkemizde de devletin dili tekdir.
Hedef üniter yapımızdır, ulus devlet anlayışımızdır, imandan gelen kardeşliğimiz bozulmasıdır, yeni anayasa için her şeyin mubah görülmesidir, doğu ve güneydoğuya Barzani yönetim sisteminin getirilmesidir.
CHP
Olmaz denilenler oldu ve AKP-MHP ve DEM birleşti. Bizzat CHP tabanı bu ittifaktan uzak durun, dedi. CHP el yükselterek masaya oturdu.
Sorsan içerde olup bitenleri halka anlatacaklardı. Gizlilik ve salt çoğunluk için el kaldırdılar.
Tepki artınca komisyona 29 maddelik demokratikleşme paketi önerisini sunacaklarını açıklayıp o maddeleri kamuoyu ile paylaştılar.
Dalga mı geçiyorsunuz?
Birincisi bu komisyon, o maddelerin komisyonu değil. İkincisi o maddelerin yeri komisyon değil TBMM.
Üçüncüsü AKP ve MHP'nin 29 maddeyi kale alması demek Türkiye'nin sosyal-hukuk devleti olmadığı, sultanlık veya padişahlıkla yönetildiği demektir. AKP ve MHP böyle bir şeyi kabul eder mi?
Dördüncüsü ve en önemlisi sen, muhataplarını dikta ile itham edeceksin, anayasaya, kanunlara uymamakla eleştireceksin sonra onlarla oturup barış, demokrasi, özgürlük başlıklarını konuşacaksın. Bu nasıl bir mantıktır?
Komisyonun başkanı
Kim, Numan Kurtulmuş. 'AKP'de bakan olmaktansa Saadet'te çaycı olurum' deyip HAS Parti'yi kuran. Has Parti Başkanı olarak, 'biz iktidara geldiğimizde firavunlaşmayacağız, Nemrutlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız' cümleleriyle alkış aldıktan sonra AKP'ye katılan, şimdi de TBMM Başkanı olarak komisyon başkanlığı yapan kişidir Numan Kurtulmuş.
Aynı Kurtulmuş yaklaşık 10 ay önce Gazi Üniversitesi Akademik Yılı açılışında konuşuyor ve şöyle diyordu:
"Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum".
CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok kızmıştı
Özel, "Tayyip Bey, HÜDAPAR'a bir şey diyemiyor. Bahçeli HÜDAPAR'a bir şey diyemiyor. Numan Bey aklı sıra HÜDAPAR'ın tartışma alanını genişletecek… İlk 4 maddeye el uzatanın elini kıracağız!" diyordu.
Şimdi komisyonculuk yapıyorlar. Peki, kimin adına?
Ekrem İmamoğlu
Yaşadığı haksızlığa karşı hep destek verdim. Ama kafatasçı Kürtçülerin açıklamalarına karşısında tek kelime etmeyen Ekrem Beyin bu Kürtçülüğe olan merakını anlamış değilim.
En son 'Güzel dil Kürtçenin inkar edildiğini ve hor görüldüğünü de yaşadık. Kürtçe öğrenmeye gayret gösteriyorum, tarihi bir sorumluluğumuz var' diyor.
Peki, bu sözlerin nereye gideceğini hiç mi hesap etmiyor?
Malum komisyon Kürtlere sözde hak verme özelinde toplandı. İlk talepleri, kendi dillerinde eğitim. Asıl hedefleri ise merkezi yönetimleri güçlendirme başlığı ile özerklik.
İktidarın hedefi yeni anayasa. Olası yeni anayasada, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde farklı din, dil ve topluluklar yaşadığı kayda geçerse BM 1. ve 5. Maddelerinde, Wilson İlkeleri (1918) ve Helsinki Nihai Senedi (1975) gibi belgelerde geçen hüküm otomatikman devreye girmez mi?
Neydi o hüküm?
"Tüm halklar kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahiptir; bu hak uyarınca, siyasi statülerini özgürce belirlerler ve ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimlerini özgürce sağlarlar."
DEM, İmralı ve Kandil'in 'süreç istediğimiz noktaya ulaşmazsa 72 milleti başınıza yığarız' sözlerinin arkasında bu mu var?
En vahimi ise Atatürk'ün partisiyiz, Atatürk'ten taviz vermeyiz' diyenlerin Atatürk'ten bihaber oldukları gerçeğidir.
Devlet Bahçeli'nin plakaları
Tarihler 2017 idi. Barzani yönetimi bağımsızlığını ilana hazırlanıyor, Türkmenlerin yoğun olduğu illere Türkleri asimile etmek için başka yerlerden nüfus yığıyor, tapu kayıtlarını yok ederek geçmişi kapatmaya çalışıyordu.
Sayın Bahçeli ise Bahçeli Kerkük mitinginde konuşuyordu:
'Şayet Barzani aklını başına almazsa bir gece orada görünmek, bağımsızlıkta ısrar ederse Misak-ı Milli'nin namusunu çiğnetmemek bizim boynumuzun borcudur.
Irak parçalandıktan sonra ya Türkmeneli devletleşmeli ya da 82 Kerkük, 83 Musul olmalıdır. Biz, Kerkük'te olmazsak işte o zaman Diyarbakır'ı veririz. Kerkük yay gibi gerilmiştir, fırın gibi ısınmıştır… 5 bin ülkücü hazır demişsek, karar verilmiştir"
Şimdi Sayın Bahçeli: "Misakı Milli, Türk-Kürt ittifakının özüdür. Bu ittifak birinci planda Suriye'de yürüyecek. Birinci plan bu. Türkiye'ye Türkiye katar bu. Suriye eşittir, Türkiye kadar değerdir… 9 Bölge 81 İl" diyor. Sahi o plakalara ne oldu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Adaletin batsın dünya / 23.08.2025
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025
- 17 Ağustos’u hepsi unuttu / 20.08.2025
- Hünkar’ın huzurunda büyük terbiyesizlik / 19.08.2025
- Kuran’ı hayatımızdan çıkardık / 18.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomos sessizliği -2- / 17.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomeos sessizliği -1- / 16.08.2025
- Halkın iktidarı zenginlerin medarı iftiharı / 15.08.2025
- Komisyoncudan çok komisyoncu oldular / 14.08.2025
- Gazze mitingleri / 13.08.2025
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025
- 17 Ağustos’u hepsi unuttu / 20.08.2025
- Hünkar’ın huzurunda büyük terbiyesizlik / 19.08.2025
- Kuran’ı hayatımızdan çıkardık / 18.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomos sessizliği -2- / 17.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomeos sessizliği -1- / 16.08.2025
- Halkın iktidarı zenginlerin medarı iftiharı / 15.08.2025
- Komisyoncudan çok komisyoncu oldular / 14.08.2025
- Gazze mitingleri / 13.08.2025