Cuma günkü yazısında M. Emin Koç Hocamız, Hz. Mevlana'dan 'etme' dedi. Bizde küreğimizi Hz. Mevlana'dan başlayarak çekmeye başlayalım. Bakalım hangi sahile doğru gidecek!
İnsanları tanımak için tüm gücünüzü verin ama tüm sevginizi vermeyin. Çünkü onları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız." Diyordu Hz. Mevlana.
Eyvah! Küreğim çatladı. Çünkü ben, insanları tanımadan sevmiştim. Ne çok da güvenmiştim. Şimdi fırtınalar kopuyor içimde. O sevdiğim, her şeyi paylaşmaya çalıştığım, bin bir fedakarlıklar yapmaya gayret ettiğim insanlar, hak ile batılı seçme noktasında batıla meylettiler, bizi yalnız bıraktılar.
Üzüntüm yalnızlıktan değil veya satılmış olmaktan da değil. Ya neden? Bunca hukukumun, beraberliğimin olduğu insanların kendi ayaklarıyla, kendi sonlarına gitmelerinden. Onlar için üzülüyorum.
Biz mi? Biz yalnız değiliz. Teslim olduk ve kurtulduk. Kime mi?
"İnsan gönüldür, gönül" mantığına. Bu mantık bizi, gönlün sahibine götürdü. Gönlün sahibi mi kim? "Ben, yere göğe sığmam ama mümin kulumun kalbine sığarım" Hadisi Şerifini durmadın mı?
Bakın! Okuduğum bir eserden aldığım notu aktarayım; "Gönül! Kendini daima Allah'ın (c.c) rızasına bırak ve her ne durumda olursan ol Allah'tan (c.c) ayrılma.
Her işinde Rabbini bil ve O'nun adını an. O işine Rabbinden daha iyi yardımcı tanıma?
Allah (c.c) adamı isen Allah'ın ol, tanıdıksan yabancılık gösterme?
Sana yücelik tacını bağışlayan Hak olduğu halde sen, başkasına niçin gönül bağlıyorsun?
Cennet, cehennem sözünü bırak yalnız Allah'a (c.c) tap!"
İşte böyle. Allah adamı olmak noktasını ben bilmem ama "tanıdıksan yabancılık gösterme" boyutunda teslimiyet şart. Teslimiyet dedik da bu bir iddia. Bunun birde ispatı var. İşte o noktada acizliğim de ortaya çıkıyor. Oysa diyen ne güzel demiş;
"Ey Gönül!
Eğer kendini küçültmek istemezsen sonunda zillete sebep olacak bir işi yapma. Kıyamet gününde yüzünü utanç ve pişmanlıktan kızartacak bir şey yapma.
Allah'ın (c.c) rızası iyilikte olduğuna göre, hangi iş iyilik etmekten daha iyidir? Dertlilerin gönüllerini hoş et, geçirmiş olduğun üzüntülü günleri aklına getir?
Arkadaşlığın insanın nefsi üzerinde bir tesiri vardır. Öyle ise iyi adamlarla konuş. Eğer doğru iş yapan bir insansan, kalbini de doğru tut. Çünkü kurtuluş doğru ve yerinde işler yapmakla mümkün olur?"
İstikamet net, tarifler güzel ama bu yolda o kadar çok çakal, yılan, tilki var ki, mesafe almak çok zor. Her tarafı ateşler sarmış ama başka yolda yok, vazgeçmekte yok.
Çünkü Hz. Mevlana umut veriyor;
Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla!
İnsanları tanımak için tüm gücünüzü verin ama tüm sevginizi vermeyin. Çünkü onları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız." Diyordu Hz. Mevlana.
Eyvah! Küreğim çatladı. Çünkü ben, insanları tanımadan sevmiştim. Ne çok da güvenmiştim. Şimdi fırtınalar kopuyor içimde. O sevdiğim, her şeyi paylaşmaya çalıştığım, bin bir fedakarlıklar yapmaya gayret ettiğim insanlar, hak ile batılı seçme noktasında batıla meylettiler, bizi yalnız bıraktılar.
Üzüntüm yalnızlıktan değil veya satılmış olmaktan da değil. Ya neden? Bunca hukukumun, beraberliğimin olduğu insanların kendi ayaklarıyla, kendi sonlarına gitmelerinden. Onlar için üzülüyorum.
Biz mi? Biz yalnız değiliz. Teslim olduk ve kurtulduk. Kime mi?
"İnsan gönüldür, gönül" mantığına. Bu mantık bizi, gönlün sahibine götürdü. Gönlün sahibi mi kim? "Ben, yere göğe sığmam ama mümin kulumun kalbine sığarım" Hadisi Şerifini durmadın mı?
Bakın! Okuduğum bir eserden aldığım notu aktarayım; "Gönül! Kendini daima Allah'ın (c.c) rızasına bırak ve her ne durumda olursan ol Allah'tan (c.c) ayrılma.
Her işinde Rabbini bil ve O'nun adını an. O işine Rabbinden daha iyi yardımcı tanıma?
Allah (c.c) adamı isen Allah'ın ol, tanıdıksan yabancılık gösterme?
Sana yücelik tacını bağışlayan Hak olduğu halde sen, başkasına niçin gönül bağlıyorsun?
Cennet, cehennem sözünü bırak yalnız Allah'a (c.c) tap!"
İşte böyle. Allah adamı olmak noktasını ben bilmem ama "tanıdıksan yabancılık gösterme" boyutunda teslimiyet şart. Teslimiyet dedik da bu bir iddia. Bunun birde ispatı var. İşte o noktada acizliğim de ortaya çıkıyor. Oysa diyen ne güzel demiş;
"Ey Gönül!
Eğer kendini küçültmek istemezsen sonunda zillete sebep olacak bir işi yapma. Kıyamet gününde yüzünü utanç ve pişmanlıktan kızartacak bir şey yapma.
Allah'ın (c.c) rızası iyilikte olduğuna göre, hangi iş iyilik etmekten daha iyidir? Dertlilerin gönüllerini hoş et, geçirmiş olduğun üzüntülü günleri aklına getir?
Arkadaşlığın insanın nefsi üzerinde bir tesiri vardır. Öyle ise iyi adamlarla konuş. Eğer doğru iş yapan bir insansan, kalbini de doğru tut. Çünkü kurtuluş doğru ve yerinde işler yapmakla mümkün olur?"
İstikamet net, tarifler güzel ama bu yolda o kadar çok çakal, yılan, tilki var ki, mesafe almak çok zor. Her tarafı ateşler sarmış ama başka yolda yok, vazgeçmekte yok.
Çünkü Hz. Mevlana umut veriyor;
Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla!
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Para milletin itibarıdır’ diyordu onu da kaybettirdi / 29.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024