Ortadoğu coğrafyası, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında emperyalist Haçlılar ve yerli işbirlikçileri tarafından kan gölüne çevrilmeye başlandığında Prof. Dr. Haydar Baş bu işgal projesini inanç, siyaset ve ekonomik anlamda deşifre ediyor, siyasetleri uyarıyor ve hedefin Türkiye olduğunu açıklıyordu.
AKP iktidarı dinlemedi. Muhalefet partileri kulaklarını tıkadı ve BOP'a ortak oldular. Afganistan, Irak, Yemen, Tunus, Cezayir, Mısır, Libya derken sıra Suriye'ye geldi.
29 Ekim 2014 tarihinde Barzani'nin peşmergeleri, Amerikan zırhlıları üzerinde ellerinde PKK bayraklarıyla, Türk ordusu korumasında ülkemizden, Suriye'ye geçmişti.
Kabul edilemez bir durumdu ama hükümet hala Şam'da, Cuma namazı söylemlerine devam ediyordu.
Bugün PKK-PYD dediğimiz terör örgütü, Suriye devleti topraklarında ABD destekli işgalini gün geçtikçe genişletiyordu.
Hükümet, 'Fırat'ın doğusu kırmızı çizgimizdir' demesine rağmen Fırat'ın doğusuna bizden başka herkes geçti.
Gün geldi o teröristler aynı Amerikan zırhlıları üzerinden namlularını, Türk askerine, Türkiye'ye yöneltti.
Hükümet milletimize, ABD'yi hedef göstererek 5 bin tır silah gönderdiler, 10 bin tır, 25 bin tır, 40 bin tır. En son kullandıkları rakam 50 bin tır silah gönderdiler, şeklinde oldu.
Sadece silah değil. 'kırmızı çizgimizdir' dediğimiz bölgede 9 hava üssü açtılar. 60 bin kişilik terör ordusu kurdular. Emniyet, sağlık, eğitim birimlerini kurdular. Vergi topluyorlar, dış ticaret yapıyorlar.
Hem Trump, hem de Biden bu terör örgütünün başı Malum Kobani'yi direk muhatap alıp, her türlü güvenceyi verdiler.
Yani Fırat'ın doğusunda resmi adı açıklanmayan bir devlet kuruldu. Hem de ülkemizin, hükümetin gözünün içine bakarak.
Ege'ye gelelim! Yunanistan 1 adamızı işgal etti. Baktı ki ses yok. İki, üç, dört derken 18 adamıza bayrağını çekti. Yetmedi bu adalarımızdan bize karşı askeri ve siyasi şovlar düzenledi.
Yetmedi! Batık ekonomisine rağmen müthiş bir silahlanma gayretine girdi. ABD ve Fransa ile anlaşmalar yaptı. Bize saldırırsan, karşınızda Fransa'yı, ABD'yi bulursunuz, açıklamasını bile yaptı.
Hava, kara ve deniz sahalarını ABD askerlerine açtı. Yani ABD, BOP kapsamında Arz-ı Mevut ve Karadeniz'in kontrolü için 1 Mart 2003 tezkeresi ile Türkiye'de gerçekleştiremediği askeri yapılanmayı şimdi Yunanistan'da gerçekleştiriyor.
Aynı ABD, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn Kızıldeniz'de ortak deniz tatbikat yapıyor.
Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş aynen babası gibi aylar öncesinden ülkemizdeki planlı göç istilasına, ekonomik kriz, bölgede yalnız kalışımız ve de ABD'nin bu faaliyetlerine dikkat çekerek, 'Hangi işgalin arifesindeyiz' sorusunu Türkiye'nin gündemine soktu.
Sayın Erdoğan, Roma'da liderler toplantısında ABD Başkanı Biden'e, 'Yunanistan'daki askeri yığınak ve üsleriniz halkımızda tedirginlik yaratıyor' mealinde konuyu gündeme getirdiğini ifade etmişti.
Aynı Erdoğan, partisinin gurup toplantısında ise şöyle diyordu: "Yunanistan'ın kendisi şu anda Amerika'nın bir üssü durumuna gelmiştir.
Şu anda Yunanistan'ın içerisinde Amerikan üslerinin sayısını ben saya saya bitiremedim. O denli Yunanistan'ın içinde Amerika'nın üsleri var. Ortaya öyle bir tablo çıkıyor ki Yunanistan'ın kendisi adeta Amerika'nın bir üssü gibidir" dedi.
Eee! Sonuç?
Sonuç, ABD 2001 yılında açıkladığı Büyük Ortadoğu Projesi planının tıkır tıkır işletiyor.
Bizimkiler mi? Yazdım ya! Tırları, hava üslerini, tankları sayıyorlar.
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025