logo
19 MART 2024

Lozan, benzeri görülmemiş siyasi bir zaferdir

24.07.2018 00:00:00
Bugün 24 Temmuz 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın 95'inci yıldönümü? Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta bu tarihi antlaşmayı, "Benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseri" olarak tanımlıyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu siyasi zaferin tarihi önemini şu çarpıcı cümlelerle özetliyor: "Türkiye'nin Lozan Antlaşması sebebi ile kendi madenlerini 2023 yılına kadar kullanamayacağı iddiası büyük bir yalandır. Lozan, Türkiye'nin tapusudur. Anlattıkları Sevr'in maddeleridir. Mustafa Kemal Atatürk Lozan Antlaşması ile Sevr maddelerini ayağının altına almıştır."
Lozan Antlaşması öncesini kısaca özetleyelim.
Önce Balkan Savaşları'nın darbesi, ardından da I. Dünya Savaşı'nın yenilgisine maruz kalan Osmanlı İmparatorluğu, hem ekonomik hem de siyasi olarak tamamen Batılı devletlerin hakimiyetine girmiş ve toprakları da dört bir koldan işgal edilmişti.
Topraklarımızda can, mal, namus ve inanç güvenliği zerre kadar kalmamıştı. İngilizler İstanbul'u işgal etmiş ve Osmanlı Devleti'nin padişahı ve yönetimi, iradesi alınmış vaziyette İngilizlere boyun bükmüştü. 
Sevr Antlaşması'yla da bu esaret resmi bir kayıt altına alınmıştı.
Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Antlaşması'nda bakın neler vardı?
Trakya'nın büyük bir bölümü,  İzmir ve çevresinin yönetimi Yunanlılara; Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin, Cizre ise Fransızların kontrolünde Suriye'ye bırakılacaktı. 
Boğazların kontrolü itilaf devletlerinden oluşan bir komisyona bırakılacaktı.
Fırat'ın doğusunda Kürdistan'a özerklik verilecek ve bunlar istedikleri takdirde bağımsız olabileceklerdi. 
Osmanlı Ermenistan'ı tanıyacak, sınırları ABD belirleyecekti. (ABD Başkanı Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.)
Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecekti. (Yani Ege adaları, Musul gibi bölgeler Lozan'da değil, Sevr'de verilmiştir.)
Osmanlı gayrımüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecekti.
Osmanlı'nın askeri kuvveti 50.000 olacak, Türk donanması tasfiye edilecekti. Marmara Bölgesi'nde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecekti. (Etkisiz, güçsüz ve Batı kontrollü bir ordu)
Türk maliyesi müttefikler arası mali komisyonun denetimine alınacaktı. 
Osmanlı'nın 1914'te İttihat ve Terakki'nin tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacaktı. (mâlî esaret)
Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek (hukukî esaret); sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan iş bölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacaktı.
Osmanlıya bırakılan topraklar ise sadece Ankara ve çevresi ile sınırlandırılmıştı.
Lozan'a hezimet diyerek Atatürk'ün tarihi zaferini İngiliz ağzıyla kötülemek isteyenler, Atatürk, İstiklal Mücadelesi ve Lozan olmadığı takdirde yürürlüğe girecek olan Sevr'in bu maddelerini önce bir okuyup ondan sonra Lozan'ı okumalarında fayda var.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi Lozan'la birlikte Sevr'in maddeleri ayaklar altına alınmıştır, Lozan Türkiye'nin tapusudur.
Peki, Lozan Antlaşması'yla neler kazandık?
Yeni kurulan Türk Devleti, Lozan Barış Konferansı'nda tanınmış ve sorunları çözüme kavuşmuştur. Avrupalıların, Türkleri Anadolu ve Avrupa'dan atma (Şark meselesi) amaçları hayal kırıklığına dönüşmüştür. 
Ermeni devletinin kurulması fikri tamamen reddedilmiştir. Türkiye dış politikalarda tavrını belirginleştirmiş ve antlaşmaya ait esaslar taraflarca belirlenmiştir. 
Türk milleti bugünkü sınırlarını o gün tüm dünyaya kabul ettirmiştir. 
Kapitülasyonlar tamamen kaldırılmış ve Türkiye Cumhuriyeti ekonomik özgürlüğünü kazanmıştır. Türk milletinin bağımsızlığını yok eden Mondros ve Sevr Antlaşmaları geçersiz sayılmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nı bitiren bu son barış antlaşması, aynı zamanda uzun yıllar yürürlükte kalan tek barış antlaşmasıdır. 
Antlaşma ile Türk devletinin bağımsızlığı resmen kabul edilmiştir. 
Türkiye Cumhuriyeti antlaşma koşullarına bağlı olarak devletlerin boyunduruğuna girmemiş ve hiçbir ülkeye savaş tazminatı ödememiştir. 
Böyle bir antlaşmaya hezimet demek, ya da Sevr'in maddeleri sanki Lozan'ın maddeleriymiş gibi lanse etmeye çalışmak art niyetli, İngiliz propagandalı yaklaşımlardır.
Sevr hezimet, Lozan ise büyük bir zaferdir.
Sevr kayıp, Lozan ise kaybettiklerimizi kazanmak demektir.
Sevr esaret, Lozan bağımsızlık tapusu demektir.
Sevr yıkılış, Lozan ise yeniden diriliş demektir.
Sevr yokluk, Lozan varlığın ispatı demektir.
Lozan'daki uluslar arası haklarımızı ve kazanımlarımızı korumaya çalışmak Türkiye ve Türk milleti olarak en büyük hedefimiz olmalıdır.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.