“O... ç... ! P.. k...! Satılık köpek! Şerefsiz! Senin a... s...” “Senin a... ... ... ! Senin a... ... Soytarı, köpek, şerefsiz! O... ç... ! P... k...! Satılık köpek, şerefsiz. Senin a... s...”
Bunlar insan onuruna yakışmayan, muhatabı ne yaparsa yapsın, Müslüman’ım diyen bir insanın ağzından çıkmaması gereken sözler. Ha! Karşındaki haddini aştı. Tepki vereceksin, haddini bildireceksin. Bildir. Bin bir yöntemi var. Ben hep onları kullanıyorum. Burnumun şekli bile değişti. Ama kişiliğim tastamam yerinde, ahlakım çok şükür değişmedi, zedelenmedi.
Paylaşmak zorunda kaldığım insan ahlakına aykırı bu sözler, 3 dönemdir AKP vekilliği yapan Zeyid Aslan tarafından Meclis’te sarf edildi. İyi de neden sarf edildi? Meclis’te her zaman bin bir kavga, gürültü ve ithamlar yaşanıyor ama bu tip bir ağız ve açık hakaret ilk kez ortada. Vekil Zeyid neden böyle bir küfürbazlığa girişti?
Bu sorunun birçok cevabı vardır. Bence bunun sebebi Erdoğan aşkı ve gelecek kaygısı. Nasıl yani? Vekil Zeyid, 3 dönemdir vekil. Yani Erdoğan’ın sağlam adamlarından ve AKP tüzüğüne göre bir daha vekil olamayacak. O zaman güven tazeleyip, iyi bir belediye başkanlığına yerleşmek lazım dimi!
Ya hu! Sende çok basit düşünüyorsun. Evet. Ülkemiz çok basit yönetilmiyor mu? Haliyle basitliği, basitçe düşünmek ve çözmek zorunda kalıyoruz…
Peki, “Erdoğan neden sebep?” sorusuna gelince. Armut dibine düşer, sözünü vekil liderine çeker, olarak algılayalım ve sadece birkaç örnek aktarayım…
Erdoğan, vekil Zeyid’in sözlerini tasvip etmiyormuş. Peki, şu sözleri tasvip ediyor mu?
(2005 yılı) İşsiz bir vatandaş “satılık böbrek var” yazan döviz açıyor. Herkesin Başbakanı ne diyor; “Kusura bakma sakatatçı dükkânı değil burası.”
Vatandaş “2 senedir anamız ağlıyor” diyor. Herkesin Başbakanı; “Artistlik yapma… Hadi ananı al git buradan…”
2008’de 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen sendika başkanlarına; “Ayaklar baş olursa kıyamet kopar” sözleri ile hem gözdağı veriyor, hem aşağılama yapıyor.
Sinop mitinginde (2009) “Beni küfür ettireceksiniz.”
Ankara’daki, Hopa Mitingi’nde polis tarafından kalçası kırılan Dilşat Aktaş için “kız mıdır, kadın mıdır bilemem.”
Başbakan olmadan önce ise “P.çlerin yetiştirilmek istendiği bir toplum meydana getirilmek isteniyor” demişti.
Tabi Meclis’teki bu küfürlerden sonra gözler, Zeyid Aslan’a çevrildi. Aslan ilk açıklamasında; Kamer Genç’in anasının öldüğünden haberi olmadığını, belirtti. İyi ki ölmüş kadıncağız…
Vekil Zeyid baskılar sonucu yaptığı açıklamada partisini muhatap aldı ve partisinden özür diledi.
“AK Parti ilkeli bir partidir; ilkelerine, felsefesine uymayanlar hakkında da gereğini yapar. Bu açıdan, niye disipline sevk edildim gibi bir kırgınlığım yok. CHP bundan ders almalı.”
Grup Disiplin Kurulu’ndan nasıl bir sonuç beklediği sorusuna Aslan, “Karşılığını bilmiyorum, okumadım. Partiden ihraç, atılma gibi bir sonuç olacağını sanmıyorum. Öyle olsa partilerde adam kalmaz. Olsa bile, bu benim AK Parti ile gönül bağımı koparmaz” diye konuştu.
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ve seçtiğimiz vekillerin durumu ortada. Bu arada medyada işin içine dahil oldu. Hürriyetten Ahmet Hakan, Zeyid Aslan’ın eski avukatı olduğunu, uslu, salim bir kişiliği olduğunu vurguladı. Şaşkınlığını ifade etti, bu küfürleri kabullenemedi. Benim şaşkınlığım ise 3 dönemdir AKP’den vekil seçilen bu kişiyi, Ahmet Hakan “sonraları öğrendim ki, vekil olmuş” diye tariflendiriyor olmasıydı. İyi…
Son söz; “Namaz nasıl ki dinin direği ise ahlak da adamlığın direğidir”.
Not: Zeyid yazdığımı biliyorum.
Bunlar insan onuruna yakışmayan, muhatabı ne yaparsa yapsın, Müslüman’ım diyen bir insanın ağzından çıkmaması gereken sözler. Ha! Karşındaki haddini aştı. Tepki vereceksin, haddini bildireceksin. Bildir. Bin bir yöntemi var. Ben hep onları kullanıyorum. Burnumun şekli bile değişti. Ama kişiliğim tastamam yerinde, ahlakım çok şükür değişmedi, zedelenmedi.
Paylaşmak zorunda kaldığım insan ahlakına aykırı bu sözler, 3 dönemdir AKP vekilliği yapan Zeyid Aslan tarafından Meclis’te sarf edildi. İyi de neden sarf edildi? Meclis’te her zaman bin bir kavga, gürültü ve ithamlar yaşanıyor ama bu tip bir ağız ve açık hakaret ilk kez ortada. Vekil Zeyid neden böyle bir küfürbazlığa girişti?
Bu sorunun birçok cevabı vardır. Bence bunun sebebi Erdoğan aşkı ve gelecek kaygısı. Nasıl yani? Vekil Zeyid, 3 dönemdir vekil. Yani Erdoğan’ın sağlam adamlarından ve AKP tüzüğüne göre bir daha vekil olamayacak. O zaman güven tazeleyip, iyi bir belediye başkanlığına yerleşmek lazım dimi!
Ya hu! Sende çok basit düşünüyorsun. Evet. Ülkemiz çok basit yönetilmiyor mu? Haliyle basitliği, basitçe düşünmek ve çözmek zorunda kalıyoruz…
Peki, “Erdoğan neden sebep?” sorusuna gelince. Armut dibine düşer, sözünü vekil liderine çeker, olarak algılayalım ve sadece birkaç örnek aktarayım…
Erdoğan, vekil Zeyid’in sözlerini tasvip etmiyormuş. Peki, şu sözleri tasvip ediyor mu?
(2005 yılı) İşsiz bir vatandaş “satılık böbrek var” yazan döviz açıyor. Herkesin Başbakanı ne diyor; “Kusura bakma sakatatçı dükkânı değil burası.”
Vatandaş “2 senedir anamız ağlıyor” diyor. Herkesin Başbakanı; “Artistlik yapma… Hadi ananı al git buradan…”
2008’de 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen sendika başkanlarına; “Ayaklar baş olursa kıyamet kopar” sözleri ile hem gözdağı veriyor, hem aşağılama yapıyor.
Sinop mitinginde (2009) “Beni küfür ettireceksiniz.”
Ankara’daki, Hopa Mitingi’nde polis tarafından kalçası kırılan Dilşat Aktaş için “kız mıdır, kadın mıdır bilemem.”
Başbakan olmadan önce ise “P.çlerin yetiştirilmek istendiği bir toplum meydana getirilmek isteniyor” demişti.
Tabi Meclis’teki bu küfürlerden sonra gözler, Zeyid Aslan’a çevrildi. Aslan ilk açıklamasında; Kamer Genç’in anasının öldüğünden haberi olmadığını, belirtti. İyi ki ölmüş kadıncağız…
Vekil Zeyid baskılar sonucu yaptığı açıklamada partisini muhatap aldı ve partisinden özür diledi.
“AK Parti ilkeli bir partidir; ilkelerine, felsefesine uymayanlar hakkında da gereğini yapar. Bu açıdan, niye disipline sevk edildim gibi bir kırgınlığım yok. CHP bundan ders almalı.”
Grup Disiplin Kurulu’ndan nasıl bir sonuç beklediği sorusuna Aslan, “Karşılığını bilmiyorum, okumadım. Partiden ihraç, atılma gibi bir sonuç olacağını sanmıyorum. Öyle olsa partilerde adam kalmaz. Olsa bile, bu benim AK Parti ile gönül bağımı koparmaz” diye konuştu.
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ve seçtiğimiz vekillerin durumu ortada. Bu arada medyada işin içine dahil oldu. Hürriyetten Ahmet Hakan, Zeyid Aslan’ın eski avukatı olduğunu, uslu, salim bir kişiliği olduğunu vurguladı. Şaşkınlığını ifade etti, bu küfürleri kabullenemedi. Benim şaşkınlığım ise 3 dönemdir AKP’den vekil seçilen bu kişiyi, Ahmet Hakan “sonraları öğrendim ki, vekil olmuş” diye tariflendiriyor olmasıydı. İyi…
Son söz; “Namaz nasıl ki dinin direği ise ahlak da adamlığın direğidir”.
Not: Zeyid yazdığımı biliyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025
- Çakma kral ve HTŞ’li Şara / 28.09.2025
- Her şey ABD’nin rızası için mi? / 27.09.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025
- Çakma kral ve HTŞ’li Şara / 28.09.2025
- Her şey ABD’nin rızası için mi? / 27.09.2025