logo
31 MAYIS 2024

Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artırdı

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, kameraların karşısına geçerek bu yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. 2024 yıl sonu enflasyonu tahmini güncellendi. Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36'dan yüzde 38'e revize edilerek 2 puanlık artış gerçekleşti. Mayıs ayında enflasyonun zirveyi göreceğini ifade eden Karahan, "Yüzde 75-76 civarında olacağını öngörüyoruz" dedi.

09.05.2024 11:26:00 / Güncelleme: 09.05.2024 13:06:43
Anadolu Ajansı
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artırdı
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artırdı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çektiklerini ve 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduklarını bildirdi.

Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın 2. Enflasyon Raporu'nu paylaştı.

Enflasyon tahmini 2 paun yukarı güncellendi

Orta vadeli tahminler oluşturulurken enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eşgüdümün korunacağı bir görünümünün esas alındığını belirten Karahan, "Bu çerçevede, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5'te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21'e tekabül etmektedir." diye konuştu.

Karahan, 25 metreküp bedelsiz doğal gaz kullanımı düzenlemesinin sona ermesinin, mayısta aylık enflasyonu 0,7 puan yukarı yönlü etkileyeceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bunun yanı sıra, olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacaktır. Böylece, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş olacağız. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir. Böylelikle, yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz. Bu dönemde, olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır. "

"Gerileme 2025'te de devam edecek"

Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın 3. çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5'in bir miktar altına gerileyeceğini öngördüklerine dikkati çeken Karahan, sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin 2025'te de devam edeceğini söyledi.

Karahan, 2024 yılı tahmin güncellemesinin nedenlerine değinerek, yılın ilk çeyreğindeki makroekonomik gelişmelerin bu konuda belirleyici olduğuna işaret etti.

Dirençli seyreden talep koşulları nedeniyle yılın ilk yarısında çıktı açığının önceki rapor öngörülerine göre daha yukarıda olacağını tahmin ettiklerini anlatan Karahan, şu değerlendirmede bulundu:

"Sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla, iç talepteki dengelenme süreci devam edecektir. Bu görünüm altında, çıktı açığı tahmini güncellememiz 2024 yılı enflasyon tahminimizi 0,4 puan artırıcı yönde etkilemiştir. Türk lirası cinsi ithalat fiyatları, gıda enflasyonu ve yönetilen yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi eksi 0,2 puan olarak hesaplıyoruz."

"Sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz"

Son dönemde, enflasyonun ana eğiliminin öngörülerden daha yüksek gerçekleştiğini belirten Karahan, şunları kaydetti:

"Sıkı para politikası duruşu ve politika eşgüdümü, başlangıç koşullarındaki bu bozulmayı kısmen telafi edecektir. Bu sayede, ana eğilimin yıl sonu enflasyonuna etkisinin 1,8 puan ile sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte iki ana koşul gözeteceğiz. Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesidir. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz."

Karahan, martta atılan adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığına dikkati çekerek, bu durumun etkisini krediler üzerinde gördüklerini bildirdi.

"Önümüzdeki dönemde bunun talebi zayıflatacağını, fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacağını ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğini öngörüyoruz." diyen Karahan, şöyle konuştu:

"Bu süreçte, maliye politikalarının katkısı ve yönetilen-yönlendirilen fiyatların eşgüdüm halinde belirlenecek olması, dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız."

Teknik bir ayarlama olarak faiz koridorunun martta genişletildiğini belirten Karahan, "Ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, iç talepteki dengelenmeyi desteklemek amacıyla Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredisi büyüme sınırlarını yüzde 2'ye düşürürken, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesisi uygulaması getirdik ve menkul kıymet tesisini kaldırdık." dedi.

KKM kur farkı ödemeleri

Kredi kartı azami faiz oranlarının yükseltildiğini hatırlatan Karahan, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiklerini ve TL mevduatın payının artırılması için hedeflere bağlı olarak TL zorunlu karşılıklara faiz ödemesine başladıklarını anlattı.

TL mevduat payı artış hedeflerini de güncellediklerini dile getiren Karahan, "Piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde menkul kıymet tesis uygulamasını bugün itibarıyla tamamen sonlandırdık. Böylece, tahvil piyasasının işlevselliğinin artmasını, getiri eğrisinin normalleşmesini ve parasal aktarımın güçlenmesini sağladık." diye konuştu.

Karahan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) kur farkı ödemelerinin ve 2023 son çeyreğinde artan TCMB taraflı swap bakiyesinin yol açtığı likidite fazlasını sterilize ettiklerini belirterek, zorunlu karşılıklarda yapılan artışlarla piyasadan 1 trilyon liradan fazla likidite çektiklerini bildirdi.

Ayrıca, likidite fazlasının sterilizasyonu için aralık ayında TL depo alım ihalelerine başladıklarını söyleyen Karahan, "Sistemde ortaya çıkan geçici likidite fazlasını depo alım işlemleriyle sterilize ediyoruz. Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanacağız." ifadesini kullandı.
Karahan, marttaki faiz artışı ve makroihtiyati düzenlemeler sonrasında ticari kredi faizinin yaklaşık 14 puan, tüketici kredisi faizinin 18 puan ve mevduat faizinin 15 puan artırıldığına dikkati çekti.

"Yabancı para mevduattan Türk lirasına geçiş hızlandı"

Kredi faizlerinin geldiği seviyenin kredi büyümesinin yavaşlamasına ve iç talebin dengelenmesine katkı vereceğini ifade eden Karahan, şu değerlendirmede bulundu:
"Türk lirası mevduat faizlerinin seviyesi ise sistemde TL mevduat payı artışını desteklemektedir. Nitekim son veriler, yabancı para mevduattan Türk lirası mevduata geçişin hızlandığına işaret etmektedir. Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve, mevduat faizlerinin Türk lirasına geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacaktır. 2024 yılının ilk çeyreğinde artan belirsizlik algısı nedeniyle kredi talebinin hızlanması, tüketici kredi büyümesinin, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kaynaklı artmasına neden olmuştu. Attığımız sıkılaştırıcı adımlarla, nisan ayında tüketici kredisi büyümesi zayıflayarak 2023 yılı son çeyrek ortalamasının da altına gerilemiştir."
Karahan, ticari kredilerin de şubat ayına kadar istikrarlı seyrettiğini vurgulayarak, martta öngörülerin üstünde bir kredi talebi görülmesiyle kısa sürede ticari kredi büyümesinin güçlendiğini söyledi.

Söz konusu adımlar sonrasında TL ticari kredi büyümesinin gerilediğini dile getiren Karahan, şöyle devam etti:

"Son dönemde yabancı para kredilerin arttığını gözlemliyoruz. Şubat ve mart aylarındaki yabancı para mevduata yönelik güçlü talep, mart ayında alınan kararlarla hızlı bir şekilde ortadan kalkmıştır. Nisan ayında TL mevduat 539 milyar lira artarken, parite etkisinden arındırılmış yabancı para mevduat ve kur korumalı mevduat, sırasıyla 6,2 milyar dolar ve 19 milyar lira azalmıştır."

"Menkul kıymet tesisinin kaldırılması da sağlıklı fiyat oluşumunu destekleyecek"

Karahan, son 8 ayda Türk lirası mevduat payının yaklaşık yüzde 32'den yüzde 44'e yükseldiğini, KKM'nin payının yüzde 26'dan yüzde 14'e gerilediğini bildirdi.

Para politikası duruşunun ve uygulanan makroihtiyati çerçevenin TL mevduata geçiş eğilimine katkı vermeye devam ettiğini belirten Karahan, "Parasal sıkılaşmayla uyumlu olarak getiri eğrisinin negatif eğimi, son rapor döneminden bu yana belirginleşmiştir. Menkul kıymet tesisinin kaldırılması da sağlıklı fiyat oluşumunu destekleyecektir. Mevcut politika bileşimi, Türkiye'ye yönelik risk algısının iyileşmesini ve risk priminin düşmesini sağlamıştır." diye konuştu.

Karahan, artan döviz kuru oynaklığı ve rezerv görünümündeki bozulmanın mart ayındaki risk algısını zayıflattığını vurgulayarak, risk priminin yeniden 300 baz puan seviyesinin altına gerilediğini dile getirdi.

Bu gelişmelerin, Türkiye'ye yönelik portföy akımlarını desteklediğini belirten Karahan, şunları kaydetti:

"Jeopolitik risklerin yükseldiği ve küresel risk iştahının azaldığı nisan ayında gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları gözlenirken, Türkiye'ye giriş gerçekleşmiştir. Son rapor döneminden mart ayı PPK toplantısına kadar olan süreçte rezervlerde bir düşüş yaşanmıştı. Mart toplantısında yaptığımız ilave parasal sıkılaştırma, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına güvenini artırmış ve rezervlere olumlu yansımıştır. 22 Mart-26 Nisan döneminde yabancı para cinsi mevduat 7 milyar dolar gerilerken, rezerv yönetimi kapsamında TCMB taraflı swap bakiyesi önemli ölçüde azaltılmıştır. Bu dönemde brüt rezervler yatay seyrederken, swap hariç net rezerv 16,4 milyar dolar iyileşmiştir. Swap hariç net rezervlere bugün itibarıyla baktığımızda ise son 2 haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece, ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır."

"Sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız"

Karahan, dış talebe ilişkin varsayımlarını 2024 için sınırlı bir miktar yukarı yönlü güncellediklerini, 2025 yılı için ise sabit tuttuklarını bildirdi.

Merkez Bankasının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğuna işaret eden Karahan, Haziran 2023 itibarıyla güçlü parasal sıkılaşmaya gittiklerini anımsattı.
Karahan, fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ettiklerini bildirerek, "Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız, enflasyon görünümünde kalıcı bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğimizi de vurgulamak isterim." diye konuştu.

Küresel finansal koşulların büyümeyi baskılamaya devam ettiğini aktaran Karahan, jeopolitik gelişmeler ve sıkı para politikalarının sürdürülmesinin, küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olduğunu söyledi.

Karahan, ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü ve öncü göstergelerin, küresel iktisadi faaliyette daha çok hizmetler sektörü kaynaklı sınırlı iyileşmeye işaret ettiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son dönemde ABD ekonomisinin büyüme görünümü, avro bölgesi ve diğer gelişmiş ülke ekonomilerinden olumlu ayrışmış ve ABD'de iktisadi faaliyetin görece güçlü seyrettiği görülmüştür. Küresel büyüme görünümü ve kompozisyonu, jeopolitik riskler, finansal koşullar ile arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam etmektedir. Önceki rapor döneminden bu yana emtia fiyatlarında genele yayılan artışlar görülmektedir. Arz yönlü faktörlerin yanında özellikle Çin'in büyümesiyle uyumlu seyir izleyen bazı endüstriyel emtia fiyatlarındaki artışlar dikkat çekmektedir."

Jeopolitik gerilimlerin artmasıyla değerli metal ve petrol fiyatlarının da bir önceki rapor dönemine oranla önemli miktarda yükseldiğini anlatan Karahan, enflasyonun birçok ekonomide hedeflerin üzerinde kaldığına işaret etti.

Karahan, küresel enflasyon görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının daha geç ve yavaş faiz indirimine gideceklerine yönelik beklentilerin güçlendiğini bildirerek, şunları kaydetti:

"Vadeli işlemlerin ima ettiği politika faiz patikasındaki düzleşme, FED için daha belirgin olmuştur. Bu ayrışma, küresel belirsizliği artırmakta ve gelişmekte olan ülkelerin para birimleri üzerinde de baskı yaratmaktadır. Bu çerçevede gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının da faiz indirimleri konusunda daha temkinli olacaklarını değerlendiriyoruz. Bu gelişmeler küresel risk iştahının azalmasına neden olmuş ve son dönemde gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışlarına yol açmıştır."

"Cari dengedeki iyileşme devam edecek"

Karahan, nisan ayında kartla yapılan harcamaların reel bazda zayıfladığını, imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik yurt içi sipariş beklentilerinin de çeyreklik bazda gerilediğini aktararak, "Tüketim malları ithalatı, nisanda artış kaydederek bu görünümden ayrıştı. Bu çerçevede parasal sıkılaştırmanın iç talebe etkilerini çeşitli göstergeler üzerinden yakından takip etmekteyiz. İç talebe ilişkin görünüme kıyasla yurt içi üretim daha ılımlı seyir izlemektedir." diye konuştu.

Dış ticaret dengesindeki iyileşmeye dikkati çeken Karahan, bu dengelenmenin yılın ilk çeyreğinde devam ettiğini ve cari açığın milli gelire oranının yüzde 3'ün altına gerilediğini tahmin ettiklerini söyledi.

Yılın 2. yarısında parasal aktarımın gecikmeli etkisiyle iç talepte zayıflama olacağını ve bu sayede cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini öngördüklerini aktaran Karahan, son 3 ayda enflasyonun öngörülerin üzerinde yüksek bir seyir izlediğine işaret etti.

Karahan, tüketici enflasyonunun nisanda yüzde 69,8 ile bir önceki raporda sundukları tahmin aralığının 0,9 puan üzerine çıktığını bildirdi.

"Konut piyasasındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz"

Enflasyon ana eğiliminin, geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi ve ücret güncellemelerinin de etkisiyle ocakta artışa döndüğüne işaret eden Karahan, "Ana eğilim, takip eden aylarda zayıflayarak aralıktaki seviyesine dönmüş, ancak yılın ilk Enflasyon Raporu'nda öngördüğümüz patikanın üzerinde seyretmiştir." dedi.

Karahan, gıda fiyatlarındaki güçlü artışa da dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle kırmızı et fiyatları bu gelişmede öne çıkmıştır. 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri gerilerken, yıl sonu beklentileri Enflasyon Raporu tahminlerimizin üzerinde seyretti. Öngörülerimizin aksine, yılın ilk çeyreğinde toplam talep koşulları güçlü seyretmiş, kredi kullanımında artış gerçekleşmiştir. Reel ücretlerdeki artış yurt içi talep koşullarını destekleyen bir unsur oldu. Geçmiş enflasyona endeksleme davranışı, hizmet enflasyonunda ataletin korunmasını beraberinde getirmiş, kira alt grubu bu bağlamda öne çıkmıştır. Enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak, politika faizinde güçlü bir artış ve parasal koşullarda ek sıkılaşma yaptık."

Son dönemde hizmetler grubundaki fiyat artışlarının, diğer gruplara göre daha güçlü olduğunu bildiren Karahan, "Sektörün emek yoğun yapısı bu gelişmeyi açıklarken, geçmiş enflasyona endeksleme davranışının etkisi, özellikle yönetilen-yönlendirilen kalemler, kira, sağlık ve eğitim hizmetleri üzerinde hissedildi. Bu hizmet kalemleri, şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun süreye yayılmasına neden oluyor. Ayrıca, başta kırmızı et olmak üzere gıda fiyatlarında süregelen yüksek artışlar da lokanta-otel fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Bu doğrultuda, hizmet enflasyonu aylık bazda yavaşlamakla birlikte, yüksek bir seyir izliyor." değerlendirmesini yaptı.

Karahan, küresel gelişmelerde de benzer bir eğilim gördüklerini, hizmet enflasyonundaki katılığın, gelişmiş ülkelerde manşet enflasyonun hedeflere yaklaşmasını yavaşlatan önemli bir faktör olduğunu anlattı.

Türkiye'de hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin önemli bir bileşeninin de kiralar olduğunun altını çizen Karahan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu doğrultuda, konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz. Enflasyondan korunma nedeniyle artan talep ve depremin yol açtığı arz-talep dengesizlikleri konut fiyatlarında yüksek oranlı artışlara sebep olmuştu. Söz konusu gelişmelerin etkileri, kiralara gecikmeli ve belirgin şekilde yansımakta. Parasal sıkılaştırma sonrasında ise konut fiyatlarındaki artış hızı önemli ölçüde yavaşladı. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici enflasyonundaki eğilimin altında seyretmekte. TCMB bünyesinde yapılan çalışmalar, diğer unsurların yanı sıra konut fiyatları değişiminin kira enflasyonunu aynı yönde etkilediğine işaret ediyor. Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın, ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz."

"Kararlarımız enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlayacak"

Karahan, parasal sıkılaştırmanın kısa vadede mal enflasyonu üzerindeki etkisinin daha belirgin olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Türk lirasındaki istikrarlı seyir, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talebin zayıflaması, önümüzdeki dönemde dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere mal grubunda fiyat artışlarının yavaşlamasına neden olacak. Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması, dezenflasyon açısından kritik önemde. Enflasyonda yaşanan yukarı yönlü sürprizlerin de etkisiyle beklenti eğrisinin şubat ve martta yukarıya kaydığı gözlendi. Martta parasal sıkılaştırma sonrasında bu eğilim sona erdi. Birinci çeyrekte anket katılımcıları 3,8 puanlık yukarı yönlü enflasyon sürprizi yaşamış, ancak yıl sonu enflasyon beklentilerini 2,1 puanla daha sınırlı bir oranda güncellemiştir. Mevcut durumda, beklentiler, bir önceki Enflasyon Raporu'ndaki yıl sonu enflasyon tahminimize 3 ay gecikmeyle gelineceğine işaret etmekte. Kararlarımızın enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlayacağını ve piyasa beklentileriyle ara hedeflerimiz arasındaki farkın kapanacağını öngörüyoruz."

Fiyat istikrarının, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşul olduğuna dikkati çeken Karahan, "Merkez bankaları, bu unsurlara en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak yaparlar. Bu bilinçle, TCMB olarak önemli adımlar attık. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz." dedi.
Fatih Karahan, haziran ayından itibaren yaşanacak dezenflasyon sürecinde enflasyonu belirledikleri ara hedeflerle uyumlu şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

SORU&CEVAP

Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde bu yılın 2. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında, Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları yanıtladı.

Talebi dengeleyerek enflasyonu düşürmek istediklerini belirten Karahan, bu noktada sıkı para politikası duruşlarının olduğunu söyledi. Bunu sözde bırakmadıklarını, aksiyonlarla da gösterdiklerini anlatan Karahan, "Bundan sonrada ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Kamu maliyesi tarafından gelecek destek de önemlidir. Eş güdüm sadece bununla sınırlı da değil. Aynı zamanda yönetilen, yönlendirilen fiyatların belirlenmesi hususu da söz konusu." dedi.

Karahan, kamu maliyesi tarafında yapılan açıklamalara değinerek, tasarruf tedbirleri üzerinde çalışıldığını, bu konudaki gerekli detayların zamanı geldiğinde yetkili merciler tarafından açıklanacağını dile getirdi. Karahan, "2025 yılı için dezenflasyon sürecinde destek alacağımızı düşünüyoruz. Bunun da ötesinde yönetilen, yönlendirilen fiyatlar belirlenirken Merkez Bankasının enflasyon hedefi gözetilecektir." diye konuştu.

"Enflasyonda zirveyi mayısta göreceğiz"

Mayıs ayı enflasyon tahmininin sorulması üzerine Karahan, şu yanıtı verdi:

"Enflasyonda zirveyi mayısta göreceğiz. Bu çok net. Zirvenin mayıs ayında olmasının bir sebebi geçen seneden kaynaklanan baz etkisi. Şu anki hesaplamalarımıza göre baz etkisi ve 25 metreküp altındaki ücretsiz doğal gaz kullanımının sona erecek olmasının etkisiyle, diğer fiyat gelişmelerini de göz önünde bulundurduğumuzda enflasyonda zirvenin yüzde 75-76 civarında olacağını öngörüyoruz. Mayıstan itibaren de düşmeye başlayacak."

"Ek parasal sıkılaştırma bekleniyor mu?" sorusunu yanıtlarken Karahan, geçen yılın dördüncü çeyrek verilerine baktıklarında talep göstergelerinin sağlıklı şekilde ilerlediğini, yaz aylarında yüzde 9-9,5 seviyelerinde olan enflasyonun aralıkta yüzde 3 civarına indiğini söyledi.

Karahan, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla işler yolunda gidiyordu. Sene sonu itibarıyla ihtiyatlı duruşumuzu koruyarak yüzde 36 hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorduk. Fakat talep daha güçlü gerçekleşti, hatta tahminimizin aksine ivmelenme oldu. Şubattan itibaren sözlü yönlendirmemiz vardı. Enflasyonun görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulmanın öngörülmesi halinde bunu sessiz bir şekilde izlemeyeceğimizi söylüyorduk. Şubat verilerini gördüğümüzde özellikle enflasyon görünümünde ciddi bozulmaya şahit olduk. Sadece aylık enflasyonun yüksek gelmesi değil, aynı zamanda kompozisyonu da bizim tahminimizden daha kötüydü. Hizmet kaleminde yüksek artış gerçekleşmişti. Biz de martta Para Politikası Kurulu'nda (PPK) ciddi sıkılaştırma yaptık. 500 baz puan faiz artışı ve aktarımını güçlendirmek adına makroihtiyati önlemlerle destekledik. Bunun neticesinde ciddi sıkılaştırma oldu. Bunun da talebe olumlu yansıyacağını düşünüyoruz."

İlk 4 ayda 4 puana yakın ilave enflasyon geldiğine işaret eden Karahan, "Bunu tamamen telafi etmek ek sıkılaştırmayla dahi çok kolay gözükmüyor. Yıl sonunda enflasyon yine yüzde 36 olabilir. Baz senaryo olarak ek sıkılaştırma yapılsa dahi bunun ana eğilimindeki artışı telafi edeceğini görüyoruz fakat bu 4 puanlık artışın tamamını telafi etmenin çok kolay olmadığını değerlendiriyoruz. Yapılan ayarlama tamamen bu sebepledir." değerlendirmesinde bulundu.

Yüzde 36 enflasyon tahminin hala bandın içinde olduğunu belirten Karahan, yukarı yönlü ve aşağı yönlü risklerin olduğunu söyledi. Çeşitli gelişmelerin etkisiyle yüzde 36'nın da görülebileceğini anlatan Karahan, "İlk 4 aydaki talep koşullarına ve enflasyon ana eğilimine baktığımızda yüzde 36 hedefini baz senaryo olarak korumayı doğru bulmadık. Bundan sonra enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bozulma olması halinde ek sıkılaşma yapmaya hazırız." şeklinde konuştu.

Karahan, Asya ziyaretiyle ilgili netleşmiş bir program olmadığını, sonbaharda bir ziyaret planladıklarını söyledi.

İş bilenin, kılıç kuşananın!
Avrupa enflasyonu düşürdü, Türkiye hoplattı
Avrupa'da bile daha ucuz
Bu fiyatlara akıllı turist bile almaz
İslam karşıtı göstericilere bıçakla saldırdı
Polis vurarak etkisiz hale getirdi
'En başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum'
Banka yöneticisi tanıklık yaptı
Bazı iller için aşırı sıcaklık uyarısı verildi
Belli saatlerde sokağa çıkmayın
Türkiye yolları uzay yolundan daha çetin!
Alper Gezeravcı trafik kazasında yaralandı
Özel'den sokak hayvanları açıklaması
'Tehlike yok diyemezsiniz'
İtalya tavrını net ortaya koydu
"Silahlarımız Ukrayna dışında kullanılamaz"
FETÖ soruşturmasından gözaltındaki eşini görmek için yaptı
Sahte avukat gözaltına alındı
CHP'li Bulut'tan iktidarın yeni düzenlemesine tepki
Varlık yokluk mücadelesi
İsrail'e 'soykırımcı' diyen hemşireyi kovdular
Emperyalistlerin gerçek yüzü
Fenerbahçe Mourinho bombasını patlattı
Ünlü teknik direktör ile anlaşmaya varıldı
Antalya'ya uçanlara türbülans uyarısı
3 vakadan 2'si Türkiye üzerinde yaşanıyor
'Valilikten arıyoruz' diyerek dolandırdılar
Derdini yine şiirle anlattı
Amasya'da üretim seferberliği ilan edildi
Kilosu 2 bin 500 dolardan satılıyor
İş bilenin, kılıç kuşananın!
Avrupa enflasyonu düşürdü, Türkiye hoplattı
Avrupa'da bile daha ucuz
Bu fiyatlara akıllı turist bile almaz
İslam karşıtı göstericilere bıçakla saldırdı
Polis vurarak etkisiz hale getirdi
'En başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum'
Banka yöneticisi tanıklık yaptı
Bazı iller için aşırı sıcaklık uyarısı verildi
Belli saatlerde sokağa çıkmayın
Türkiye yolları uzay yolundan daha çetin!
Alper Gezeravcı trafik kazasında yaralandı
Özel'den sokak hayvanları açıklaması
'Tehlike yok diyemezsiniz'
İtalya tavrını net ortaya koydu
"Silahlarımız Ukrayna dışında kullanılamaz"
FETÖ soruşturmasından gözaltındaki eşini görmek için yaptı
Sahte avukat gözaltına alındı
CHP'li Bulut'tan iktidarın yeni düzenlemesine tepki
Varlık yokluk mücadelesi
İsrail'e 'soykırımcı' diyen hemşireyi kovdular
Emperyalistlerin gerçek yüzü
Fenerbahçe Mourinho bombasını patlattı
Ünlü teknik direktör ile anlaşmaya varıldı
Antalya'ya uçanlara türbülans uyarısı
3 vakadan 2'si Türkiye üzerinde yaşanıyor
'Valilikten arıyoruz' diyerek dolandırdılar
Derdini yine şiirle anlattı
Amasya'da üretim seferberliği ilan edildi
Kilosu 2 bin 500 dolardan satılıyor

2024 yılında aramızdan ayrılan ünlüler

Dün ünlü oyuncu Ahmet Uğurlu'nun hayatını kaybetmesi sanat camiasını ve Uğurlu'yu sevenleri yasa boğdu. 2024 yılı pek çok sanatçının aramızdan ayrıldığı yıl oldu. Bu yıl içerisinde aramızdan ayrılan sanatçıları hatırlayalım

31.05.2024 22:05:00 / Güncelleme: 31.05.2024 22:15:21
Mehmet Hakan Akkuş
2024 yılında aramızdan ayrılan ünlüler
2024 yılında aramızdan ayrılan ünlüler
Sadullah Celen: Türk televizyon ve sinema dünyasının tanınmış yönetmenlerinden biri olan Sadullah Celen, 2024 yılının Ocak ayında 64 yaşında hayatını kaybetti. Beyninde oluşan pıhtı nedeniyle aramızdan ayrılan Celen, birçok başarılı projeye imza atmıştı.

Ayla Algan: Usta tiyatro sanatçısı, sinema oyuncusu ve şarkıcı Ayla Algan, 86 yaşında geçirdiği beyin kanaması sonucu hayata veda etti. Sanat hayatına sayısız katkıda bulunan Algan, özellikle tiyatro sahnesindeki performanslarıyla tanınıyordu.

Ergin Duru: "Kurtlar Vadisi" dizisindeki Cerrahpaşalı Hüseyin karakteriyle hafızalara kazınan Ergin Duru, 2024 yılında hayatını kaybeden sanatçılardan biri oldu.

Alev Alatlı: Köşe yazıları ve eserleriyle tanınan Alev Alatlı, son dönemlerde sosyal medyada da sıkça karşımıza çıkan bir yazardı. 2024 yılında hayatını kaybeden Alatlı, düşünceleri ve kalemiyle hatırlanacak.

Mario Levi: İstanbul aşığı olarak bilinen ünlü yazar Mario Levi de 2024 yılında aramızdan ayrılan isimler arasında. Levi'nin eserleri, İstanbul'un çok kültürlü yapısını ve şehrin ruhunu yansıtmasıyla biliniyor.

Yüksel Uzel: Türk sanat müziğinin sevilen seslerinden Yüksel Uzel, 2024 yılında hayatını kaybetti. Uzun süre yurtdışında tedavi gören Uzel, Türk müziğine yaptığı katkılarla anılacak.

Tolga Savacı: Yeşilçam'ın yakışıklı aktörlerinden Tolga Savacı, ABD'de yaşamını sürdürürken Şubat 2024'te geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Efe Deprem: Genç yaşta motorsiklet kazası sonucu aramızdan ayrılan Efe Deprem, özellikle "80'ler" dizisindeki rolüyle tanınmıştı.

Kayhan Yıldızoğlu: Türk Sineması ve Yeşilçam'ın usta oyuncularından Kayhan Yıldızoğlu, 2024 yılında hayatını kaybetti. "Selana" dizisindeki Yüce Honos karakteriyle de hafızalarda yer etmişti.

Bahar Öztan: Yeşilçam'ın gamzeli güzeli Bahar Öztan, kanserle mücadelesinde dördüncü kez mağlup oldu ve 2024 yılında hayatını kaybetti.

Türker İnanoğlu: Türk sinemasının duayen isimlerinden Türker İnanoğlu, "Bay Sinema" olarak anılan bir yapımcı, yönetmen ve senaristti. Nisan 2024'te hayatını kaybeden İnanoğlu, Yeşilçam'a yaptığı katkılarla unutulmayacak.

Ahmet Uğurlu: Dün 72 yaşında hayatını kaybeden ve "Tabutta Rövaşata", "Yol Ayrımı" ve "Behzat Ç." gibi yapımlarda rol alan sinema ve tiyatro oyuncusu Ahmet Uğurlu bugün son yolculuğuna uğurlandı. Usta oyuncunun cenazesi, öğle vaktini müteakip Şakirin Camii'de kılınan cenaze namazının ardından Anadolu Hisarı Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Bu sanatçılar, eserleri ve sanatlarıyla bizlere miras bıraktıkları değerlerle anılacaklar. Onların hayatları ve sanatları, Türk kültürüne yaptıkları katkılarla hatırlanacak ve gelecek nesillere ilham vermeye devam edecek

Seçil Erzan davasında banka yöneticisi tanıklık yaptı: Ben en başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum

 Banka yöneticilerinin tanıklık ettiği duruşmada konuşan banka yönetim kurulu üyesi Tanju Kaya, ''Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini ama teftiş incelemesinin devam ettiğini, bankanın sorumluluğu varsa bunu gidereceklerini söyledik'' dedi.

31.05.2024 18:30:00
İhlas Haber Ajansı
Seçil Erzan davasında banka yöneticisi tanıklık yaptı: Ben en başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum
Seçil Erzan davasında banka yöneticisi tanıklık yaptı: Ben en başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum
Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam ediliyor. Banka yöneticilerinin tanıklık ettiği duruşmada konuşan banka yönetim kurulu üyesi Tanju Kaya, ''Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini ama teftiş incelemesinin devam ettiğini, bankanın sorumluluğu varsa bunu gidereceklerini söyledik'' dedi.

Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 29 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.

''Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini söyledik''

Duruşmada tanık olarak ifade veren bankanın yönetim kurulu üyesi Tanju Kaya, Seçil Erzan ile ilk kez 2019'da Fatih Terim'i ziyarete ettiklerinde tanıştığını belirterek, 'Olaylardan Sermin Tekin'in beni arayıp bilgi vermesiyle haberim oldu. Sonrasında ben de genel müdürümüz Hakan Bey'e bilgi verdim. Ertesi gün bankaya Fatih Terim, Emre Belözoğlu ve Arda Turan toplantı için gelmek istediğini söylediler. Saat 10.00 sıralarında geldiler ve mağdur olduklarını söylediler. Fatih Terim ise 'henüz banka hesaplarıma bakmadım, şu an için bir şey söyleyemiyorum' dedi. Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini ama teftiş incelemesinin devam ettiğini, bankanın sorumluluğu varsa bunu gidereceklerini söyledik. Kendilerine ayrıca Seçil ile irtibat kuramadığımızı da söyledik' dedi.

''Vitamin ister misin' dedik o da kabul edince serum takviyesi yapıldı''

İfadesine devam eden tanık Kaya, Seçil Erzan'a ulaştıklarında kendisine süreci sorduklarını söyleyerek, 'Arkadaşının bir yatırımdan zarar ettiğini, onu kapamak için başkasının parasını aldığını, sonra işin içinden çıkmayınca Fatih Terim'den para aldığını, birinin açığını diğerinden aldığı parayla kapatmaya çalışmak istediğini anlattı. Bir liste oluşturmaya çalıştık ancak Seçil bazen doğru hatırladı, bazen hatırlayamadı, bazen hatırladığını değiştirdi, yani düzgün bir sonuca ulaşamadık. Seçil Hanım çok kötü göründüğü için 'vitamin ister misin' dedik o da kabul edince serum takviyesi yapıldı. Şube müdürlerinin para tahsil etme ve alma yetkisi yoktur. Şube müdürünün bir operasyon yapma yetkisi de yoktur. Bir şubede bir günde çok fazla döviz işlemi olursa bakılır, kontrol edilir. Ayrıca antetli kağıt kıymetli bir evrak değildir. Teftiş Kurulumuz tarafından görüldü ki paralar banka dışında teslim edilmiş. Hepsi de 'Fatih Terim fonu' denilerek dolandırıldığını söylüyordu. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun olaydan 7 Nisan'da haberi oldu. Ateş ve Aydoğdu'nun yönettiği bir fon yoktur'' şeklinde konuştu.

''Ben en başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum''

Tanık Kaya ifadesinin devamında, ''Ben en başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum. Emre Belözoğlu ve Volkan Bahçekapılı da geldi. Hepsi 'biz para verdik. Fatih Terim Fonu' olarak dedi. Fatih Terim fonu olarak başlayan fon nedense bazı avukatlar sayesinde Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu fonu oldu. Seçil Hanım, arkadaşının hisse senedinde zararı kapatmak için paraları yönetmeye çalıştığını, rakam büyüyünce de Fatih Terim gibi isimlerden para aldığını ve açıkları kapatmaya çalıştığını söyledi. Fatih Terim'in içinde olduğunu söyleyerek paraları aldığını, bunu da banka kayıtlarında görünmemesi için banka dışında hallettiğini söyledi. Bu fon sistem adı altında anlatılmış'' ifadelerini kullandı.

Duruşmanın görülmesine devam ediliyor.

Meteorolojiden sıcak hava uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, sıcak hava uyarısı yaptı. Düzce'de hava sıcaklığının 36 dereceye çıkması bekleniyor.

31.05.2024 18:23:00
İhlas Haber Ajansı
Meteorolojiden sıcak hava uyarısı
Meteorolojiden sıcak hava uyarısı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü sıcaklıkların yükseleceği uyarısı yaptı.

Yapılan uyarıda 'Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre; geçen hafta boyunca Ülkemizi etkileyen yağışlı ve serin havanın yurdumuzu terk ederek, yerini sıcak ve yağışsız bir havaya bırakacağı tahmin edilmektedir. Ülkemiz genelinde mevsim normalleri civarında ve yer yer altında seyreden hava sıcaklıklarının, hafta sonunda Yurdumuzun batı kesimlerinden başlayarak artacağı ve hafta ortasına kadar Bölgemizde 4 ila 8 derece mevsim normalleri üzerine çıkması beklenmektedir. Önümüzdeki günlerde bölgemizdeki illerimizde beklenen en yüksek sıcaklıklar; Kırıkkale 30-34, Çankırı 30-34, Bolu 29-32, Karabük 29-32, Düzce 32-36, Zonguldak 26-27 ve Bartın 31-34 aralıklarında olacağı tahmin edilmektedir. Yüksek seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılarımız ve çocuklarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın günün en sıcak saatleri olan 11 ile 16 saatleri arasında açık alanda bulunmamaları hususunda dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir' denildi.

Sıcaklıkların 31 Mayıs 2024 16.40 ' 5 Haziran 2024 23.59 tarihleri arasında geçerli olması bekleniyor.

İstanbul'da denize girilebilecek plajlar

Yaz geldi, deniz mevsimi açılıyor. İstanbul'da yaşayıp şehri terk edemeyenler için İstanbul'da da pek çok seçenek bulunuyor. İstanbul, yaz aylarında serinlemek isteyenler için birçok plaj alternatifine de ev sahipliği yapıyor 

31.05.2024 16:21:00
Mehmet Hakan Akkuş
İstanbul'da denize girilebilecek plajlar
İstanbul'da denize girilebilecek plajlar
İstanbul, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehir olmasının yanı sıra, yaz aylarında serinlemek isteyenler için birçok plaj alternatifine de ev sahipliği yapıyor. İşte 2024 yılı itibarıyla İstanbul'da denize girilebilecek popüler plajlardan bazıları:

Rumeli Kavağı: Sarıyer'in en güzel bölgelerinden biri olan Rumeli Kavağı, manzarası ve plajlarıyla dikkat çeker. Burada Askeri Plaj, Altınkum Plajı, Elmaskum Plajı ve Kadınlar Plajı gibi seçenekler bulunuyor. Ayrıca, bölgedeki midyeci ve balık restoranları da lezzet durakları olarak öne çıkıyor.

Poyrazköy: İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e açıldığı noktada yer alan Poyrazköy, kumlu plajları ve piknik alanlarıyla biliniyor. Poyrazköy Plajı, karma plaj ve Poyrazköy Kadınlar Plajı gibi seçenekler sunuyor. Ayrıca, tarihi gözetleme kulesi ve kaleyi de ziyaret edebilirsiniz.

Kilyos: Sarıyer ilçesinde bulunan Kilyos, halk plajının yanı sıra birçok özel plajı da barındırıyor. Hafta sonları düzenlenen konserler ve etkinliklerle canlı bir atmosfere sahip olan Kilyos, deniz sörfü için de uygun bir yer. Solar Beach Therapy Kilyos, Burç Beach ve Tırmata Beach Kilyos, bölgedeki popüler özel plajlardan bazılarıdır.

Florya: Bakırköy ilçesinde yer alan Florya, hem halka açık plajları hem de özel beach clubları ile ünlüdür. Florya Sosyal Tesisleri, geniş bir yeşil alana sahip olup, aileler için idealdir. Ayrıca, Florya'da bulunan Aqua Florya Alışveriş Merkezi, alışveriş ve yeme-içme ihtiyaçlarınız için çeşitli seçenekler sunar.

Silivri: İstanbul'un batısında, Marmara Denizi kıyısında bulunan Silivri, geniş ve uzun plajları ile dikkat çeker. Özellikle hafta sonları İstanbulluların akın ettiği Silivri plajları, şehirden uzaklaşıp rahatlamak isteyenler için mükemmel bir seçenektir.

Şile: İstanbul'un Anadolu yakasının kuzeydoğusunda bulunan Şile, temiz denizi ve doğal güzellikleri ile bilinir. Şile Ağlayan Kayalar Parkı ve Şile Feneri gibi doğal ve tarihi güzellikleri de ziyaret edebilirsiniz. Şile'de, Kızılca Köy Sahili gibi halka açık plajların yanı sıra, özel işletmeler tarafından sunulan plajlar da bulunmaktadır.

Büyükada: İstanbul Adaları'nın en büyük adası olan Büyükada, çeşitli plajları ile ünlüdür. Nizam Plajı ve Aya Nikola Halk Plajı gibi seçenekler, adanın kristal berraklığında sularında yüzme fırsatı sunar.

Heybeliada: Büyükada'nın komşusu olan Heybeliada, suyu ve kumu güzel plajlara sahiptir. Heybeliada'da, Eskibağ Plajı ve Yörükali Plajı gibi halka açık plajlar, şehrin karmaşasından uzaklaşmak için idealdir.

Bu plajlar, İstanbul'un hem Avrupa hem de Anadolu yakalarında yer alıyor ve her biri, farklı deneyimler ve aktivitelerle ziyaretçilerini bekliyor. Yaz aylarında bu plajlardaki yoğunluğu göz önünde bulundurarak, erken saatlerde gitmek ve hafta içini tercih etmek daha sakin bir deneyim sunabilir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.