Türkiye'de milyonlarca emekçi açlık sınırı altında kalan bir asgari ücrete talim ederken, Almanya, işsizine bile rahatlıkla geçinebileceği bir maaş bağlıyor.
Türkiye, asgari ücret konusunda Avrupa ülkeleri arasında maalesef en son sıralarda. Yapılan hesaplamalarda satın alma gücünde de Türkiye son sıralarda.
Hani derler ya, maaş düşük ama Avrupa'da her şey çok pahalı; istatistikler bunun böyle olmadığını gösteriyor.
Türkiye'de maaş da düşük, ürün fiyatları da pahalı. Tutulacak bir dal yok!
Türkiye'deki milyonlarca emeklinin hali daha da içler acısı. Emekli maaşları açısından da Türkiye Avrupa ülkeleri arasında yine son sıralarda.
Dikkat ederseniz, vatandaşların menfaati ile ilgili konularda ülkemiz hep son sıralarda. Ama sıra siyasilerimize, bakanlara, milletvekillerine gelince tam tersi.
Yapılan yüzde 19,31'lik zamla birlikte milletvekili maaşları 170 bin lira oldu.
Türkiye'de milletvekili maaşları asgari ücretin 10 katıyken, ikinci sırada olan Yunanistan'da bu fark 5,9 kat oldu.
Türkiye ve Yunanistan'ın ardından 4,6 kat farkla Birleşik Krallık üçüncü, 4,3'le Belçika ve Fransa dördüncü, 4,1 ile Hollanda beşinci sırada yer aldı.
Türkiye'de milletvekili maaşlarının yüksekliği bir tarafa, çok büyük imtiyazlara da sahipler. Bu imtiyazlar, vatandaşlara ayrıca rahatsızlık vermeye devam ediyor.
Milletvekillerinin yüksek maaşları, iki yıllık çalışma sonrası emeklilik imkanı, hem milletvekili hem emekli maaşı almaları, makam tazminatı, özel hizmet tazminatı, yılda altı aylık ikramiye, fazla çalışma ücreti, aile yardımı, ödenekler-yolluklar, ucuz yemek yemesi gibi abartılı sosyal imkanlar, milletvekillerinin ve ailelerinin sınırsız bedava sağlık hizmeti almaları ve milletvekillerine üç danışman verilmesi vatandaşların tepkisini çeken imkanlar arasında yer alıyor.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milletvekili maaşları ile ilgili sözlerini tekrar hatırlatmakta fayda var. Ne demişti Gazi, "Milletvekili maaşları öğretmen maaşlarını geçmesin." Öğretmenlerimiz bugün 40 bin lira civarında maaş alırken, milletvekilleri maaşları 170 bin liraya ulaştı. Emekli milletvekillerinin emekli maaşıyla aldıkları aylık ise 240 bin liraya ulaşıyor.
Gelir uçurumunun bu denli fazla olduğu ülkemizde bir sosyal adaletten, ya da Anayasamızda ifade edildiği gibi bir sosyal devlet anlayışından bahsetmek mümkün değildir. Gelişmiş bir ülke olma hayalleri kuruyoruz ama yanlış politikalarla kabile devleti olma yolunda hızla ilerliyoruz.
Asgari ücret sanki çok yeterliymiş gibi, temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmadı. Emeklilere sanki doğru dürüst bir aylık veriyorlarmış gibi şimdi de emeklilik yaşını artırmanın hesapları içindeler.
Yani var olan gelir adaletsizliğini daha da derinleştirmenin adımlarını atıyorlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile AKP'nin ekonomi kurmayları, emeklilik sistemini değiştirmek için çalışmalara başlıyor.
Emeklilik sisteminde bir kez daha değişikliğe gidildiği, emeklilik yaşının yükseltilmesi ve prim gün sayısına göre maaş formülünün masada olduğu belirtiliyor.
Yapılan çalışmaya göre hâlen 58 ve 60 olan emeklilik yaşı kadınlarda 60, erkeklerde 65'e yükseltilecek. En düşük emekli aylığı belli bir limite getirilecek. Artık en düşük emekli maaşına hazine destek vermeyecek.
AKP'nin üzerinde çalıştığı reform paketinin 2025 bütçesi sonrasında ele alınması bekleniyor. Kademeli bir geçiş süreci de öngörülüyor.
Görüldüğü gibi AKP hükümetinin yanlış uygulamalarının, Mehmet Şimşek'in neoliberal kapitalist politikalarının acı faturası her zaman olduğu gibi asgari ücretliye, emekliye, kısaca vatandaşlara kesiliyor.
Ama aynı ülkede milletvekili maaşları Avrupa ülkelerine göre uçuyor, milyoner artışında rekorlar kırıyoruz(!) İşte 22 yıllık AKP politikalarının neticesi…
Bir de utanmadan, en düşük emekli maaşını 12 bin 500 liraya çıkarmanın 6 aylık maliyetinin 33 milyar 200 milyon lira olduğu söyleyip duruyorlar.
Yani diyorlar ki, "Bak ey millet biz sizler için bu kadar harcama yapıyoruz."
Soruyoruz: Kendi cebinizden mi yapıyorsunuz?
İşverenin 5 puanlık SSK primi indirimi bitiyor; Hazine'den bu yılın ilk 6 ayında işverenler adına 5 puanlık SSK primi ödemesi 128 milyar 725 milyon TL oldu.
Hükümet verdiğinden kat kat fazlasını yine vatandaşlardan alıyor ve bununla da gurur duruyor. Halbuki biliyoruz ki "sosyal devlet", aldığından kat kat fazlasını vatandaşına veren devletin adıdır.
Hükümet, vatandaşın cebinden alıyor; yabancıya, yandaşa, Yap-İşlet-Devret projelerine, faiz lobilerine aktarıyor. 85 milyona da "sabredin, şükredin" deniyor.
Bu adaletsizlikten acilen kurtulmamız için, bir an önce Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezinin uygulanmasını sağlamalıyız. Elbette ki Bağımsız Türkiye Partisi'ne (BTP) ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat vererek.
- Fırat’ın batısı da, doğusu gibi devlet istiyor / 03.12.2024
- Gelmiş ve gelecek tüm kadınların en üstünü: Hz. Fatıma (a.s.) / 30.11.2024
- Savaş riski varsa, ithalat neden? / 27.11.2024
- Siyasiler, bölünmeyi teşvik ediyor / 26.11.2024
- Birlik ve beraberliğin merkezi: Ehl-i Beyt / 23.11.2024
- ‘Bugün ithal ettiğin et, yarını yok eder’ / 22.11.2024
- ABD’nin ‘balistik füze’ kararı ne anlama geliyor? / 20.11.2024
- Sıkıştıkça laikliğe saldırıyorlar! / 19.11.2024
- Daron Acemoğlu’nun zamanlaması manidar! / 16.11.2024