ABD nasıl ki 11 Eylül planlı saldırılarını mazeret gösterip, İslam dünyasını kan gölüne çevirdiyse Filistin'deki İsrail-Yahudi-Siyonizm anlayışı da, 7 Ekim'deki Hamas saldırılarını fırsata çevirip vahşetine mazeret yapıp, katliamlarını arttırarak devam ediyor.
Diğer taraftan bu İsrail-Yahudi-Siyonizm anlayışı saldırılarını sadece Gazze ile sınırlı tutmuyor. Artık Batı Şeria'ya, Lübnan'a, Suriye'ye de açıkça saldırıyorlar.
Müslüman olduğunu iddia eden Arap devletlerini yönetenler ne yapıyor? En sade tabirler 'susarak' bizzat zulme ortak oluyorlar. Bazıları ise direk İsrail'in yanında katliamlara fiili ortaklık peşinde.
Peki, Arap olmayan İslam devletlerini yönetenler ne yapıyor? Onlarda 'susarak' ortak oldukları gibi ticarete de devam ediyorlar.
Ya Erdoğan ve iktidarı ne yapıyor? Laf yapıyor. Hülle ticaretine, göz yumuyor. Başka bir şey yok.
Geçen ay Putin, Çeçenistan'ı ziyarete gittiğinde Çeçen Cumhurbaşkanı, '240 bin mücahidin Ukrayna'ya karşı savaştığını' açıklamıştı.
Ne demek bu? Demek ki, 2 milyarlık İslam dünyasında 240 bin değil 240 kişiyi Filistin'e, İsrail'e karşı savaşmak için gönderecek bir lider yok, demek.
İslam dünyasında öyle bir lider olsaydı 240 bin değil en az 2 milyon 400 bin kişi şuanda Filistin'deydi.
Bu önermeden çıkan sonuç şu ki; İsrail katliamlarını, İslam devletlerini yönetenlerden aldığı cesaretle yapıyor.
Milli Eğitim Gazze'yi hatırladı ama yanlış hatırladı.
Okulların açıldığı günü Milli Eğitim Bakanını talimatıyla bütün okullarımızda 'Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi' dersi işlenmesi takdir edilmiş ve bu dersi işlemeyenler hakkında işlem yapılacağı açıklanmış. Ders için birde video hazırlatmış.
Bu ders bile Milli Eğitim Bakanı'nın ne kadar liyakatsiz, tarihi gerçeklerden uzak, vatan şuurunda yoksun olduğunun bir delilidir.
Derste Arif Nihat Asya'nın, Mehmet Akif Ersoy'un, Mithat Cemal Kuntay'ın şiirleri var ama Filistin'den Çanakkale'ye destan yazan, Çanakkale'yi geçilmez yapan komutan Mustafa Kemal Atatürk yok.
Bizzat MEB sitesinde şöyle deniliyor; 'Osmanlının, Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin topraklarını savunmak için verdiği mücadele ve Gazze'deki halkın özgürlük için gösterdiği direnişten bahsedilecek…
Osmanlının, Çanakkale'de yedi düvele karşı vatanını nasıl savunduğu anlatılacak…
Dersin sonunda duygusal empati aktivitesi ile öğrencilerin neler hissettikleri, duygu ve düşünceleri sorularak beyin fırtınası yapılacak."
Beyin fırtınası
Bir öğrenci kalkıp da, 'Öğretmenim, dedelerimiz, Filistin'de İngilizlerle savaşırken arkadan vurulmuş. Binlerce askerimiz şehit edilmiş. Esir edilen askerlerimiz bir kampa doldurulup, mikrop kırma bahanesiyle su dolu kazanlara sokulmuş, 15 bin Mehmetçiğimiz bile bile kör edilmiş'. Bu konuda bir malumat verir misiniz? Öğretmen ne cevap verebilir ki?
Bir başka öğrenci kalkıp da, 'hocam, üç kıtaya hükmeden koca Osmanlı nasıl oldu da Anadolu'ya sıkıştı' sorusunu sorsa, öğretmenler ne cevap verecek?
'Çocuk öldürmeyi çok iyi bilirsiniz'
Milli Eğitim Bakanı bütün okullara gönderdiği videoda 2009'daki 'one munit' şovunu da koydurmuş.
Malum videoda, Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e hitap ederek, "Sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince siz, öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum" demişti.
Sayın Bakan, çocuklara beyin fırtınası yaptırın diyor ya!
Bir çocuk kalkıp, 'öğretmenin, Sayın Cumhurbaşkanımız çocuk katillerini çok iyi tanıdığı, bildiği halde neden bunlarla senelerce dost oldu' diye sorsa, o öğretmen ne cevap verecek?
Evet, çocuk katili, dedikleriyle dost oldular. Askeri, siyasi, ekonomik anlaşmalar imzaladılar. Ülkemizin zenginliklerini bu zihniyetin sermayederlerine sattılar.
2018'de yine Davos şovuna benzer sözlü çıkışlar yaptılar. Çocuk katilleri anında posta koydular.
Sırf bu postayı kaldırsınlar, yine dost olalım diye Sayın Erdoğan 2021'de dünya çapındaki hahamları Saray'ına davet edip, onlardan, çocuk katilleri ile dost olmak için aracı olmalarını istedi ve yine dost oldular.
Şimdi ise farklı bir rol sergiliyorlar.
Maarif, bilgi, kültür anlamına geliyor. Keşke bilseler…
- İsrail için söz tükenmiş yazı bitmiştir / 02.10.2024
- Geleceğimizi de çaldılar / 01.10.2024
- Erdoğan dışarıdan da içeriye oynuyor / 30.09.2024
- Doğu sınırlarımız namustur ya batı sınırlarımız! / 29.09.2024
- ‘Türkiye’nin sorunu artık siyasi parti sorununu aşmıştır’ / 28.09.2024
- Suriyelilerin gitmesini bir de Bilal Erdoğan istemiyor / 27.09.2024
- BTP neden gizlendi, gizleniyor? / 26.09.2024
- Bağımsız Türkiye Partisi neden kuruldu? / 25.09.2024
- İyi bir ekonomist olmadan önce iyi bir insan olmak / 23.09.2024