Milli Kahramanlar vesilesiyle Kocaeli’nde konuşma yapan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, milletimiz için uygulayacağı sosyal devlet projelerinden bahsetti ve bunların kaynaklarını açıkladı.
Her Türk kadınına 1000 TL maaş…
Her Türk erkeğine 500 TL maaş…
Her Türk öğrencisine burs…
Doğum yapan her Türk ailesine doğum parası…
Birileri gibi “Türk” kelimesine takılıp kalmayın, buradaki Türk kelimesi ırk anlamında değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anlamında bir üst kimliği ifade etmektedir.
Maalesef bizleri öyle bir noktaya getirdiler ki bu izahatları bile yapmak zorunda kalıyoruz.
Ve çalışan insanımızı abat edecek olan asgari ücreti 3 bin liraya çıkarma…
Prof. Dr. Baş bu projelerini açıklarken bu rakamların başlangıçta böyle olacağını ve çok yakın bir zamanda da bunların artacağını ifade etti.
Hatta 2002 seçimlerinde 3000 TL belirlediği asgari ücreti 4000 liraya çıkarttığını vurguladı.
Sayın Baş, diğer siyasilerin hayalinin bile ötesinde olan bu projeleri hangi kaynaklarla karşılayacağını da anlattı.
En önemli gelir kaynağı senyoraj geliri, yani milli gelirin karşılığı para basma hakkının devreye konulması…
Geçtiğimiz yıl milli geliri 1 trilyon 250 milyar olarak kabul edersek, en az 300 milyar lira kadar daha para basma hakkımız var.
Bu para devreye konulmadığı için her yıl 60 milyar lira faiz ödemek zorunda kalıyoruz. Senyoraj gelirinin devreye girmesiyle, sürdürülebilir borçlanma saçmalığı sona ereceğinden bu para da kasamızda kalacaktır.
100 milyar liranın üzerinde geliri olandan toplanan vergiler, madenlerin işletilmesinden elde edilen gelirler vs devreye konulduğunda daha işin başında 700 milyar liradan fazla gelire sahip olunmaktadır.
Ve bu para bütün sosyal devlet projelerini hayata geçirmek için yeterlidir.
Bundan sonrası daha önemli…
Bu 700 milyarlık gelir öyle ya da böyle vatandaşın cebine adil bir şekilde girdiği zaman, Türkiye standartlarında bir paranın ortalama yılda 16 kez el değiştirdiği hesaba katıldığında, oluşturacağı işlem hacmi yaklaşık 10 trilyon lira civarında olacaktır.
Bu, bu kadar tüketim, bu kadar üretim ve bu kadar milli gelir demektir.
Bunun anlamı, devlet bir yıl sonra bu sefer 300 milyar lira değil, 3 trilyon lira yani 10 kat kadar para basma hakkına sahip olacaktır.
300 milyar lirayla kadınına 1000 TL, erkeğine 500 TL, asgari ücretlisine 4000 TL verebilen devlet, sizce 3 trilyon liralık bir senyoraj geliriyle vatandaşlarına ne kadar verebilir?
Dikkat ederseniz bu aşamada maden gelirlerinden bahsetmiyorum, bir de rezerv değeri 3 katrilyon dolar olan madenlerin işletilmesinden elde edilen geliri de ilave et. İşte kainat devleti olmanın sırrı burada…
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Milli Ekonomi Modeli ile her ev hanımına 3 bin lira da verebilir, her erkeğe 2 bin lira da verebilir, her asgari ücretliye 10 bin lira da verebilir.
Çünkü Milli Ekonomi Modeli dinamik, canlı bir modeldir. Tükettikçe, üreten, ürettikçe para basan, para bastıkça üreten, ürettikçe tüketen bir modeldir.
Milli ekonomi Modeli’nde hep ileriye doğru yürümek hatta koşmak vardır.
Her Türk kadınına 1000 TL maaş…
Her Türk erkeğine 500 TL maaş…
Her Türk öğrencisine burs…
Doğum yapan her Türk ailesine doğum parası…
Birileri gibi “Türk” kelimesine takılıp kalmayın, buradaki Türk kelimesi ırk anlamında değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anlamında bir üst kimliği ifade etmektedir.
Maalesef bizleri öyle bir noktaya getirdiler ki bu izahatları bile yapmak zorunda kalıyoruz.
Ve çalışan insanımızı abat edecek olan asgari ücreti 3 bin liraya çıkarma…
Prof. Dr. Baş bu projelerini açıklarken bu rakamların başlangıçta böyle olacağını ve çok yakın bir zamanda da bunların artacağını ifade etti.
Hatta 2002 seçimlerinde 3000 TL belirlediği asgari ücreti 4000 liraya çıkarttığını vurguladı.
Sayın Baş, diğer siyasilerin hayalinin bile ötesinde olan bu projeleri hangi kaynaklarla karşılayacağını da anlattı.
En önemli gelir kaynağı senyoraj geliri, yani milli gelirin karşılığı para basma hakkının devreye konulması…
Geçtiğimiz yıl milli geliri 1 trilyon 250 milyar olarak kabul edersek, en az 300 milyar lira kadar daha para basma hakkımız var.
Bu para devreye konulmadığı için her yıl 60 milyar lira faiz ödemek zorunda kalıyoruz. Senyoraj gelirinin devreye girmesiyle, sürdürülebilir borçlanma saçmalığı sona ereceğinden bu para da kasamızda kalacaktır.
100 milyar liranın üzerinde geliri olandan toplanan vergiler, madenlerin işletilmesinden elde edilen gelirler vs devreye konulduğunda daha işin başında 700 milyar liradan fazla gelire sahip olunmaktadır.
Ve bu para bütün sosyal devlet projelerini hayata geçirmek için yeterlidir.
Bundan sonrası daha önemli…
Bu 700 milyarlık gelir öyle ya da böyle vatandaşın cebine adil bir şekilde girdiği zaman, Türkiye standartlarında bir paranın ortalama yılda 16 kez el değiştirdiği hesaba katıldığında, oluşturacağı işlem hacmi yaklaşık 10 trilyon lira civarında olacaktır.
Bu, bu kadar tüketim, bu kadar üretim ve bu kadar milli gelir demektir.
Bunun anlamı, devlet bir yıl sonra bu sefer 300 milyar lira değil, 3 trilyon lira yani 10 kat kadar para basma hakkına sahip olacaktır.
300 milyar lirayla kadınına 1000 TL, erkeğine 500 TL, asgari ücretlisine 4000 TL verebilen devlet, sizce 3 trilyon liralık bir senyoraj geliriyle vatandaşlarına ne kadar verebilir?
Dikkat ederseniz bu aşamada maden gelirlerinden bahsetmiyorum, bir de rezerv değeri 3 katrilyon dolar olan madenlerin işletilmesinden elde edilen geliri de ilave et. İşte kainat devleti olmanın sırrı burada…
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Milli Ekonomi Modeli ile her ev hanımına 3 bin lira da verebilir, her erkeğe 2 bin lira da verebilir, her asgari ücretliye 10 bin lira da verebilir.
Çünkü Milli Ekonomi Modeli dinamik, canlı bir modeldir. Tükettikçe, üreten, ürettikçe para basan, para bastıkça üreten, ürettikçe tüketen bir modeldir.
Milli ekonomi Modeli’nde hep ileriye doğru yürümek hatta koşmak vardır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024