Yarın ve Pazar günü, gerek ülkemiz gerekse tüm dünya için tarihi bir dönüm noktası olacak. İstanbul, Türkiye'den, Amerika'dan, Azerbaycan'dan, Rusya'dan, Tataristan'dan birçok değerli bilim adamının katılacağı önemli bir kongreye ev sahipliği yapacak:"Milli Ekonomi Modeli Kongresi".Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yıllara varan araştırma, çalışma, gayret, tecrübe, el emeği ve göz nuruyla ortaya koyduğu "Milli Ekonomi Modeli" projesinin kongresi.İlk gün Kongre, 26 Kasım cumartesi Taksim'de bulunan Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde saat 09:00'da başlayacak ve 18:30'a kadar sürecek. Cumartesi günü 4 oturum yapılacak ve her bir oturumda değerli akademisyenler Milli Ekonomi Modeli ile ilgili sunuşlarını ortaya koyacaklar.Kongre, ikinci gün, yani 27 kasım Pazar günü, Şişli'de bulunan Grand Cevahir Hotel ve Uluslar arası Kongre Merkezi'nde yapılacak. Yine saat 09:00'da başlayacak ve 18:00'a kadar devam edecek. Bugün yapılacak olan programda 2 oturum bulunuyor ve ayrıca misafir konuşmacılar dinlenecek, son olarak da Model'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşması var.Milli ekonomi Modeli, ekonomiye yepyeni bir bakış açısı getiriyor.Bugüne kadar ortaya konulan ekonomik modeller, insanların ihtiyaçlarına tam olarak cevap verememişlerdir. Ya para belli ellerde bloke olmuş, kalan insanlar aç ve sefil kalmışlar -şu an dünyanın hali böyle-, ya da eşitlik adı altında insanlar baskı altına alınmış.İnsanı çözümün merkezine oturtmamış olan bu sistemler dünya üzerinde yaşayan insanları mutlu bir azınlık dışında memnun edememiştir.Batılı bir bilim adamı, "Batı her şeyi insan için yapmıştır, ama bir şeyi ihmal etmiştir. O da insan" diyerek, yaşanılan bu tabloyu, Batı'nın penceresinden bakarak özetlemiştir.Dünya üzerinde global hesapları olan ülkelerin diğer ülkelere uyguladıkları ekonomik ve siyasi baskılar ve bu ülkelerde bulunan siyasilerin de buna çanak tutmaları sebebiyle dünya ekonomisi tam bir rant ekonomisi haline getirilmiştir.Tabii ki, ülkemiz de bu durumdan nasibini almıştır.Kendi zengin kaynaklarını, genç nüfusunu, üretimini, emeğini, tarihi değerlerini kullanamayan ülkemizin siyasileri, tek çözüm olarak, bu global güçlerin getirdiğinden kat kat fazlasını götüren kredilerini görmüşlerdir.Bu da bizi sadece ekonomik değil, her konuda onlara bağımlı hale getirmiştir.Ülkemizin yaşadığı bu darboğaz, dünyadaki diğer ülkeler için de geçerlidir. Aynı oyunlarla onlar da tek tek her konuda bağımlı hale getirilmiştir.Peki, dünyanın kaynaklarını bir sülük gibi emen gelişmiş ülkeler, mevcut ekonomik durumdan memnun mu? Tabii ki hayır.Esasen dünyadaki gelir dağılımındaki dengesizlik onları da vurmaktadır ve rahatsız etmektedir. Son hazırlanan BM raporunda bu durum ifade edilmiş ve raporda insan merkezli, genele yayılan bir modelin zorunluluğu vurgulanmıştır.Onlar da şunu çok iyi bilmektedir ki, gelir dağılımındaki dengesizlik sebebiyle tüketimin daralması demek onlar için pazarın üretimin daralması demek.Yıllık 600 milyar dolar cari açık veren ABD kara kara düşünmektedir. Şimdilik savaş ekonomisiyle durumu idare etmektedir, ama nereye kadar? ABD çıkış yolu aramaktadır. AB'nin durumu da özellikle para birliğine geçtikten sonra oldukça kötüdür. AB'nin lokomotif ülkeleri deflasyonla boğuşmaktadır, sosyal yardımları yavaş yavaş kesmek zorunda kalmışlardır.Kısaca gelişmiş, gelişmekte ya da gelişmemiş bütün ülkeler kendi durumlarına göre paradokslar yaşamaktadır ve buna çözüm aramaktadırlar. Mevcut ekonomik sistemler ise çözüm noktasında aciz kalmışlardır.Tam bu aşamada Haydar Bey'in insanı merkez alarak oluşturduğu Milli Ekonomi Model'i elbetteki dünyadaki bir çok dengeyi değiştirecektir.Sayın Baş'ın sadece üretim ve tüketim konularına getirdiği bakış açısı bile devrim niteliğindedir. Sosyal devlet projeleriyle beraber gelir dağılımdaki dengesizlik tamamen ortadan kalkmaktadır. Model, üretimi, emeği, parayı ve kaynakları devreye koyarak ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarma özelliğine sahiptir.Ekonominin ve paranın tanımından tutun ekonominin her bir noktasının yerli yerine konulduğu bir model olması hasebiyle Milli Ekonomi Modeli bütün bir modeldir ve asla herhangi bir modele yama olamaz.Üzerinde uzun yıllar çalışılmış olan bu modeli birkaç kelimeyle, ya da bir makaleyle anlatmak tabii ki imkansızdır. Üstelik biz sadece anlayabildiğimiz kadarını ifade edebiliyoruz.Bu modeli, dünyanın her tarafından kongreye gelen akademisyenlerden dinlemek lazım, hatta, asıl bu modelin sahibi olan Prof. Dr. Haydar Baş'tan dinlemek lazım, yani ilk ağızdan.Bu tarihi fırsat için hepinizi Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne davet ediyorum.Tarihe tanıklık etmek, böyle önemli anlarda bizzat o fotoğrafta yer almak elbetteki hepimiz için büyük bir şeref olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025