Radikal gazetesinin Pazar ilavesinin manşetinde yer alan "Milli hassasiyet tercümanları" başlıklı, Ahmet İnsel imzalı yazı, Türkiye'de milli hassasiyetin ulaştığı zirve noktanın, mütareke basınını rahatsız edici boyutlara ulaştığının göstergesi niteliğinde. Çok klasik gelecek ama artık "mızrak çuvala sığmıyor" ve Türkiye'deki milliyetçi dalganın odak noktası da her geçen gün biraz daha netleşiyor.Değerli araştırmacı yazar Metin Aydoğan'ın 26 27 Kasım 2005 tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde yaptığı konuşmada ifade ettiği üzere, "Bugün Sevr şartlarından daha ağır şartlar altındayız. Türkiye'nin sorunları kişi ve kurumları aşmış durumdadır. Ulusal birlik ve ulusal seferberlik zamanıdır.Yalnız değilsiniz, bu seferberlik akarsular gibi bizi de ortak bir yatakta toplayacaktır. Anadolu yaylasında Türkiye'yi yenmek mümkün değildir."Evet yavaş yavaş "o ortak yatak" netleşiyor ve vatanperver akarsular, dereler, çaylar ve nehirler o yatağa doğru akmaya başladı bile. İşte debisi yüksek bu milliyetçi akıntı, bağımsız bir ülkede beslenmeleri ve yaşamaları mümkün olmayan birilerini ve belli odakları fena halde rahatsız ediyor, etmeye de devam edecek. Ahmet İnsel'in Radikal'deki yazısında dile getirdiği rahatsızlık da, dip dalgasının kendilerini de sürükleyeceği ve dışlayacağı korkusundan kaynaklanıyor. Ahmet İnsel, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan yaptığı uzun alıntılardan sonra, "milli birlik ve beraberlik" ruhunun "toplumda büyük çoğunluk" tarafından paylaşıldığını itiraf etmekten kendini alamıyor. Türk milletinin milliyetçi ve vatanperver oluşumlara, yani Kurtuluş savaşında oluşan Kuva-yı Milliye ruhunun bugünkü temsilcilerine teveccühü gizlenemeyecek boyutlara ulaştığı için, Ahmet İnsel de kendi misyonunu yerine getirerek şu uyarıyı yapıyor:Ortada cerahatı gözle görünür biçimde şişen bir yara olduğu tartışılmaz. Ama bu yarayı gerçekten tedavi edecek merhem bu mu? Bu gürültücü güruhun (Kuva-yı Milliyecileri kastediyor) yarattığı girdap büyüyüp, hepimizi bir biçimde içine çekmeden önce, durup son kez, size ısrarla önerilen merhem konusunda bir düşünün, derim."İnsel, bu dalganın nasıl büyüdüğünün çok iyi farkında ve bu dalganın kendisini ve onun gibi düşünenleri bir gün mutlaka yutacağı endişesini ve hatta korkusunu yaşıyor.Ahmet İnsel gibi, milliyetçiliği, "insanın hayvani yönüne hitap eden" bir olgu olarak gören bir zihniyetin, Kuva-yı Milliye şahlanışını "gürültücü bir güruh" olarak değerlendirmesi kadar doğal bir sonuç olamaz. Çünkü Kuva-yı Milliye'nin ayak sesleri, en çok onların kulaklarını sağır ediyor, yine aynı şekilde milletin teveccühü de en çok onları çileden çıkarıyor.İnsel, 10 Nisan 2005 tarihli "Eli sopalı hassasiyet" başlıklı yazısında Trabzon'daki TAYAD provokasyonunu değerlendirirken şunları yazmıştı: "?genel anlamıyla uygarlık denen olgu, (o tek dişi kalmış canavar olarak bellediğimiz uygarlık değil, insanlık tarihindeki uygarlaşma olgusu) uzun ve zor bir tarihi süreç içinde insanın bu hayvani yanının (milliyetçiliğin) bastırılması çabasıdır. Milliyetçilik hem uygarlık tarihinin belli bir döneminin ürünüdür hem de ulaşılması hedeflenen, barış, eşitlik, karşılıklı saygı, sorunların kaba güce başvurmadan çözümü gibi uygarlık hallerinin zehiridir."Milliyetçiliği ve vatanperverliği "hayvanî" ve barış, eşitlik ve karşılıklı saygının "zehiri" olarak gören bir anlayışın; Milli hassasiyet tercümanlarına saldırarak, kimin ve neyin tercümanlığını yaptığını anlamışsınızdır herhalde?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012