'Milli' kelimesi son birkaç yılın en popüler kelimesi oldu. Başta siyasiler olmak üzere milletin önüne çıkanlar 'milli' ile başlayan cümleler kuruyordu; milli para, milli kimlik, tarımın millileşmesi, eğitimin millileşmesi gibi. Ama ne yazık ki milli kavramı da dilde kaldı.
Soru ile devam edelim; Bugüne kadar siyasi, sosyal, dini gibi alanlarda toplumun önüne geçen kişi ve liderlerin her hangi birinden 'milli kimlik' kavramını duydunuz mu? Duydum, diyeniniz olabilir. Nasıl bir milli kimlik vurgusu yapıldı? Milli ve manevi değerlerimizin çerçevelediği, ilim ve bilimde zirvede bir milli kimlik mi? Yoksa başka toplum ve milletlerin tercümesi olan bir kimlik mi?
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, 40 yıldır 'milli kimlik' kavramını kullanır. Hatta öğretmenlik yaptığı yıllarda denetimlere gelen müfettişlere sorduğu soruların başında; 'neden milli bir kimliğimiz yok?' sorusu vardır.
Hatta bu olayı anlatırken müfettişin hayretler içerisinde kaldığını ve ilk kez böyle bir soru ile karşılaştığını ifade ediyor Sayın Baş.
Sayın Baş diyor ki; "Bizim bir Türk beyefendisi modelimiz yok, bir Türk hanımefendisi modelimiz yok. Ne oluyor? Avrupa'ya gidiyor, geliyor bakıyorsunuz olmuş Avrupalı. Amerika'ya gidiyor geliyor olmuş Amerikalı. Yazık günah değil mi..
İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı, bir hanımefendi modeli yok. Böyle şey mi olur!
Geçmişimizde bu yok mu? Var. İşte Hoca Ahmet Yeseviler, Ahi Evranlar, Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bektaş-ı Veliler... Onlar bu potansiyeli yoğurmuş ve bir medeniyet kimliği oluşturmuşlardır.
Bakın onlarda merhamet var, şefkat var, adalet var, hürmet var, saygı var, iffet var. Bir model bu, hanımefendi modeli. Erkeğe bakıyorsun düşenin elinden tutuyor, yardım ediyor, insanlara yukarıdan bakmıyor, adil bir insan. Bugün toplumun buna ihtiyacı var?"
Bugün öyle bir noktaya geldik ki, gençlerimiz Avrupa veya Amerika'ya gitmeden Avrupalı, Amerikalı oluyor. Bilim ve teknolojide mi? Hayır.
Ya neyde? Giyimde, kuşamda, yemede içmede, gezmede, kadın-erkek ilişkilerinde, sapıklıkta, isyankarlıkta vs.
Kızmaya gerek yok. Bu gençlerimizin daha doğrusu bizim gerçeğimiz. Şu yırtık pantolon giymenin veya vücuduna desen vermenin veya sacı-başı insan dışı bir mahluka çevirmenin, kulak-burun-boğaza onca metal taktırmanın anlamını anlatacak biri var mı?
Evet, milli kavramı yok edildi. Çünkü millet kavramının içi doldurulmadığı daha doğrusu o kavramı oluşturan muhteşem öz görülmediği ve de inkar edildiği için milli de olamadık. Evet, bu milletin adı Türk'tür. Türk Milletidir.
Bugün emperyalist Batı, içerdeki işbirlikçileri ile birlikte Türk Milletinin millî kimliğini, millet adını, Türklüğü yok etmek için olağanüstü bir çaba sarf etmektedir. Bunda en çok kullandıkları yöntem ise Türk Milleti kavramı ile ırkçılığı yan yana getirmeleridir.
O kuş beyinlilere deyin ki; Bu topraklarda taa 1030'lu yıllardan beri Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri vesilesiyle Müslüman olan herkes Türk'tür, Türk Milletidir. Türk Milletinin bağlayıcı şartı, özelliği İslam'dır.
Ha! Türk Milletinden değilim, diyorsun. Hayırdır! İslam ile iman ile bir sorunun mu var?
Soru ile devam edelim; Bugüne kadar siyasi, sosyal, dini gibi alanlarda toplumun önüne geçen kişi ve liderlerin her hangi birinden 'milli kimlik' kavramını duydunuz mu? Duydum, diyeniniz olabilir. Nasıl bir milli kimlik vurgusu yapıldı? Milli ve manevi değerlerimizin çerçevelediği, ilim ve bilimde zirvede bir milli kimlik mi? Yoksa başka toplum ve milletlerin tercümesi olan bir kimlik mi?
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, 40 yıldır 'milli kimlik' kavramını kullanır. Hatta öğretmenlik yaptığı yıllarda denetimlere gelen müfettişlere sorduğu soruların başında; 'neden milli bir kimliğimiz yok?' sorusu vardır.
Hatta bu olayı anlatırken müfettişin hayretler içerisinde kaldığını ve ilk kez böyle bir soru ile karşılaştığını ifade ediyor Sayın Baş.
Sayın Baş diyor ki; "Bizim bir Türk beyefendisi modelimiz yok, bir Türk hanımefendisi modelimiz yok. Ne oluyor? Avrupa'ya gidiyor, geliyor bakıyorsunuz olmuş Avrupalı. Amerika'ya gidiyor geliyor olmuş Amerikalı. Yazık günah değil mi..
İnsanlık tarihinde bütün insanlara örnek olmuş bir milletin, bir delikanlı, bir hanımefendi modeli yok. Böyle şey mi olur!
Geçmişimizde bu yok mu? Var. İşte Hoca Ahmet Yeseviler, Ahi Evranlar, Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bektaş-ı Veliler... Onlar bu potansiyeli yoğurmuş ve bir medeniyet kimliği oluşturmuşlardır.
Bakın onlarda merhamet var, şefkat var, adalet var, hürmet var, saygı var, iffet var. Bir model bu, hanımefendi modeli. Erkeğe bakıyorsun düşenin elinden tutuyor, yardım ediyor, insanlara yukarıdan bakmıyor, adil bir insan. Bugün toplumun buna ihtiyacı var?"
Bugün öyle bir noktaya geldik ki, gençlerimiz Avrupa veya Amerika'ya gitmeden Avrupalı, Amerikalı oluyor. Bilim ve teknolojide mi? Hayır.
Ya neyde? Giyimde, kuşamda, yemede içmede, gezmede, kadın-erkek ilişkilerinde, sapıklıkta, isyankarlıkta vs.
Kızmaya gerek yok. Bu gençlerimizin daha doğrusu bizim gerçeğimiz. Şu yırtık pantolon giymenin veya vücuduna desen vermenin veya sacı-başı insan dışı bir mahluka çevirmenin, kulak-burun-boğaza onca metal taktırmanın anlamını anlatacak biri var mı?
Evet, milli kavramı yok edildi. Çünkü millet kavramının içi doldurulmadığı daha doğrusu o kavramı oluşturan muhteşem öz görülmediği ve de inkar edildiği için milli de olamadık. Evet, bu milletin adı Türk'tür. Türk Milletidir.
Bugün emperyalist Batı, içerdeki işbirlikçileri ile birlikte Türk Milletinin millî kimliğini, millet adını, Türklüğü yok etmek için olağanüstü bir çaba sarf etmektedir. Bunda en çok kullandıkları yöntem ise Türk Milleti kavramı ile ırkçılığı yan yana getirmeleridir.
O kuş beyinlilere deyin ki; Bu topraklarda taa 1030'lu yıllardan beri Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri vesilesiyle Müslüman olan herkes Türk'tür, Türk Milletidir. Türk Milletinin bağlayıcı şartı, özelliği İslam'dır.
Ha! Türk Milletinden değilim, diyorsun. Hayırdır! İslam ile iman ile bir sorunun mu var?
Akın Aydın / diğer yazıları
- İlkelerine sahip çıkmayanlar bu millete sahip çıkamaz / 29.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024