Mısır'da ne olmuştu? Kısaca bir hatırlayalım? Hüsnü Mübarek'in yıllarca süren hatta sandıkta % 85 oy alan iktidarı bitti, bitirildi. Nasıl? Görünürde halk tarafından... Tahrir Meydanını dolduran yüz binlerce kişi günlerce eylem yaptı, Mübarek'in istifasını istedi. Öylede oldu? İstifa etti. Yetkilerini ordu ve anayasa mahkemesine devretti. İstifasının ardından hemen kafeslendi. Mübarek kimdi? Öz olarak; Vakti gelince deliğe süpürülenlerden biri?Geçici hükümet kuruldu ve seçim kararı alındı. Mübarek'in devrilmesinde aktif rol oynayan Mursi, bu seçimlerin hemen öncesinde kurulan Özgürlük ve Adalet Partisinin başına getirildi.İki kişiden birinin sandığa gitmediği seçimlerde (katılım % 47) Mursi, sandığa gidenlerden aldığı % 51 oyla iktidara geldi. (Haziran 2012). Yani Mursi, rakamlara göre Mısır halkının beşte birinin oyuyla iktidar oldu. Mursi koltuğa oturur, oturmaz hemen devlette bir dizayn ve dns ayarlarıyla oynamaya başladı. Kendi yandaşlarını, devletin önemli kurumlarının başına getiriyor, devlete bağlı basınyayın organlarını tekeline alıyor, yargıya şekil veriyor, tabanından valiler vs. atıyordu. Bunlar dünyanın gözü önünde oluyor, haber bültenlerinde izliyorduk. Mursi, savunma bakanlığına da General Sisi'yi atamıştı. Daha sonra yeni bir anayasa çalışması başlatıldı. 15 günde Muhalefetin katılmadığı bir anayasa hazırlandı ve referanduma götürüldü. İlginçtir! Referanduma katılım % 29 oldu ve bu % 29'un, % 64'ü Mursi'nin anayasasına "evet" dedi. Buna da demokrasi dediler?Mücahit (!) Mursi'nin, İsrail cumhurbaşkanına gönderdiği dostluk ve samimiyet içeren mektubu, yine bakanlarının aynı paralelde İsrail yanlısı açıklama ve dostluk mesajları artı Gazze tünellerine zehirli gaz basılması, ülkemizden tepki almasa da, Mısır halkından büyük tepki aldı? Mursi iktidarının gösterdiği İsrail samimiyetine rağmen icraatları (yandaş yapılanma vs.) ABD ve AB'nin hoşuna gitmedi ve ilişkileri bozulmaya başladı. IMF ve Dünya Bankası, Mısır'a akarları kesti. Herhangi bir ekonomi ve siyaset politikası olmayan iktidar, çaresiz kaldı. Mısır halkı temel gıdaları bile bulmakta zorluk çekmeye ve sokaklarda uzun ihtiyaç kuyrukları oluşmaya başladı. Tabi ülkemiz siyasetinde ve yandaş medyasında bu gerçekler yer almadı. Durumun farkında olan Mursi son bir şans olarak, batı ve ABD'nin yeniden güvenini kazanmak için Esad'ın karşısında yer aldı ve Suriye ile ilişkilerin kesildiğini açıkladı. Oysa vakit geçmiş, kadim dostları ve aynı zamanda vatandaşı olduğu ABD tarafından gözden çıkarılmıştı.Halk yeniden sokaklara indi. Polis şiddete başvurdu. Halk aynı şekilde karşılık verdi. Diğer taraftan ise Mursi yanlılara başka meydanlarda iktidar lehine gösterilere başladı. Mezhepsel tetiklemeler ve diğer dinlerin ibadethanelerine yapılan (her zamanki gibi failleri meçhul) saldırılar, Mısır'ı iyice karanlığa sürüklüyordu. Tam o günlerde Mursi'nin savunma bakanlığına atadığı General Sisi, ülkemize geldi ve Dolmabahçe'de Erdoğan ile görüştü. Sisi, Erdoğan'a hayranlığını anlattı. Ülkesine döndü ve (tesadüf bu ya) iki gün sonra Mursi'ye darbe yaparak, koltuğa oturdu.Dünya sakindi. Suud yönetimi darbenin arkasındayız, derken ABD (demokrasiyi hatırlatanlara) "her sandık demokrasi değildir" itirafını yapıyordu. AB ise bir, iki göstermelik kınamalardan sonra yeni yönetimin yanında yer almıştı. Ama Erdoğan'ın itirazı vardı. İtirazını meydanlara taşıdı, simgeleştirdi. Ama bugünden geriye bakınca; Bu itiraz iç politikaya mı yönelikti? Yoksa dış politikaya mı? Sorusunu aklıma getirdi.Bence iç politikaya yönelikti. Hani dün sormuştum ya! Erdoğan aylardır o malum işareti neden yapmıyor? İşte bu ve benzer soruların cevabı ABD, Suud Arabistan ve Yasin ElKadı üçgeninde gizli. Bakarsanız, görürsünüz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025