‘Muhalefet, Alpay Özalan’ın dokunulmazlığı kaldırılana kadar Meclis çalışmalarına katılmamalı’
Yücel, “Muhalefet milletvekilleri, ‘Bu zat idare amirliğinden alınmadığı sürece ve hakkında saldırıdan işlem yapılması için dokunulmazlığı kaldırılmadan parlamentoya girmiyoruz, Meclis oturumlarına girmiyoruz’ desinler” dedi.
22.08.2024 10:18:00
Bülent Tapıcı
Bülent Tapıcı





Eski Kültür Bakanı Bahattin Yücel, AKP Milletvekili Alpay Özalan'ın TBMM'de gerçekleştirdiği yumruklu saldırıya tepki gösterdi.
Muhalefetin Özalan'ın Meclis İdare Amirliği görevinden alınana ve dokunulmazlığı kaldırılana kadar Meclis çalışmalarına katılmaması gerektiğini söyledi.
Yücel şu ifadeleri kullandı;
"Son anayasa değişikliğinde ana muhalefet partisi 2,5 milyon mühürsüz oy pusulasının geçerli sayılmasına itiraz etmeyerek Türkiye'de bir rejim değişikliğini örtülü olarak onaylamış oldu.
Bu parlamentonun bakın güvenoyu verme yetkisi yok, 400 üyeyi bulmadığınız takdirde doğru dürüst bir denetim yetkisi asla yok, bütçeyi yapma yetkisi yok.
Parlamentonun hiçbir denetim yetkisi kalmadı bütün bunlar yapılırken koltuk sayısı arttı. İşlevi azalan ama temsilci sayısı artan bir parlamento dünya tarihinde de yok.
Şimdi burası bir tür imtiyaz verilen yer haline geldi. Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi konusunda da iktidar ve muhalefet arasında doğru dürüst hiçbir tartışmaya sahne olmuyor parlamento. O yüzden halkta da parlamentoya, parlamenter sisteme ve giderek demokrasiye olan güven azalıyor.
Böyle bir parlamentoda muhalefete düşen bu saldırıya karşı çok şiddetli ama kaba kuvvet falan kullanarak değil tepki vermesi gerekiyor. O şahıs iki dönemdir milletvekili. Bu sürede hiç hiçbir soru önergesi vermemiş, kürsüde yemin dışında hiçbir konuşma yapmamış, hiçbir komisyon çalışmasına katılmamış birisinin Meclis'te idare amiri yapılıyor olmasını kendi gruplarına da hakaret sayıyorum ben.
Bu kişi belli ki planla geldi, kürsüde konuşan kişiye saldırdı. Konuşan kişi hakaretamiz konuşmuş olabilir, sizinle aynı düşüncede olmayabilir ama bunun karşılığı saldırmak değildir, hele arkadan saldırıp, tokatlayarak vurmak değildir. Burada en büyük sorumluluk Cumhuriyet Halk Partisi'ne düşüyor. Muhalefet milletvekilleri, 'Bu zat idare amirliğinden alınmadığı sürece ve hakkında saldırıdan işlem yapılması için dokunulmazlığı kaldırılmadan parlamentoya girmiyoruz, Meclis oturumlarına girmiyoruz' desinler.
Ellerinde çok ciddi büyükşehirler var. Onların Meclislerinde her hafta grup toplantısını yapsınlar ve Türkiye toplumuna mesaj versinler. Bunu yapmadan, 'Canım çok ayıp da olmadı' falan gibi bir yaklaşımla olmaz. Onun için muhalefetin kendisini göstermesi lazım."
Muhalefetin Özalan'ın Meclis İdare Amirliği görevinden alınana ve dokunulmazlığı kaldırılana kadar Meclis çalışmalarına katılmaması gerektiğini söyledi.
Yücel şu ifadeleri kullandı;
"Son anayasa değişikliğinde ana muhalefet partisi 2,5 milyon mühürsüz oy pusulasının geçerli sayılmasına itiraz etmeyerek Türkiye'de bir rejim değişikliğini örtülü olarak onaylamış oldu.
Bu parlamentonun bakın güvenoyu verme yetkisi yok, 400 üyeyi bulmadığınız takdirde doğru dürüst bir denetim yetkisi asla yok, bütçeyi yapma yetkisi yok.
Parlamentonun hiçbir denetim yetkisi kalmadı bütün bunlar yapılırken koltuk sayısı arttı. İşlevi azalan ama temsilci sayısı artan bir parlamento dünya tarihinde de yok.
Şimdi burası bir tür imtiyaz verilen yer haline geldi. Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi konusunda da iktidar ve muhalefet arasında doğru dürüst hiçbir tartışmaya sahne olmuyor parlamento. O yüzden halkta da parlamentoya, parlamenter sisteme ve giderek demokrasiye olan güven azalıyor.
Böyle bir parlamentoda muhalefete düşen bu saldırıya karşı çok şiddetli ama kaba kuvvet falan kullanarak değil tepki vermesi gerekiyor. O şahıs iki dönemdir milletvekili. Bu sürede hiç hiçbir soru önergesi vermemiş, kürsüde yemin dışında hiçbir konuşma yapmamış, hiçbir komisyon çalışmasına katılmamış birisinin Meclis'te idare amiri yapılıyor olmasını kendi gruplarına da hakaret sayıyorum ben.
Bu kişi belli ki planla geldi, kürsüde konuşan kişiye saldırdı. Konuşan kişi hakaretamiz konuşmuş olabilir, sizinle aynı düşüncede olmayabilir ama bunun karşılığı saldırmak değildir, hele arkadan saldırıp, tokatlayarak vurmak değildir. Burada en büyük sorumluluk Cumhuriyet Halk Partisi'ne düşüyor. Muhalefet milletvekilleri, 'Bu zat idare amirliğinden alınmadığı sürece ve hakkında saldırıdan işlem yapılması için dokunulmazlığı kaldırılmadan parlamentoya girmiyoruz, Meclis oturumlarına girmiyoruz' desinler.
Ellerinde çok ciddi büyükşehirler var. Onların Meclislerinde her hafta grup toplantısını yapsınlar ve Türkiye toplumuna mesaj versinler. Bunu yapmadan, 'Canım çok ayıp da olmadı' falan gibi bir yaklaşımla olmaz. Onun için muhalefetin kendisini göstermesi lazım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.