Ülkemiz siyasilerinin, devlet ve milleti unuttuğu, geceden hazırlık yaparak her gün yeni bir kavga ve polemik konusu açma gayretine girdiği, parti başkanlarının tehdit edildiği günler yaşıyoruz.
Öyle bir noktaya geldik ki, 18 yıllık tek parti iktidarının adalet bakanı adaletten, şehircilik bakanı imardan, hazine bakanı paradan, eğitim bakanı sistemden, iç işleri bakanı asayişten şikayet ediyor.
Partili cumhurbaşkanı ise kötü gidişatı birilerine fatura ediyor. Fatura bitince, 'her şeyi devletten beklemeyin' diyor.
Gerçi kimseyi suçlamakta istemiyorum. Çünkü bu bir tercih meselesiydi. Milletimiz bu idare şeklini, bu muhalefet anlayışını bilerek, isteyerek kendisi tercih etti.
Oysa önünde bir başka tercih daha vardı. Onu tercih etmedi. Neyi, neleri kaçırdı, anlatayım mı?
Sosyal devleti, milli devleti, alan değil veren devlet anlayışını yani baba devleti ve insan merkezli yönetim anlayışını kaçırdı. Açalım mı?
"Küreselleşme batı toplumunun, kültürünün, tarihinin insanlığın önüne koyduğu bir modeldir. Sosyal Devlet-Milli Devlet ise Türk Milletinin kimliğinin, tarihinin, inancının insanlığa armağanıdır…
Sosyal Devlet-Milli Devlet asla bir tepki değildir. Aksine dünyayı tekellerine almak isteyen ülkeler de büyük bir açmaz içindedir.
Bu tez, Türk medeniyetinin bütün insanlığa hediyesidir. Dünyada sosyal adaleti tesis edecek, özgürlük, insan hakları gibi temel hakları yerli yerine oturtacak olan Milli Devlet tezi, insanlığın geleceğe güvenle bakmasını sağlamaktadır…
Sosyal Devlet-Milli Devlet tezi mutlu bir azınlığın ihtiras ve hırslarına cevap vermek üzere değil, milletinin haklarına ve ihtiyaçlarına odaklanmıştır.
Kapitalist anlayışlarda olduğu gibi başkalarının elindekileri sömürerek değil, aksine vererek, hizmet ve ikram ederek büyüyen bir devlet anlayışını hayata geçirmektedir.
Uluslararası politikalarda barışın ve dostluğun tek anahtarı, devletlerin, kapitalist temeller üzerine oturan politikalarını ve yapılanmalarını terk ederek Milli Devlet kimliğini kazanmalarıdır…
Sosyal Devlet-Milli Devlet'in tanımı
"Milli Devlet temelini milletlerin tarihindeki değerlerinden alan, başka ülkeleri taklitten uzak olan ve çağdaş uygarlık seviyesine gitme yolunda bütün diğer ülkelerle yarışan, hiçbir dış güce ihtiyaç duymadan kalkınabilen, kendi devinimi (hareketi) için gerekli sinerjiyi kendi kaynaklarından alan Milli Ekonomi Modeli'ne sahip, devletinin ancak milleti ile var olduğu şuuru ile milletinin tamamını kucaklayan, vatandaşlarına hizmeti dolayısıyla sosyal güvenliği, sosyal hizmeti kendine en temel gaye edinen, vatandaşlarına insan haklarını ve hürriyetlerini doya doya yaşatan; adalet, eşitlik ve hukuk temeline dayalı bir devlet anlayışıdır…
Milli Devlet anlayışını diğer sistemlerle kıyaslanamayacak kadar farklı bir noktaya taşıyan, tezin gayesine ve merkezine insanın konulmasıdır.
İnsanı tanıma gerçeğiyle sağlanacak bir devlet anlayışı, Milli Devlet Modeli ile hayata geçirilmektedir…
Milli devlet, dört ana kurumun üzerine milletlerin bekasını oturtmaktadır. Yani, 'güçlü devlet, güçlü ordu, güçlü ekonomi ve sağlam aile yapısı' olmadan, milletlerin varlıklarını devam ettirmeleri mümkün değildir."
Sosyal Devlet, alan el değil, veren eldir
Sosyal bir devlet olmanın en önemli şartlarından birisi de devletin, vatandaşından aldığından fazlasını ona hizmet olarak geri sunabilmesidir. Toplanan vergilerin az bir kısmını halkına hizmet olarak sunan devlet anlayışından, topladığı vergiden daha fazlasını halkına veren bir devlet anlayışına geçilecektir…
Sosyal devlet, alan el değil, veren eldir. Sosyal devlette, vatandaşa verilecek sosyal yardımların başında, "Vatandaşlık Maaşı" gelir. Sosyal devlet demek, işsizlik konusunu halleden devlet demektir. Bu devlet kalıcı ve sürekli bir büyümeyi sağlar. Böyle bir piyasada herkes imkanlardan istifade edebilir.
Milli Devlet'te kadın ve aile koruma altındadır
Milli Devlet'in kadına bakışı, devleti var eden her insanına verdiği değerin bir göstergesi olarak, hayatının her aşamasında onu koruyan, hak ve hürriyetlerini yaşamasına müsaade eden ve bunları devlet garantisine alan bir devlet anlayışıdır.
Milli Devlet modeli ile kadın, gerçek manada özgürlüğüne kavuşurken; kadının istismarına son verilmektedir. Aile kurumu da koruma altına alınarak hem nesillerin iyi yetiştirilmesi, hem de milletlerin bekası sağlanmaktadır.
Sosyal Devlet projelerimiz ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, özenilecek bir sıfat ve kimlik haline getirilecektir.
Böylece milletimiz, başka milletleri örnek almayacak, askeri-sivili, kentlisi-köylüsü, genci-yaşlısı ile bir ve beraber olacaktır.
Sosyal Devlet, Milli Devlet tezi, Müslüman-Türk milletinin insanlığa armağanıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş)
Dün, Prof. Dr. Haydar Baş'a bu model ve projelerini hayata geçirme fırsatı vermedik, kaçırdık. Artık Hüseyin Baş'ı yakalama zamanı…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024