‘O, asla kaybolmaksızın gaiptir’
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Tevhidin zâhiri bâtınında, bâtını ise zâhirindedir. Zâhiri görünmeyen mevsuf, bâtını ise gizli olmayan varlıktır. Her yerde talep edilir. Göz açıp kapayıncaya kadar hiçbir yer O'ndan boş olmaz, hiçbir sınırlandırmaya maruz kalmaksızın hazırdır ve asla kaybolmaksızın gaiptir"
27.10.2020 23:50:00





H. OKAN EGESEL
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Tevhid dinin yarısıdır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tevhid nefsin/ruhun hayatıdır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar tevhid hususunda üç grupturlar: Tevhide inananlar, tevhidi reddedenler ve Allah için bir eş ve benzer koşanlar. İnkâr edenler bâtıldır (kafirdir), ispat edenler mü'mindir, eş ve benzer kılanlar ise müşriktir."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz insanlar için tevhid hususunda üç mezhep vardır: Tevhidi bir benzetme yoluyla ispat eden mezhep, tevhidi inkar eden mezhep ve tevhidi (yaratıklarına) benzetmeden ispat eden mezhep. Tevhidi ispat eden mezhep doğru değildir. Tevhidi inkâr eden mezhep de doğru değildir. Doğru olan yol üçüncü yoldur, yani tevhidi benzetmeksizin ispat eden mezheptir."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ibadetin evveli Allah'ı tanımak, adı yüce Allah'ı tanımanın aslı Allah'ın bir olduğuna inanmak, Allah'ın bir olduğuna inanmanın düzeni Allah'ı sınırlandırmayı reddetmektir. Zira tüm akıllar her sınırlı varlığın yaratık olduğuna tanıklık etmektedir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ibadetin evveli O'nu tanımak, O'nu tanımanın aslı O'nu birlemek, O'nu birlemenin düzeni O'ndan sıfatları reddetmektir. Zira akıllar her sıfat ve mevsufun (nitelik ve nitelendirilenin yaratık olduğuna) ve her yaratığın bir yaratıcısı olduğuna tanıklık etmektedir."
İmam Sâdık (a.s) birisine şöyle buyurmuştur: "Tevhide gelince; kendin için uygun gördüğün şeyleri Allah hakkında uygun görmemendir. Adalete gelince; adalet yaratıcının seni kınadığı bir şeyi isnat etmemendir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tevhid O'nu vehimle tanımaya çalışmamandır."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Tevhidin zâhiri bâtınında, bâtını ise zâhirindedir. Zâhiri görünmeyen mevsuf, bâtını ise gizli olmayan varlıktır. Her yerde talep edilir. Göz açıp kapayıncaya kadar hiçbir yer O'ndan boş olmaz, hiçbir sınırlandırmaya maruz kalmaksızın hazırdır ve asla kaybolmaksızın gaiptir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "En hayırlı ibadet 'la ilahe illallah' sözüdür."
Resûlullah (s. a. ) şöyle buyurmuştur: "Ne ben ve ne de benden öncekiler 'la ilahe illallah' gibi bir söz söylemiş değiliz."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hiçbir şeyin sevabı 'la ilahe illallah'a tanıklık etmenin sevabından daha büyük değildir. Zira hiçbir şey Aziz ve Celil olan Allah'a denk değildir. Ve hiçbir şey işlerinde O'na ortak olamaz." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Tevhid dinin yarısıdır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tevhid nefsin/ruhun hayatıdır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar tevhid hususunda üç grupturlar: Tevhide inananlar, tevhidi reddedenler ve Allah için bir eş ve benzer koşanlar. İnkâr edenler bâtıldır (kafirdir), ispat edenler mü'mindir, eş ve benzer kılanlar ise müşriktir."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz insanlar için tevhid hususunda üç mezhep vardır: Tevhidi bir benzetme yoluyla ispat eden mezhep, tevhidi inkar eden mezhep ve tevhidi (yaratıklarına) benzetmeden ispat eden mezhep. Tevhidi ispat eden mezhep doğru değildir. Tevhidi inkâr eden mezhep de doğru değildir. Doğru olan yol üçüncü yoldur, yani tevhidi benzetmeksizin ispat eden mezheptir."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ibadetin evveli Allah'ı tanımak, adı yüce Allah'ı tanımanın aslı Allah'ın bir olduğuna inanmak, Allah'ın bir olduğuna inanmanın düzeni Allah'ı sınırlandırmayı reddetmektir. Zira tüm akıllar her sınırlı varlığın yaratık olduğuna tanıklık etmektedir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ibadetin evveli O'nu tanımak, O'nu tanımanın aslı O'nu birlemek, O'nu birlemenin düzeni O'ndan sıfatları reddetmektir. Zira akıllar her sıfat ve mevsufun (nitelik ve nitelendirilenin yaratık olduğuna) ve her yaratığın bir yaratıcısı olduğuna tanıklık etmektedir."
İmam Sâdık (a.s) birisine şöyle buyurmuştur: "Tevhide gelince; kendin için uygun gördüğün şeyleri Allah hakkında uygun görmemendir. Adalete gelince; adalet yaratıcının seni kınadığı bir şeyi isnat etmemendir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tevhid O'nu vehimle tanımaya çalışmamandır."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Tevhidin zâhiri bâtınında, bâtını ise zâhirindedir. Zâhiri görünmeyen mevsuf, bâtını ise gizli olmayan varlıktır. Her yerde talep edilir. Göz açıp kapayıncaya kadar hiçbir yer O'ndan boş olmaz, hiçbir sınırlandırmaya maruz kalmaksızın hazırdır ve asla kaybolmaksızın gaiptir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "En hayırlı ibadet 'la ilahe illallah' sözüdür."
Resûlullah (s. a. ) şöyle buyurmuştur: "Ne ben ve ne de benden öncekiler 'la ilahe illallah' gibi bir söz söylemiş değiliz."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hiçbir şeyin sevabı 'la ilahe illallah'a tanıklık etmenin sevabından daha büyük değildir. Zira hiçbir şey Aziz ve Celil olan Allah'a denk değildir. Ve hiçbir şey işlerinde O'na ortak olamaz." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.