Başbakan Erdoğan'ın başlattığı ve karşı çıkanları da "aşırı milliyetçilik" ve hatta "faşistlik" imasıyla suçladığı Diyarbakır yaklaşımı meyvelerini vermeye başladı! PKK Erdoğan'ın açıklamalarından hayli etkilendiğini duyurup silah bırakma kararını verme aşamasında olduğunu duyurmuş. Terör örgütü Kongra Gel başkanı eski DEP'li Zübeyir Aydar, Milliyet gazetesinden Derya Sazak'ı telefonla arayarak bu müjdeyi vermiş: Silah bırakacağız, haberini yap!Sazak da vakit geçirmeden bu telefon görüşmesini gazetesine taşımış. Habere göre, "Başbakan Erdoğan'ın 'Kürt sorununu demokrasi sorunu' olarak tanımlayıp Diyarbakır'da verdiği siyasi mesajlar PKK/Kongra-Gel (Halkın Kongresi) örgütünü 'silahlı eylemler' konusunda yeni bir değerlendirme aşamasına getirmiş".Zübeyir Aydar şu anda Başbakan Erdoğan ve onun gibi düşünenlerin açıklamalarını büyük bir dikkatle takip ettiklerini, "nabız yoklama" safhasında olduklarını ve çok yakında nihai kararlarını vereceklerini duyurmuş. Terörist lider bazı tereddütleri olduğunu da eklemeyi ihmal etmiyor. Erdoğan'ın girişimlerinin "taktik bir çıkış" olup olmadığı, bu konuda ordunun tutumunun ne yönde olacağı ve Türkiye kamuoyunun konuya yaklaşımı gibi konular Aydar'ın tereddütleri arasında.Yani Aydar'ın gözü kulağı 23 Ağustos'taki MGK toplantısında. Bu toplantıda askeri kanattan alınacak en ufak bir Erdoğanvari sinyal PKK'da bayram havası oluşturmaya yetecek. Erdoğan'ın Türkiye'nin başına getirdiği belaya bakar mısınız? Ortada terör diye bir mesele yokken, Erdoğan kalkıp PKK'yı Türkiye ile ateşkes masasına oturma noktasına taşıdı. Türkiye'de olmayan ve hiçbir zaman olmayacak olan "Kürt sorunu", bizzat Başbakan Erdoğan'ın ağzından resmilik kazanarak, belki bir daha önü alınamayacak bir mecraya doğru sürüklenmeye başladı. Gelişmeler, daha doğrusu Diyarbakır yaklaşımının meyveleri bununla sınırlı değil. Kendi ifadeleriyle "yok sayılarak görmezden gelinen ciddi bir tecritle iç içe yaşatılan sayın Abdullah Öcalan'ın sorunun çözümünde muhatap olma bakış açısının kabulü" için büyük bir çaba sarfeden ve bu amaç için kurulmuş olan DEHAP, AKP tarafından salıverilen Zanagiller'in oluşturduğu Demokratik Toplum Hareketi'ne katılma kararını resmen açıkladı. Zanagiller'in bu hareketinin İmralı'dan gelen emir doğrultusunda kurulduğunu ve DEHAP'ın da aynı yerden gelen emirle bu hareketin içine dühûl ettiğini söylemeye bilmem gerek var mı? Burada dikkat etmemiz gereken husus, bölücübaşı Öcalan'ın katılmaları için "okey" verdiği ancak zamanlama konusunda beklediği bilinen bu girişimin Erdoğan'ın sözde aydınlarla toplantısından ve Diyarbakır gezisinden sonra gerçekleştirilmesi. Erdoğan öyle bir fitili ateşledi ki; PKK silah bırakmak için MGK toplantısını bekliyor, İmralı'dan Türk siyasetine şekil verme fantezisini yaşayan bebek katili DEHAP'ını Zanagiller'in hareketine monte ediyor? Bu arada hükümet de boş durmuyor? Daha fazla demokrasi vaat ettiği Güneydoğu'ya özel Kürtçe Televizyon kanalları hediye ediyor!PKK'nın siyasallaşması hedefine doğru hızla yol alınıyor. 1999'da beli kırılan PKK terörü, siyasi beceriksizlik ve ferasetsizliğin sonucu olarak karşımıza muhatap olarak tekrar çıkarılıyor, 30 bin insanımızın katiline Türk siyasetine müdahale zevki yaşatılıyor. Yazık!