Yaşını, başını almış, yıllardır medyada yazı yazan bazı isimler Cuma gecesi sokağa çıkan vatandaşlarımız için, "ayılar, alt tabaka, hödük sürüsü, zıkkımlananlar, ahmak sürüsü, zekâ özürlüler, sarhoşlar" gibi kendilerince aşağılayıcı cümleler kurarak bir şey anlatmaya kalktılar.
Malum Pazar gecesi de istifa eden bakan için Türkiye'nin bazı illerinde insanlar, istifanın geri alınması için sokağa çıktı.
Merak ettiğim! Yaşını-başını almış bu isimlerin, "Ayılar, alt tabaka, ahmaklar sürüsü, zekâ özürlüler" gibi tabirleri Pazar günü sokağa çıkanlar için de kullanıp, kullanamayacaklarıydı?
Kullanamadılar tabi. Sosyal medyada da durum; birileri cuma gecesi sokağa çıkanlara demediğini bırakmazken diğerleri de pazar gecesi sokağa çıkanlara bayağı bir giydirdi.
Anlaşılacağı üzere sağlıkmış, virüs tehdidiymiş, salgınmış, yayılmaymış vs. laf. Okumuşu da, okumamışı da, kravatlısı da, tişörtlüsü de aynı kafa.
Tablonun özeti; Dünyalık menfaatler ve güç sahiplerine yaranmak için galeyana getirilmiş, aklı devre dışı bırakılmış, ihtiraslarına kapılmış ve gazaba getirilmiş kalabalıklardır.
Gazap ve şehvet üzerinden konuya farklı bir bakış açısı getirelim. İmam Gazali Hazretleri bakın ne diyor;
Gazap (öfke) av köpeği gibidir. Şehvet, avcının atı gibidir. Akıl da atın süvarisi gibidir. At bazen huysuzluk yapar, bazen de uslu olur. Köpek de bazen eğitimli olur, bazen de vahşileşir.
Köpek eğitimsiz, at da vahşi olursa avcının, avı yakalama ümidi azalır. Hatta vahşi olan köpek sahibine saldırabilir. Huysuz olan at da sahibini sırtından düşürebilir…
İlim gücü haddi aşarsa bilgisini kötü yolda kullanır. Eksik olursa o zaman da budalalık ve aptallık yapar.
Gazap gücü haddi aşarsa aşırı derecede atılganlık meydana gelir. Eğer az ve eksik olursa o zaman da korkaklık meydana gelir. Ortada olursa soğukkanlılık, kerem, himmet ve yumuşak huyluluk gibi haller oluşur.
Şehvet gücü haddi aşarsa rezillik, hayâsızlık, haset, fakirleri sevmemek gibi huylar ortaya çıkar. Eğer eksik olursa gevşeklik, ihmalkârlık ve umursamazlık meydana gelir. Ortada olursa kanaat, cömertlik, zarafet ve sabır gibi huylar meydana gelir." (Kimya-yı Saadet s.348)
Yani av köpeği eğitimsiz… At vahşi… Süvari hem acemi, hem de ihtiras sahibi. Bilgi zaten yok. Haliyle ortalık kin, öfke kaynıyor.
İslam dininde münafıklık, en aşağı insan modelidir. Nifak kelimesi de münafıktan gelir. Yani münafıkların bir vasfı da ortalığa nifak saçmalarıdır.
Kibir ise malumunuz şeytanın vasfıdır ve kibrinden ötürü Allah katındaki mevkisini kaybettiği gibi lanetlenmiştir.
Kibir ve nifak kavramları üzerine yine İmam Gazali Hazretlerinin şu vurgularını iyi anlamalı ve bizden olup-olmadığını iyi etüt etmeliyiz, diye düşünüyorum.
İmam Gazali diyor ki;
"Kalbinde nifak ve kibir olanlar üç kısındır;
1-Bunların kalpleri kibirden kurtulmaz. Fakat onlar uğraşarak tevazu gösterirler. Bunlar kibir ağacını kalpten söküp atamamışlar fakat dallarını kesmişlerdir.
2-Bunlar dillerini kibirden korurlar fakat kalplerini koruyamazlar. İşlerinde ve hareketlerinde bazı kibir alametleri görülür. Mesela, nereye gitse hemen başköşeye oturmak ister, yolda yürürken herkesin önüne geçmek ister…
3-Bunlar dilleri ile kibirlerini belli ederler. Kendilerini överler. Keramet sahibi olduklarını söylerler. Mesela şöyle derler, 'Filan kim oluyor? Onun ibadeti nedir? Ben her gün oruç tutarım, sabahlara kadar namaz kılarım, devamlı olarak Kur'an okuyup, hatim yaparım'…vs." (Kimya-yı Saadet s. 497)
Rabbim bizleri kibirden, şehvetin azmasından, gazaptan, nifaktan korusun. Az bir dünyalık karşılığı gerçeği inkâr eden, birilerine yalakalık yapanlardan uzak eylesin. (âmin)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024