MHP'lilerin kasetleri çıktığında 12 Haziran 2011 seçimlerine yaklaşık 3 hafta vardı. Kasetler patlayınca 15 kişilik MHP Başkanlık Divanı'nın çoğu genel başkan yardımcısı konumunda olan ve hepsi seçilebilecek yerlerden aday gösterilen 9 isim, MHP'deki görevlerinden istifa etti.
MHP'li bazı isimler ekranlara çıkmış, gözyaşları ile eşlerinden özür dilemişlerdi.
Yine o günlerde kaset, Deniz Baykal'ı da istifa ettirmişti. Ama Deniz Baykal susmak, özür dilemek yerine 'bunların hepsi kumpas, FETÖ tezgahı' diyordu.
Aynı kumpas ve aynı tezgah savunmalarını 17-25 Aralık sürecinde de dinledik, gördük, yaşadık.
Hep aynı soruyu sormuştuk: 'Tamam, dediğiniz gibi olsun da (!) bu tezgaha neden geldiniz? Bu kumpasa neden düştünüz? Kiminiz paraya, kiminiz kadına neden tav oldunuz?
FETÖ tezgâh kurdu da (!) hırsızın hiç mi suçu yok? Tezgah o kasetleri, o milyonlarca dolarları masumlaştırır mı?
Tabi bizim sorularımızın cevaplarını herkes çok iyi biliyordu. Ama kimse de itiraf edemiyordu.
2011'e dönelim. Bugün 'bizim için aile kutsaldır' diyen Erdoğan o gün Deniz Baykal'ın özel hayatı için 'kendi gözlerimle izledim, diyor ve ekliyordu:
"Kendi eşiyle değil ya! Buna nasıl özel dersiniz bu özel değil, bu genel genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır başka bir şey değil"
Kendisine Hacı Bektaş Veli'yi hatırlattık. Diyor ki 'Eline, beline, diline hakim ol'. Hanım kardeşlerimden özür diliyorum. Kendisinden önceki, beline hakim olamadı, gitti. Genel başkanlıktan gitti ama şimdi milletvekili adayı."
O gün ilk akla gelen soru, Sayın Erdoğan'a o kasetleri kimin getirdiği, sorusuydu. Öyle ya! 'Kendi gözlerimle izledim' diyordu.
Bahçeli-MHP
Erdoğan'ın tek başlığı Baykal değildi. Bahçeli ve MHP'de, Erdoğan'dan şu cümlelerle nasibini alıyordu.
'Bu toplumu aldatmayın yahu. Son zamanlarda Sayın Bahçeli de çıkmış, 'Ak Parti iktidarı insanların özeline giriyor' diyor. Niye? Çünkü kendi adamlarının da bu tür kasetleri çıkmaya başladı, ondan rahatsız olmaya başladı. 'İnsanların özeline giriyorlar' diyor. Yahu böyle özel olur mu Allah aşkına?'
2011'de yapılan seçimlerde AKP % 49,8 oy ile 326 vekil çıkardı. Yeni Şafak gazetesi o gün: 'Başarının sırrı Erdoğan' manşeti atmıştı.
2023'e gelelim mi?
Geldik bile. Yine kınadıkları şeyle kınanıyorlar. Yine keser döndü sap döndü.
Gündemde yine kasetler var. Üstü kapatılan dehşet iddialar var. Bahsi geçen isimler Deniz Baykal'dan da, Bahçeli'den de, MHP'lilerden de daha etkili ve yetkili isimler.
Şahsen ben merak etmiyorum. 'Seccade' başlığında açıklama yapmak için sıraya giren AKP kurmaylarının böylesi ahlaki bir konuda neden susuyorlar.
En azından biri çıkıp desin ki; 'Bunlar kumpastır, tümü iftiradır, önümüzü kesmek istiyorlar'.
2011'de, 2013'te bu millet, size inanmıştı. Belki yine inanırlar.
Bu iddialar doğru olabilir mi?
Ben bilmem.
Ama AKP'li kalemler, bu balonların patlayacağını çok önceden yazmıştı. Örneğin gazetesinden kovulan Abdurrahman Dilipak'ın birkaç vurgusunu hatırlayalım!
"Rusya'ya, Asya'ya sex ve kumar için özel uçak kiralayıp giden işadamlarının partinizi, vakıf ve derneklerinizi ele geçirmelerine fırsat vermeyin"
"Ava gittik ama avlandık. Dönüştürelim derken dönüştük. Para, makam ve güç dönüştürücüdür. Ama önce kendine sahip olmak isteyeni dönüştürür. Öyle olduk. Biz de dönüştük…" (Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit)
Mehmet Metiner
"İktidarın şehvetine yenik düştük. Kibir, budalalarına dönüştük. En fenası bizi, iktidara taşıyan garip gurabadan, fakir fukaradan koptuk. Onların ulaşamadığı insanlar haline dönüştük. Onlara uğramaz olduk." (Mehmet Metiner, eski vekil, Yeni Şafak)
Fehmi Koru
"Bir soru: "Neden yanlışlara ses çıkartılmıyor? O soruya cevap arıyorum"
"Fazla uzağımda olmayan AK Parti'ye sürekli oy vermiş kişilerin konuşmalarından kulağıma geliyor, görüntüler de zaten insana ister istemez aynı soruyu sorduruyor:
AK Parti son zamanlarda kan kaybediyor, başta AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere neden kimse bu gidişi durdurmak için hiçbir şey yapmıyor?
Gidişi durdurmak için bir şeyler yapmak şöyle dursun, yetkili ve etkili isimler düşüş sürecini daha da hızlandırma sonucu doğuracak söylemler ve eylemlerle kamuoyu karşısına çıkıyorlar…"
En vahimini söyleyeyim mi?
Devlet malından bir iğne dahi aşırmak okşandan daha vahimdir.
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025