Şahadete giden yolda sona yaklaşılırken İmam Hüseyin (a.s.) gördüğü bir rüyasını yiğitliği ile ün salmış oğlu Ali Ekber'e (a.s) anlatır. İmam Hüseyin (a.s) hafif bir uykuya dalar. Bir süvari zahir olur ve şöyle der; "Bu topluluk geceleyin yürüyor, ölüm de onları takip ediyor."İmam Hüseyin (a.s); "Böylece o topluluğun, bizlerin olduğunu ve ölümün de bize haber verilmiş olduğunu öğrendim." Diyor.Bunun üzerine oğlu Ali Ekber (a.s); "Allah kötü bir olay karşımıza çıkarmasın, biz hak değil miyiz?" dedi. İmam (a.s.), "Evet, Allah'a and olsun ki, biz Hak yoldayız" buyurdu. Hz. Ali Ekber; "Öyleyse, Hak yolunda ölmekten hiçbir korkumuz yoktur" buyurdu. İmam (a.s.), oğlunun bu cevabına karşılık, "Allahu Teala bir evlada babasından taraf vereceği en iyi mükafatla mükafatlandırsın seni" diye dua etti. İbni Ziyad, İmam Hüseyin (a.s.)'ın Kûfe'ye doğru ilerlemesinden korkuya kapılmıştı. Kûfe halkının yeniden ayaklanmasından çekiniyordu. Her ne kadar şu anda halkı Hz. Hüseyin (a.s.)'a biat konusunda sindirmişse de İmam'ın, Kûfe'ye girmesi ile yaşanacak gelişmeleri tahmin edemiyordu.Hürr komutasındaki süvari birliğinin gevşek davrandığının da farkındaydı. Bir mektup ile komutana yeni emrini bildirdi. Mektupta; "Bu mektubumu okur okumaz, Hüseyin bin Ali'yi baskı altına al ve onu otsuz, susuz ve kalesiz bir yere sevk et." Yazıyordu. Hürr, mektuptan İmam Hüseyin'i (a.s.) haberdar ederek, İbni Ziyad'ın emrini bildirdi. İmam Hüseyin (a.s.), "Öyleyse bırak, biz, Neyneva Ğaziriyyat veya Şufeyye çölüne inelim" buyurdu.Hürr, "Ben sizin bu teklifinizi kabul edemem. Zira ben artık karar almakta özgür değilim; çünkü bu mektubu ulaştıranın kendisi İbni Ziyad'ın casusudur ve benim en küçük hareketlerimi bile gözaltında bulundurmaktadır." Dedi. İbni Ziyad'ın bu emrinden sonra kendilerini öldürmeden peşlerini bırakmayacaklarını anlayan Züheyr bin Kayn, İmam Hüseyin'e (a.s.) şu teklifte bulundu: "Anam, babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü'nün oğlu! Vallahi, bize şunlardan başka gelen olmasa, biz onlara yeter, haklarından geliriz!"Hz. Hüseyin'in (a.s.) yanındaki kahramanlarda aynı teklifte bulundular. Hz. Hüseyin (a.s.), ashabına; "Onlar çarpışmaya kalkmadıkça, çarpışmayı kendim başlatmayı hoş bulmuyorum" dedi.Hürr'den ikamet etmelerine daha uygun bir yere kadar ilerlemelerine izin vermesini isteyen İmam Hüseyin (a.s.) bu teklifin kabulü ile tekrar yola koyuldu ve "Taf" denilen bölgeye kadar ilerlediler. Hüseyin bin Ali (a.s.) o bölgeye inmeye karar verdiğinde o yerin ismini sordu, buraya Taf diyorlar, diye cevap verdiler. İmam Hüseyin (a.s.), "Buranın başka bir ismi de var mı?" diye sorduğunda, "Buraya Kerbela da diyorlar" dediler. İmam (a.s.) Kerbela ismini duyar duymaz şöyle buyurdu: "Allah'ım kerb ve bela (gam ve bela)dan sana sığınıyorum. İşte burası bizim ineceğimiz (son) yerdir. Allah'a and olsun ki, kabirlerimizin yeri de burasıdır. Allah'a and olsun ki, kıyamet gününde de buradan haşr olacağız. Bu, ceddim Resulüllah (s.a.v.)'in vadesidir; O'nun (s.a.v.) vadesinde hiçbir hilaf yoktur." (devam edecek)(geniş bilgi ve hikmetler için bkz; Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025