Altıncısı Antalya Tekke Köy’de, Horasan erenlerinden Abdal Musa hazretlerinin huzurunda yapılan Ehl-i Beyt Sempozyumu’nda kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş bey, ülkemizde yapılan dinlerarası diyalog faaliyetleriyle ilgili oldukça önemli tespitlerde bulundu.
Prof. Dr. Baş, “İslam’ı getireceğiz” diye yola çıkanların kilise evleri açtıklarını hatırlatarak, “Bu nasıl İslam ki, kiliseden çıkmıyor?” dedi. Sayın Baş şunları söyledi:
“Kilisede olsa olsa papazın mumu olur. İslam’ı getireceğiz, diyenler Türkiye’yi nereye götürdü? Bunu iyi düşünmek lazım. Bir de ‘12 imamdan biri olan Musa Kazım’ın torunları Anadolu’ya neler getirdi? Ahmed Yesevi Hazretleri, Hacı Bektâş-ı Veli’yi Anadolu’ya gönderdi. Anadolu’da o zamanlar 35-36 etnik grup vardı. Bunların tamamına yakını Müslüman oldu. Hacı Bektâş-ı Veli kilise açmadı, cami açtı! Yahudisi, Ermenisi, Keldanisi o zamanlar ‘Biz Türk’üz’ dediler. Sosyoloji uzmanları mutlaka o dönemi iyi araştırmalıdır. Tarih böyle bir devrime şahit olmamıştır. Hacı Bektâş-ı Veli, Abdal Musa... Bunlar Türklüğün temellerini atmıştır.”
Sayın Baş’ın bu önemli tespitlerini biraz açalım. Bugün İslamcı diye geçinen ve dini siyasetlerine alet edenler, bir Vatikan projesi olan dinlerarası diyalog faaliyetlerine ve onun siyasi açılımı olan medeniyetler ittifakı projesine hizmet etmektedirler. Prof. Dr. Baş, bunlarla, Anadolu’ya İslam’ı getiren Horasan erenlerini mukayese etmektedir.
Dinlerarası diyalog süreci, Müslüman mahallelerine kilise evleri getirdi, Müslüman gençlerin boynuna haç, eline İncil getirdi, Hz. Muhammedsiz bir din anlayışı getirdi, Allah’ı üçleyenlerin de cennetlik olabileceği anlayışını getirdi, ayrılık ve kaos getirdi; milli ve manevi birçok değerimizi götürdü.
Hacı Bektaş-ı Veli gibi Ehl-i Beyt’in nefesiyle yoğrulmuş büyük zatlar ise Anadolu’ya cami getirdi, dergah getirdi, medrese getirdi, ibadet getirdi, muhabbetullah getirdi, birlik ve beraberlik, kardeşlik, adalet, sevgi getirdi, üniter bir yapı getirdi, zafer ve destanlar getirdi…
Sayın Baş’ın “Hacı Bektaş-ı Veli kilise açmadı, cami açtı” sözü ise; İslam adına çıkıp, besmele ile kilise açmayı icraat zannedenlere önemli bir uyarıydı.
Rum’u, Acem’i, Keldani’si, Yezdani’si Hacı Bektaşların döneminde “biz de Türk’üz” diyerek Müslüman oldular; bugün İslam konusunda mangalda kül bırakmayan siyasilerimiz döneminde ise Müslüman Türk olanlar bile Müslümanlığından ve Türklüğünden utanır vaziyete geldi.
Hacı Bektaşlar Anadolu’yu Türlük şemsiyesi altında kenetleştirdiler, bugünküler ise batının Anadolu’yu yeniden 36 etnik kökene göre parçalama projesine hizmet ediyorlar.
Aradaki farka bakın.
Sayın Baş’ın soykırım iddialarıyla ilgili tespitleri de mutlaka bir yere not alınması lazım.
Türklerin asla soykırım yapmayacağına işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: “Türkler bir tek kişinin burnunu kanatmadı. Soykırım iddiaları ‘Bu Türkler Yahudileri, Ermenileri, Keldanileri Müslüman-Türk yaptı’ diye çıkarılmaktadır. Vatikan bunun formülünü buldu: Dinlerarası diyalog... Türkiye’den kelli felli adamlar buldular.”
Sayın Baş’ın da ifade ettiği gibi, batının “Türkler soykırım yaptılar” demelerinin sebebi, Anadolu insanının Horasan erenlerinin etkisiyle Müslüman-Türk olmasıdır.
Şu ifadelere bakın. Batının Irak’a, Afganistan’a, Libya’ya kan ve gözyaşı getirmesi demokrasi(!); Horasan erenlerin Anadolu’ya sevgi ve adalet getirmesi soykırım(!)
Ve bizimkiler bu adamlarla oturup dinlerarası diyalog yapıyor.
Sayın Baş’ın da altını çizdiği gibi, Vatikan formülü buldu ve içimizdeki hoca efendileri ve İslam makyajlı siyasileri de kullanarak dinlerlarası diyalog faaliyetleriyle Hacı Bektaşların ördüğü dokuyu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Bu açıdan da bakıldığında tek çözüm Hacı Bektaşların, Abdal Musaların formülü, yani Ehli Beyt gemisinde bir ve beraber olmaktır.
Prof. Dr. Baş, “İslam’ı getireceğiz” diye yola çıkanların kilise evleri açtıklarını hatırlatarak, “Bu nasıl İslam ki, kiliseden çıkmıyor?” dedi. Sayın Baş şunları söyledi:
“Kilisede olsa olsa papazın mumu olur. İslam’ı getireceğiz, diyenler Türkiye’yi nereye götürdü? Bunu iyi düşünmek lazım. Bir de ‘12 imamdan biri olan Musa Kazım’ın torunları Anadolu’ya neler getirdi? Ahmed Yesevi Hazretleri, Hacı Bektâş-ı Veli’yi Anadolu’ya gönderdi. Anadolu’da o zamanlar 35-36 etnik grup vardı. Bunların tamamına yakını Müslüman oldu. Hacı Bektâş-ı Veli kilise açmadı, cami açtı! Yahudisi, Ermenisi, Keldanisi o zamanlar ‘Biz Türk’üz’ dediler. Sosyoloji uzmanları mutlaka o dönemi iyi araştırmalıdır. Tarih böyle bir devrime şahit olmamıştır. Hacı Bektâş-ı Veli, Abdal Musa... Bunlar Türklüğün temellerini atmıştır.”
Sayın Baş’ın bu önemli tespitlerini biraz açalım. Bugün İslamcı diye geçinen ve dini siyasetlerine alet edenler, bir Vatikan projesi olan dinlerarası diyalog faaliyetlerine ve onun siyasi açılımı olan medeniyetler ittifakı projesine hizmet etmektedirler. Prof. Dr. Baş, bunlarla, Anadolu’ya İslam’ı getiren Horasan erenlerini mukayese etmektedir.
Dinlerarası diyalog süreci, Müslüman mahallelerine kilise evleri getirdi, Müslüman gençlerin boynuna haç, eline İncil getirdi, Hz. Muhammedsiz bir din anlayışı getirdi, Allah’ı üçleyenlerin de cennetlik olabileceği anlayışını getirdi, ayrılık ve kaos getirdi; milli ve manevi birçok değerimizi götürdü.
Hacı Bektaş-ı Veli gibi Ehl-i Beyt’in nefesiyle yoğrulmuş büyük zatlar ise Anadolu’ya cami getirdi, dergah getirdi, medrese getirdi, ibadet getirdi, muhabbetullah getirdi, birlik ve beraberlik, kardeşlik, adalet, sevgi getirdi, üniter bir yapı getirdi, zafer ve destanlar getirdi…
Sayın Baş’ın “Hacı Bektaş-ı Veli kilise açmadı, cami açtı” sözü ise; İslam adına çıkıp, besmele ile kilise açmayı icraat zannedenlere önemli bir uyarıydı.
Rum’u, Acem’i, Keldani’si, Yezdani’si Hacı Bektaşların döneminde “biz de Türk’üz” diyerek Müslüman oldular; bugün İslam konusunda mangalda kül bırakmayan siyasilerimiz döneminde ise Müslüman Türk olanlar bile Müslümanlığından ve Türklüğünden utanır vaziyete geldi.
Hacı Bektaşlar Anadolu’yu Türlük şemsiyesi altında kenetleştirdiler, bugünküler ise batının Anadolu’yu yeniden 36 etnik kökene göre parçalama projesine hizmet ediyorlar.
Aradaki farka bakın.
Sayın Baş’ın soykırım iddialarıyla ilgili tespitleri de mutlaka bir yere not alınması lazım.
Türklerin asla soykırım yapmayacağına işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: “Türkler bir tek kişinin burnunu kanatmadı. Soykırım iddiaları ‘Bu Türkler Yahudileri, Ermenileri, Keldanileri Müslüman-Türk yaptı’ diye çıkarılmaktadır. Vatikan bunun formülünü buldu: Dinlerarası diyalog... Türkiye’den kelli felli adamlar buldular.”
Sayın Baş’ın da ifade ettiği gibi, batının “Türkler soykırım yaptılar” demelerinin sebebi, Anadolu insanının Horasan erenlerinin etkisiyle Müslüman-Türk olmasıdır.
Şu ifadelere bakın. Batının Irak’a, Afganistan’a, Libya’ya kan ve gözyaşı getirmesi demokrasi(!); Horasan erenlerin Anadolu’ya sevgi ve adalet getirmesi soykırım(!)
Ve bizimkiler bu adamlarla oturup dinlerarası diyalog yapıyor.
Sayın Baş’ın da altını çizdiği gibi, Vatikan formülü buldu ve içimizdeki hoca efendileri ve İslam makyajlı siyasileri de kullanarak dinlerlarası diyalog faaliyetleriyle Hacı Bektaşların ördüğü dokuyu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Bu açıdan da bakıldığında tek çözüm Hacı Bektaşların, Abdal Musaların formülü, yani Ehli Beyt gemisinde bir ve beraber olmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025