Anlayabilene aşk olsun.
İdrak edebilene müjdeler olsun.
Hileyi fark edebilene mübarek olsun.
Orman bile anlamış da hazin hazin inlemeye koyulmuş; 'benim çamlarımı deviren baltanın sapı ah bizden olmasaydı bu işler başımıza gelir miydi?' diyerek.
İnsanoğlunun inadı, bazen hakikat karşısında ağaçtan daha katı, ormandaki tomruktan daha kavi oluyor, hatta bazen taşlara taş çıkartacak kadar taş kesiliyor.
Tarih boyunca insanoğlu bu inadından çok çekmiş, çok şeylerini kaybetmiş, nice hazinelerini yaban ellere kaptırmış da çok zaman bir lokma ekmeğe muhtaç duruma düşmüş.
Tarih boyunca insanoğlu bu inadı yüzünden sürekli düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüş, onların işlerini kolaylaştırmış, hile ve tuzaklarının tıkır tıkır işlemesine sebep olmuş.
"Bizi kesen baltanın sapı bizden" gerçeği anlaşılana kadar, işin künhüne varılana kadar ne yazık ki çoğu zaman iş işten geçmiş ve düşman hedefine erişmiş ve sürekli "ah-vah" etmek kaybedenlerin payına düşmüş.
"Bizi doğrayan baltanın sapı bizden, dikkat!" diye feryad eden hemcinslerine, hemşehrilerine ne yazık ki insanoğlu çoğu zaman kulaklarını tıkamış, uyarıları sürekli kulakardı etmiş, hatta alay konusu yapmış ama işin sonunda da hep alay edilenlerden olmuş.
Bu anlattıklarımıza tarihten ciltler dolusu örnekler sayabiliriz.
Günümüzde durum farklı mı?
Ne gezer?
İnsanlık aleminde ve özellikle de İslam aleminde aynı tas aynı hamam devam ediyor.
Bu sefer hem balta bizden hem sapı bizden hem de sürekli kesilen bizleriz.
Gerçekler karşısındaki inatçılığımızdan zerre kadar bir eksilme yok.
Kaynaklarımız eksiliyor, madenlerimiz eksiliyor, emek ve alın teri karşısında elde ettiğimiz kazancımız sürekli eksiliyor ama hakikat karşısındaki inatçılığımız asla bir gram eksilmiyor.
Günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları ve yıllar yılları kovalıyor, bir günde onlarca ayrı gündeme kilitleniyoruz ama bir türlü; "çamlarımızı deviren baltanın sapı kimden?" sorusu üzerine düşünmeye bir türlü sıra gelmiyor.
Gerçek gündeme sıra gelmeyince elbette günlerimiz de güme gidiyor hem de nice değerlerimizle beraber…
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024