Birinci başkanlık döneminde ortağı olduğumuz F-35 projesinden ülkemizi çıkardı. 1 buçuk milyar dolarlık yatırımımızın üstüne çöktü. Hakkımız olan F-35'leri, Yunanistan ve İsrail'e verdi.
Rusya ile S-400 anlaşması yaptık. Yunanistan sınırımıza (Dedeağaç) askeri hareket üssü kurdu. Türkiye'yi, 'düşman ülkeler' sınıfına aldı.
Fethullah Gülen'in iadesi başlığına bile müsaade etmedi. Reza Zarrab'a sahip çıktı. Halkbank'a davası açtı. Hakan Atila'yı hapse attı.
Papaz Brunson; 'Terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı, milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu, "Fethullah Gülen ve PKK ile bağlantılı olduğu" iddiasıyla tutuklanmış ve 35 yıl ile yargılanıyordu.
Trump ısrarla Papaz'ı istiyordu.
Sayın Erdoğan ise meydanlarda milletimize, 'Bir papazda (Fethullah Gülen) sizde var. Verin papazı, alın papazı' derken Trump2ın ısrarları karşısında çıtayı daha da yükselten Erdoğan: "Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip Brunson) alamazsınız" demişti.
Trump malum mektup ile hem siyasetimize hem de bağımsız (!) yargımıza müdahale ederek papazını alıyordu.
'Fırat'ın doğusunda gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz'
2019'da Fırat'ın doğusunda yuvalanan, Suriye'de askerimize saldıran, ülkemize bomba atan yüzlerce şehit verdiğimiz PP/YPG/SGY'yi bitirmek için askeri operasyon başlattık.
'Fırat'ın doğusunda gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' diyen Sayın Erdoğan operasyonun, 'PKK/YPG ve DEAŞ örgütlerine karşı başlatıldığını' ve amacının, "Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek' olduğunu açıklamıştı.
Barış Pınarı Harekatı'nın 8. gününde ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığındaki ABD heyeti, Ankara'ya geldi.
Heyetler karşılıklı otururken ABD Başkan yardımcısı, bizim Cumhurbaşkanımızla masa başında yan yana oturdu ve Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonun durumuna ilişkin bir anlaşmaya vardılar.
Sayın Erdoğan: 'Barış Pınarı Harekatı askeri hedefine ulaşmış, Ankara sahada elde ettiği başarıyı masada da garanti altına almayı bilmiştir" derken yandaş medya: 'ABD'yi dize getirdik. Hem sahada hem masada kazandık' manşetleri atıyordu.
AKP eski milletvekili Şamil Tayyar bu anlaşma için: "FETÖ ağlıyor, Bilumum hainler ağlıyor. O halde... Hem sahada hem masada Türkiye kazandı…" mesajını paylaşıyordu.
'Hem masada, hem sahada kazandıktan' sonra ne oldu?
ABD, 80 binden fazla militanı eğiterek PKK-PYD'ye asker yaptı.
ABD, Suriye topraklarının yaklaşık dörtte birini PKK-PYD'ye teslim etti.
Bu bölgede biri İncirlik büyüklüğünde 9 hava üssü kurdu. 25 tır silah gönderdi. Sınırımıza hava savunma sistemi kurdurdu.
SDG-PKK-PYD bu alanda başta asayiş ve yargı olmak üzere sağlık, eğitim ve ticaret sektörlerini oluşturdu. Yani resmi olmayan bir terör devleti kuruldu. Bu resmi olmayan terör devletinin çıkardığı petrolü, ABD'li şirketler dünya pazarına sürdü. (Şimdi de Suriye'nin ortağı yaptı.)
2. Trump dönemi
Kasım 2024'te Trump seçildi. Sayın Erdoğan; "Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan başkanlık seçimini büyük bir mücadelenin ardından kazanarak yeniden ABD Başkanı seçilen dostum Donald Trump'ı tebrik ediyorum' mesajını paylaştı.
Ve bu hafta
Trump Beyaz Saray'da, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinden sonra ortak basın toplantısı düzenlendi.
Müslüman kasabı, çocuk katili, İslam düşmanı Netanyahu:
- Türkiye'nin Suriye'yi kullanmasını istemiyoruz.
- Türkiye ile Suriye'de çatışmak istemiyoruz.
- Türkiye'nin Başkan Trump ile iyi bir ilişkisi var.
- Türkiye ile bu çatışmayı nasıl önleyebileceğimizi görüştük.
- ABD başkanından daha iyi bir orta yol bulucu olamayacağını düşünüyorum, dedi.
Ya Trump
Sayın Erdoğan ile telefon görüşmesini anlattı: Erdoğan'a, "Tebrikler, başka kimsenin iki bin yıldır yapamadığını yaptınız. Suriye'yi aldınız. Başka isimlerle ama aynı şey".
Erdoğan'ın "Hayır, biz değildik".
Trump: "Ben biliyorum, sizdiniz".
Erdoğan: "Evet, belki de bizdik".
"Az önce Başbakan'a, Bibi'ye (Binyamin Netanyahu) 'Türkiye ile bir sorununuz olursa, gerçekten çözebileceğimi düşünüyorum' dedim."
"Biliyorsunuz, Türkiye ve lideriyle çok çok iyi ilişkilerim var, bence çözebiliriz."
"Erdoğan adında bir adamla harika bir ilişkim var. Onu, hiç duydunuz mu? Ben, ondan hoşlanıyorum, o da benden hoşlanıyor.
Basının, 'Erdoğan'ı seviyor' diye çok kızacağını biliyorum. Ama ben, seviyorum ve o da beni seviyor. Orada bir papazımız vardı, onu nasıl geri aldık hatırlıyor musunuz? Ve Başbakana (Netanyahu'ya) dedim ki Türkiye ile bir probleminiz olursa bana söyleyin halledeyim, Erdoğan'la çok iyi ilişkim var".
Şimdi yandaş medya dünkü manşetleri atıyor. Meclis'teki muhalefet yorum yapmaktan kaçıyor.
Ne diyordu Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy?
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih'i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Rusya ile S-400 anlaşması yaptık. Yunanistan sınırımıza (Dedeağaç) askeri hareket üssü kurdu. Türkiye'yi, 'düşman ülkeler' sınıfına aldı.
Fethullah Gülen'in iadesi başlığına bile müsaade etmedi. Reza Zarrab'a sahip çıktı. Halkbank'a davası açtı. Hakan Atila'yı hapse attı.
Papaz Brunson; 'Terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı, milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu, "Fethullah Gülen ve PKK ile bağlantılı olduğu" iddiasıyla tutuklanmış ve 35 yıl ile yargılanıyordu.
Trump ısrarla Papaz'ı istiyordu.
Sayın Erdoğan ise meydanlarda milletimize, 'Bir papazda (Fethullah Gülen) sizde var. Verin papazı, alın papazı' derken Trump2ın ısrarları karşısında çıtayı daha da yükselten Erdoğan: "Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip Brunson) alamazsınız" demişti.
Trump malum mektup ile hem siyasetimize hem de bağımsız (!) yargımıza müdahale ederek papazını alıyordu.
'Fırat'ın doğusunda gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz'
2019'da Fırat'ın doğusunda yuvalanan, Suriye'de askerimize saldıran, ülkemize bomba atan yüzlerce şehit verdiğimiz PP/YPG/SGY'yi bitirmek için askeri operasyon başlattık.
'Fırat'ın doğusunda gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' diyen Sayın Erdoğan operasyonun, 'PKK/YPG ve DEAŞ örgütlerine karşı başlatıldığını' ve amacının, "Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek' olduğunu açıklamıştı.
Barış Pınarı Harekatı'nın 8. gününde ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığındaki ABD heyeti, Ankara'ya geldi.
Heyetler karşılıklı otururken ABD Başkan yardımcısı, bizim Cumhurbaşkanımızla masa başında yan yana oturdu ve Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonun durumuna ilişkin bir anlaşmaya vardılar.
Sayın Erdoğan: 'Barış Pınarı Harekatı askeri hedefine ulaşmış, Ankara sahada elde ettiği başarıyı masada da garanti altına almayı bilmiştir" derken yandaş medya: 'ABD'yi dize getirdik. Hem sahada hem masada kazandık' manşetleri atıyordu.
AKP eski milletvekili Şamil Tayyar bu anlaşma için: "FETÖ ağlıyor, Bilumum hainler ağlıyor. O halde... Hem sahada hem masada Türkiye kazandı…" mesajını paylaşıyordu.
'Hem masada, hem sahada kazandıktan' sonra ne oldu?
ABD, 80 binden fazla militanı eğiterek PKK-PYD'ye asker yaptı.
ABD, Suriye topraklarının yaklaşık dörtte birini PKK-PYD'ye teslim etti.
Bu bölgede biri İncirlik büyüklüğünde 9 hava üssü kurdu. 25 tır silah gönderdi. Sınırımıza hava savunma sistemi kurdurdu.
SDG-PKK-PYD bu alanda başta asayiş ve yargı olmak üzere sağlık, eğitim ve ticaret sektörlerini oluşturdu. Yani resmi olmayan bir terör devleti kuruldu. Bu resmi olmayan terör devletinin çıkardığı petrolü, ABD'li şirketler dünya pazarına sürdü. (Şimdi de Suriye'nin ortağı yaptı.)
2. Trump dönemi
Kasım 2024'te Trump seçildi. Sayın Erdoğan; "Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan başkanlık seçimini büyük bir mücadelenin ardından kazanarak yeniden ABD Başkanı seçilen dostum Donald Trump'ı tebrik ediyorum' mesajını paylaştı.
Ve bu hafta
Trump Beyaz Saray'da, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinden sonra ortak basın toplantısı düzenlendi.
Müslüman kasabı, çocuk katili, İslam düşmanı Netanyahu:
- Türkiye'nin Suriye'yi kullanmasını istemiyoruz.
- Türkiye ile Suriye'de çatışmak istemiyoruz.
- Türkiye'nin Başkan Trump ile iyi bir ilişkisi var.
- Türkiye ile bu çatışmayı nasıl önleyebileceğimizi görüştük.
- ABD başkanından daha iyi bir orta yol bulucu olamayacağını düşünüyorum, dedi.
Ya Trump
Sayın Erdoğan ile telefon görüşmesini anlattı: Erdoğan'a, "Tebrikler, başka kimsenin iki bin yıldır yapamadığını yaptınız. Suriye'yi aldınız. Başka isimlerle ama aynı şey".
Erdoğan'ın "Hayır, biz değildik".
Trump: "Ben biliyorum, sizdiniz".
Erdoğan: "Evet, belki de bizdik".
"Az önce Başbakan'a, Bibi'ye (Binyamin Netanyahu) 'Türkiye ile bir sorununuz olursa, gerçekten çözebileceğimi düşünüyorum' dedim."
"Biliyorsunuz, Türkiye ve lideriyle çok çok iyi ilişkilerim var, bence çözebiliriz."
"Erdoğan adında bir adamla harika bir ilişkim var. Onu, hiç duydunuz mu? Ben, ondan hoşlanıyorum, o da benden hoşlanıyor.
Basının, 'Erdoğan'ı seviyor' diye çok kızacağını biliyorum. Ama ben, seviyorum ve o da beni seviyor. Orada bir papazımız vardı, onu nasıl geri aldık hatırlıyor musunuz? Ve Başbakana (Netanyahu'ya) dedim ki Türkiye ile bir probleminiz olursa bana söyleyin halledeyim, Erdoğan'la çok iyi ilişkim var".
Şimdi yandaş medya dünkü manşetleri atıyor. Meclis'teki muhalefet yorum yapmaktan kaçıyor.
Ne diyordu Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy?
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih'i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025