Bitti bitince? Bit ince ve kalın, uzun?kısa hepsi bitti. Bitik olanları bi tik sardı. Sarılan sarılana savruldu, kulaktan kulağa duyuldu, uyuldu, umuldu ki bitiksin, bi tik sin, bi tiksin be arkadaş tiksin! Tik sin! Tik sin dediğimde bunlardan çıkar, çıkar desem ortaya orta ya çık âr desem, çıkardan başka ne çıkar, ne mi çıkar? Nemi çıkar duvarda yazılıdır; politikacı, politik acı! Açıklamalardan sonra gelelim biz de bulunan, yüreğimizi dağlayan, durmadan kanayan, kaşıdıkça yaralayan, yaraları sarılmayan, acının sebebi olan; politikacı (!) Politik acı! Sebepler, nedenler sıralanırken bir ses yükselir erken; açıklama açık lama! Kapalısı yok bunların, neylersin elindeki açıklamaları hatta açık lamaları. Yüzümüze vurulan, ardımızda savrulan, gözümüze sokulan, yalan dolan, dolan bakalım diyenler ve dolandıkça, dolandırıldıkça millet, çözmeyenler oluvermiş politikacı(!) Politik acı!Baştan aşağı zillet, vallahi acayip bir illet, peşindekiler bekliyor medet, Ya Rabbi! Sen ol aklıma mukâyyet! "Kıssa verelim" dediler. Uzunundan ne hayır gördük ki kıssasına bakalım. Bak! Alım var, çalım var, çok şükür halım var, yalım var. Tüm bunları satacak pazarım var. Pazar olmasa, pazartesi, salım var! Salım var ufacık gemim var gemicik var. Bir garip, fakir faniyim (!) sanmayın sayılmayacak malım var. İsterseniz sayalım; dünyanın en zengin on insanından biri olan fakirim, garibim. Parayla pulla işim olmaz. İşimin olmayışı Türk parası! Yoksa dolarım, yürom var, altın ve pırlanta vergisiz diye az biraz tonajlı kefen parası var! Var oğlu var? Var olanlara derler politikacı, politik acı!Derler derler? Sen başlamasan da başlattı derler, yapmasan da yaptı derler. "Başlamak bitirmenin yarısıdır" derler. Bir yarışa başlarsın seçilmek için bitmeye başlamanın yarısıdır seçimler, başladığı gibi biterler. Bi terler boşalır alnından, kimseyi görmez, göremez haldedir. Hâlini bozar bir ses; seçimler bitti! Biter bi ter daha ve biterler. Tepede bitenler bir bakarsın bir anda yerde biterler!Farkına varmaz yükseğe çıkanlar. Birileri bir ileri adım atıp bir ilerini yukarıdan aşağıya itti, ittiler! Baştan ayağa, yukarıdan aşağıya, sağdan sola, soldan sağa bulmaca misâli çözüldüler, üzüldüler, büzüldüler. Çözülen çözeni, üzülen üzeni, göz ilen süzeni, hepsi birbirini hatta biri(!) birini dayanamayıp en tepedeki, domino taşı gibi itti, ittim diyemedi! Karanlıklarda gizlenemedi, gölgelerle şekillenemedi, dayanamadı tuttu bir sancı, sancısını hafifletemedi bin odalı hancı! Seslendi yancı; "bin, o dalı kesme", öyle rüzgâr arkandayken esme, güç ve kuvvete değil, bakarlar isme. İsmi yaşatana siyaset olur baş tacı ve derler politikacı! Tacı olmayan politik acı! El uzatmadan kimseye el oldular herkese her keseye. Yukardan bakarken serindi, uzandı gerildi, serildi. Serildi yerlere şimdi, yerlerde an be an başladı sızılar. An sızın sızacak mı, ansızın sızacak mı? "Sus bakalım" dedi. Sayın az, hakaret edip dedi ki yobaz, al eline bir saz oyalan dedi. Oyalan diyenlere o yalan dedim. Madem elimdeydi elim deydi saza, teline vura vura, üstüne basa basa; sözler çıktı dilimden, ilim bıktı ilimden, milim ilim bilmeden oldular politikacı, politik acı! Bana da laf atmayaydı iyiydi, eskiden antikacı mı ne, eskiciydi. Şimdi baktım yenilenmiş mi, yeni miydi? Sordular yeniydi. Mazisinde çömlekçiydi, bir ara gömlek işine girdi, gömlek giydi çıkardı, gömlekçiydi. Nasılsa hesap soran yok keyfiydi, keyfe kederdi. Güzelden güzel, iyiden iyiydi, sorsan kendince kral kendince padişah gibiydi (!) Bulaşınca sazıma, dayanamadı nazıma, karışıp yazıma, "yazma, oyalan" dedi. O yalan dedikçe, dillendikçe düştü bir sancı ince ince, millet galip gelince, tuttuğu dallar kesilince, dağlarına kar inince, şamarı halktan yiyince, gülendi çevresince şimdi ise yalnız ağlamaklı politikacı, politik acı! Az biraz sözüm var sana politikacı, politik acı! Güvenme Nemrud gibi ateşine. Karınca misâli su taşıyanı ateşi söndüreni var!Övünme Ebrehe gibi filine. Ebabil kuşu ile mukaddes topraktan döndüreni var! Böbürlenme Yezid'ce. Bugün de Hüseyn'ce Kerbelada başını vereni var!Tekim deme saltanatımda, sarayımda. Kürşad ve kırk yiğit ile saraylara yeteni var! Velhasıl? "Beş yaşında el vurduğum camimizin rahlesindeki parmak izlerimden; Andımız'ı okuduğum ilkokul bahçesinden, yaşadığım 37 yaşıma ve ömrümün sonuna kadar; varlığım İslam varlığına; varlığım Türk varlığına armağan olsun" diyeni var!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman ATEŞOĞLU / diğer yazıları
- Yaraydı! Yar ay'dı! / 14.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin-II / 08.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin!I / 07.11.2015
- Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz? / 03.11.2015
- Sonuçta! Son uçta! / 26.10.2015
- Bir oyun var, bir oy'un var! / 07.10.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (2) / 23.08.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (1) / 22.08.2015
- Kurtaramayacak sizi! Kurt aramayacak sizi! / 31.07.2015
- Kulvar! Kul var! / 21.07.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin-II / 08.11.2015
- Bir nefes için durursam, soluğum boğazıma düğümlensin!I / 07.11.2015
- Kapasitesiz misiniz kapasite siz misiniz? / 03.11.2015
- Sonuçta! Son uçta! / 26.10.2015
- Bir oyun var, bir oy'un var! / 07.10.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (2) / 23.08.2015
- "Hu" diyerek dönemeyenlerin "U" dönüşü (1) / 22.08.2015
- Kurtaramayacak sizi! Kurt aramayacak sizi! / 31.07.2015
- Kulvar! Kul var! / 21.07.2015