Prof. Dr. Haydar Baş, milletimizin inancına, imanına, ibadetine vurulan prangaları söküyor. Karartılan tarihimizi aydınlatıyor. Milli kimliğimizi ortaya koyuyor. Tam bağımsızlığın kapısını milletimize açıyor. Senaryolaştırılıp yazılan tarihi değil yaşanılmış tarihi, belgeleriyle anlatıyor.
Yani Sayın Baş bin yıllık, beş yüz yıllık, yüz yıllık tabuları yıkıyor. Tabi tabuları oluşturanlar toplumun önüne geçen insanlardır. Haliyle bu tabuları yıkacak olanda insandır. İşte Sayın Baş bu görevi yapıyor. Mesela!
Emperyalizm, kapitalizm tabusunu, Milli Ekonomi Modeli ile yıkarak insanımıza ve insanlığa ekonomik bağımsızlık kapısı açtı. Bu model ile birlikte milletimizi ve insanlığı haksız kazanç olan, tefecilik olan faiz belasından kurtarmak istiyor.
Uluslar arası hukukta, 'bağımsız her devletin senyoraj hakkı vardır' kuralını gündeme getirerek, kendi paramızı yani milli paramızı basma hakkımız olduğunu, bu hakkı kullanarak dolar sömürüsünden kurtuluş yolunu gösteriyor.
Sosyal Devlet-Milli Devlet tezleriyle sağlık, eğitim, tarım, hayvancılık, enerji, sanayi, kalkınma, savunma gibi devlet ve milletin olmazsa olmaz kurum ve ihtiyaçlarının nasıl geliştirileceğini, yerli ve milli olarak nasıl modernize edileceğini, AB ve ABD standartları üstüne nasıl çıkarılacağını ve devletin imkanlarından her bireyin aynı kalitede nasıl eşit olarak faydalanacağını anlatıyor.
Sayın Baş, 'önce insan' diyor. Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır, diyor. AB dağılacaktır, diyor. ABD, kendine vatan arıyor, diyor. Ortadoğu'daki savaşların temeli inanç kökenlidir, diyor. Kürdistan maskesiyle Büyük İsrail projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığını, ifade ediyor.
Türkiye artık yüzünü Anadolu üzerinde emeli olmayan ülkelere (Asya'ya) dönmelidir, diyor. ABD ve AB ilişkileri karşılıklı menfaat üzerine bina edilmelidir, diyor. Hülasa siyasi, sosyal, ekonomik ne kadar hakikat varsa hepsini delilli, ispatlı bir şekilde dile getiriyor.
Ama ifade ettiğim üzere ne ulusalcı, ne Atatürkçü, ne de dini kavramlarla kendilerini tanımlayanlar Sayın Baş'ın bu proje ve söylemlerini gündem etmeyi bırak, milletin duymaması için çırpınıyorlar.
Neden mi? Çünkü bu arkadaşlar, emperyalistlerin kendilerine giydirdikleri gömleklerle istenilen oyunu değişik isimler altında oynuyorlar.
Diğer taraftan Sayın Baş, yazılan değil yaşanan tarihi anlatıyor. Ehl-i Beyt Külliyatı ile itikadı ve tarihi gerçekleri Sünni eserlerden ortaya koydu.
Çok azı hariç ülkemizdeki ne Aleviler, ne Sünniler, ne Caferiler bu gerçekleri görmek, kabul etmek istemediler.
Neden? Çünkü Ehl-i Beyt gerçeği ortaya çıkarsa İmam Ali'nin ve İmamların adeta Peygamber Efendimizin itikaden, amelen, fikren, zikren kopyası oldukları, Peygamber Efendimiz gibi namaz kıldıkları, oruç tuttukları, zikir yaptıkları, Ehl-i Beyt'i sevmenin sazla, sözle olmayacağı, teslimiyetle, ibadetle, aşkla, zikirle olacağı gerçeği ortaya çıkacaktı.
Ehl-i Beyt ve imamet gerçeği ortaya çıkarsa Sakife'deki batıl deşifre olacaktı. Emevilerin, Abbasilerin kimliği deşifre olacaktı. Bugün hala dillendirilen, 'halifelik-hilafet' balonu patlayacaktı. Sünni dünya içerisindeki Nakşibendilik, Nurculuk gibi yapılanmalar ile Şii dünyasındaki birçok sapkın anlayışlar ortaya çıkacaktı.
Ve Atatürk! Sayın Baş, kaynaklarıyla, belgeleriyle milletimize Atatürk'ü anlatıyor. Atatürk'e iftira atanların nasıl bir zihniyetin uşağı olduklarını ortaya koyuyor. Aynı şekilde Atatürk'e sahip çıktıklarını iddia edenlere de, Atatürk'ü tanıtıyor.
Artı Osmanlı. Ulvileştirilen, cennet mekan, oldukları iddia edilen padişahların aslında hizçte bu kavramlara yakın olmadıklarını padişahların ortaya koydukları icraatları, hayat tarzlarını yine belgeleriyle anlatıyor. İslam'ın hükümleri ile padişahların uygulamalarının nasıl çatıştığının Kuran ve Hadis ışığında açıklıyor. (Evlat katli gibi)
Evet, Sayın Baş tarihimize vurulan ve kabul edilmiş dini, ekonomik, siyasi, sosyal bütün tabuları yıktı, yıkıyor. Milletimizin, Ehl-i Beyt nefesiyle tanıştığı o ilk günlerdeki saflığına, berraklığına götürmeye çalışıyor. O saf ve berraklık ki, Anadolu'yu vatan edişimizin ana gücüydü. Aynı güçle bizler, dünyayı yönlendirebiliriz?
Yani Sayın Baş bin yıllık, beş yüz yıllık, yüz yıllık tabuları yıkıyor. Tabi tabuları oluşturanlar toplumun önüne geçen insanlardır. Haliyle bu tabuları yıkacak olanda insandır. İşte Sayın Baş bu görevi yapıyor. Mesela!
Emperyalizm, kapitalizm tabusunu, Milli Ekonomi Modeli ile yıkarak insanımıza ve insanlığa ekonomik bağımsızlık kapısı açtı. Bu model ile birlikte milletimizi ve insanlığı haksız kazanç olan, tefecilik olan faiz belasından kurtarmak istiyor.
Uluslar arası hukukta, 'bağımsız her devletin senyoraj hakkı vardır' kuralını gündeme getirerek, kendi paramızı yani milli paramızı basma hakkımız olduğunu, bu hakkı kullanarak dolar sömürüsünden kurtuluş yolunu gösteriyor.
Sosyal Devlet-Milli Devlet tezleriyle sağlık, eğitim, tarım, hayvancılık, enerji, sanayi, kalkınma, savunma gibi devlet ve milletin olmazsa olmaz kurum ve ihtiyaçlarının nasıl geliştirileceğini, yerli ve milli olarak nasıl modernize edileceğini, AB ve ABD standartları üstüne nasıl çıkarılacağını ve devletin imkanlarından her bireyin aynı kalitede nasıl eşit olarak faydalanacağını anlatıyor.
Sayın Baş, 'önce insan' diyor. Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır, diyor. AB dağılacaktır, diyor. ABD, kendine vatan arıyor, diyor. Ortadoğu'daki savaşların temeli inanç kökenlidir, diyor. Kürdistan maskesiyle Büyük İsrail projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığını, ifade ediyor.
Türkiye artık yüzünü Anadolu üzerinde emeli olmayan ülkelere (Asya'ya) dönmelidir, diyor. ABD ve AB ilişkileri karşılıklı menfaat üzerine bina edilmelidir, diyor. Hülasa siyasi, sosyal, ekonomik ne kadar hakikat varsa hepsini delilli, ispatlı bir şekilde dile getiriyor.
Ama ifade ettiğim üzere ne ulusalcı, ne Atatürkçü, ne de dini kavramlarla kendilerini tanımlayanlar Sayın Baş'ın bu proje ve söylemlerini gündem etmeyi bırak, milletin duymaması için çırpınıyorlar.
Neden mi? Çünkü bu arkadaşlar, emperyalistlerin kendilerine giydirdikleri gömleklerle istenilen oyunu değişik isimler altında oynuyorlar.
Diğer taraftan Sayın Baş, yazılan değil yaşanan tarihi anlatıyor. Ehl-i Beyt Külliyatı ile itikadı ve tarihi gerçekleri Sünni eserlerden ortaya koydu.
Çok azı hariç ülkemizdeki ne Aleviler, ne Sünniler, ne Caferiler bu gerçekleri görmek, kabul etmek istemediler.
Neden? Çünkü Ehl-i Beyt gerçeği ortaya çıkarsa İmam Ali'nin ve İmamların adeta Peygamber Efendimizin itikaden, amelen, fikren, zikren kopyası oldukları, Peygamber Efendimiz gibi namaz kıldıkları, oruç tuttukları, zikir yaptıkları, Ehl-i Beyt'i sevmenin sazla, sözle olmayacağı, teslimiyetle, ibadetle, aşkla, zikirle olacağı gerçeği ortaya çıkacaktı.
Ehl-i Beyt ve imamet gerçeği ortaya çıkarsa Sakife'deki batıl deşifre olacaktı. Emevilerin, Abbasilerin kimliği deşifre olacaktı. Bugün hala dillendirilen, 'halifelik-hilafet' balonu patlayacaktı. Sünni dünya içerisindeki Nakşibendilik, Nurculuk gibi yapılanmalar ile Şii dünyasındaki birçok sapkın anlayışlar ortaya çıkacaktı.
Ve Atatürk! Sayın Baş, kaynaklarıyla, belgeleriyle milletimize Atatürk'ü anlatıyor. Atatürk'e iftira atanların nasıl bir zihniyetin uşağı olduklarını ortaya koyuyor. Aynı şekilde Atatürk'e sahip çıktıklarını iddia edenlere de, Atatürk'ü tanıtıyor.
Artı Osmanlı. Ulvileştirilen, cennet mekan, oldukları iddia edilen padişahların aslında hizçte bu kavramlara yakın olmadıklarını padişahların ortaya koydukları icraatları, hayat tarzlarını yine belgeleriyle anlatıyor. İslam'ın hükümleri ile padişahların uygulamalarının nasıl çatıştığının Kuran ve Hadis ışığında açıklıyor. (Evlat katli gibi)
Evet, Sayın Baş tarihimize vurulan ve kabul edilmiş dini, ekonomik, siyasi, sosyal bütün tabuları yıktı, yıkıyor. Milletimizin, Ehl-i Beyt nefesiyle tanıştığı o ilk günlerdeki saflığına, berraklığına götürmeye çalışıyor. O saf ve berraklık ki, Anadolu'yu vatan edişimizin ana gücüydü. Aynı güçle bizler, dünyayı yönlendirebiliriz?
Akın Aydın / diğer yazıları
- AB’ye giriyorduk, AB bize girdi / 06.05.2024
- Erdoğan tasarrufun neresinde? / 05.05.2024
- Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar / 04.05.2024
- Ali’yi halife seçen Hz. Peygamber değil Yüce Allah’tır / 03.05.2024
- Hamas terör örgütü mü? / 02.05.2024
- Sloganlarla avutulan kalabalıklar / 01.05.2024
- İlkelerine sahip çıkmayanlar bu millete sahip çıkamaz / 29.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Erdoğan tasarrufun neresinde? / 05.05.2024
- Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar / 04.05.2024
- Ali’yi halife seçen Hz. Peygamber değil Yüce Allah’tır / 03.05.2024
- Hamas terör örgütü mü? / 02.05.2024
- Sloganlarla avutulan kalabalıklar / 01.05.2024
- İlkelerine sahip çıkmayanlar bu millete sahip çıkamaz / 29.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024