Cabir bin Abdullah (r.a) rivayet ediyor:
Bir gün Hz. İmam Hüseyin'in doğumunu tebrik etmek için Hz. Fâtıma'nın yanına gittim. Ellerinde beyaz inciden bir sahife vardı. "Ey kadınların efendisi! Yanınızda görmekte olduğum bu sahife nedir?" diye sorduğumda şöyle buyurdular: "Onda evlatlarımdan olan imamların isimleri yazılmıştır."
"Onu verin ben de bakayım" dediğimde, cevaben şöyle buyurdular: "Ey Cabir! Eğer yasaklanmamış olsaydı onu muhakkak sana verirdim. Ne var ki, ona Peygamber, Peygamber'in vasisi ve Peygamber'in Ehl-i Beyt'inden başkasının dokunması yasaktır. Ancak, dokunmadan üstten bakabilirsin." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Rıza, s.39 İcmal yy Aralık 2011).
Cabir (r.a) sahifeye baktığında başta Allah Resûlü (s.a.a) olmak üzere 12 İmam'ın baba, anne ile beraber isimleri yazdığına şahit oluyor.
12 İmam'ın isimleri yazılı levha:
Hasan bin Mahbub Ebu Carud'dan; o da İmam Bâkır'dan (a.s) rivayet eder ki:
Câbir dedi ki: "Hz. Fâtıma'nın (a.s) huzurlarına gittim. Yanında vasilerin (halifelerin) isimleri yazılı olan bir levha gördüm. Onları saydım, on iki tane idi. Sonuncuları 'Kaim' idi; onlardan üç tanesinin isimleri 'Muhammed', dört tanesinin isimleri ise 'Ali' idi. Allah'ın selamı onların üzerine olsun."
Allah Resûlü (s.a.a) 12 İmam'ın isimlerini tek tek sayıyor:
Süleyman bin Kays el-Hilali'den şöyle dediği rivayet olunmuştur:
Cafer-i Tayyar'ın oğlu Abdullah'tan şöyle dediğini işittim: "Ben, İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s), Abdullah bin Abbas, Ömer bin Ebu Seleme ve Üsame bin Zeyd, Muaviye'nin yanındaydık."
Sonra, aralarında geçen konuşmayı naklederek şöyle dedi:
"Muaviye'ye dedim ki: Ben (Abdullah), Resûlullah'tan şöyle dediğini işittim: 'Bütün mü'minlere olan velayetim, onların kendilerine olan velayetinden daha üstündür; Benden sonra kardeşim Ali bin Ebi Tâlib mü'minler üzerine velayet sahibidir, onun da mü'minlere olan velayeti mü'minlerin kendilerine olan velayetinden daha üstündür, o şehit edildikten sonra oğlum Hasan'ın mü'minlere olan velayeti mü'minlerin kendilerine olan velayetinden daha üstündür, o şehit edildikten sonra oğlum Hüseyin'in mü'minlere olan velayeti mü'minlerin kendilerine olan velayetinden daha üstündür, o şehit edildikten sonra oğlum Ali bin Hüseyin'in mü'minlere olan velayeti mü'minlerin kendilerine olan velayetinden daha üstündür. Ey Abdullah! Sen onu göreceksin. Sonra oğlum Muhammed bin Bâkır bin Ali'nin mü'minler üzerindeki velayeti mü'minlerin kendilerine olan velayetinden daha üstündür. Ey Hüseyin! Sen onu göreceksin.'
Böylece on iki tane isim saydı ki, dokuz tanesi İmam Hüseyin (as) evlatlarından idi."
Abdullah diyor ki: "Sonra İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s), Abdullah bin Abbas, Ömer bin Ebu Seleme ve Üsame bin Zeyd'in bu sözüme tanıklık etmelerini istedim, onlar da Muaviye'nin yanında doğru söylediğime dair şahitlik ettiler." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Rıza, s.40-41, İcmal yy Aralık 2011).
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021