Ekonominin gidişatının nasıl olduğu pratik olarak, milli gelirin vatandaşa adil olarak yansımasıyla, reel sektörün canlanmasıyla, işsizliğin azalmasıyla belirlenebilir.Ülkemizde dolar milyarderlerinin sayısı artarken, açlık ve yoksulluk sınırlarının altındaki vatandaşlarımızın da sayısı hızla artmaktadır ve bunlar çoğunluğu oluşturmaktadır. Gelir dağılımında büyük bir uçurum vardır ve derinleşmektedir.Vatandaşın satın alma gücü AKP'nin iktidar olduğundan bu yana sürekli düşmektedir. Tüketici güveni Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar diplerdedir.Memur, işçi, esnaf çalıştığı halde geçinememekte, gelirleri sürekli erimektedir. Tarım kesimi her yıl zararına çalışmaktadır. Çalışanların böyle süründüğü bir toplumda emeklilerin rahat olması da asla mümkün değil, işsizlerin ise hiç şansı yok.Reel sektör kan ağlamaktadır. Sektör temsilcileri maliyetlerin yüksekliğinden şikayetçi. Sanayinin en önemli girdisi olan elektriğe zam üstüne zam yapıldı. Elektriğin üretiminde kullanılan doğalgaza zam üstüne zam yapıldı ve yapılmaya devam edecek, bu zamlar bütün kalemleri otomatikman tetikleyecek.Sektör temsilcileri yüksek faiz, düşük kur politikasından şikayetçi. Bu tür politikalar, yatırımcının üretime değil, spekülatif piyasalara kaymasına neden oluyor. Faizlerin yüksekliği maliyetleri olumsuz etkiliyor.Sektör temsilcileri talep darlığından şikayetçi. Vatandaşların gelirlerinin giderlerine yetmediği bir iç pazarda sağlıklı bir talebin oluşması asla mümkün değildir.Üretici ürününü pahalıya mal etmekte, yüksek maliyetle büyük bir darbe yemekte, diğer taraftan da daralan bir iç pazarla daha büyük bir darbe daha yemektedir.Talebin daraldığı bir ortamda üretim kapasitelerinin artması düşünülemez.Üretimin artması talebin artmasıyla direkt olarak alakalıdır.İç pazar daraldığından reel sektör daralmaya paralel olarak kapasitesini azaltmakta ve işçi sayısını düşürme eğilimine girmektedir.Durum böyle olunca işsizlik de sürekli artmaktadır. Her ne kadar masa başı bir takım sanal rakamlarla işsizlik rakamları düşük gösterilmeye çalışılsa da artık mızrak çuvala sığmamaktadır.Ekonomi hakkında daha birçok şey söylenebilir, ama bahsettiğimiz manzara durumu özetlemektedir. Bütün reel göstergeler negatiftir.Reel sektör temsilcileri zaman zaman açıklamalar yaparak hükümetten acil önlem almasını talep ediyorlar. Hatta bir takım tavsiyelerde bulunuyorlar.Ama bakıyorum bu tavsiyeler sadece o anki sorunu geçici olarak çözmeye yönelik. Kalıcı bir çözüm öneren ya da tavsiye eden yok.Biz diyoruz ki, gerçekten çözüm arıyorsak, problemler iyi teşhis edilmeli ve taassuba kaçmadan, bencilce davranmadan çözüm neyse o tavsiye edilmeli.Hakkında dört adet uluslar arası kongre yapılan ve Türkiye'den çıkan bir çözüm modeli var. Artık bu modeli sağır sultan bile duydu. Dünyanın birçok ülkesi bu modelden istifade ediyor. Bu model Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli.Bu model sosyal devlet projeleriyle gelir dağılımındaki adaletsizliği tamamen ortadan kaldırıyor, vatandaşın alım gücünü artırıyor, iç pazarı canlandırıyor; yerli kaynaklar ve finansman devreye sokularak maliyetler aşağıya çekiliyor; Pazar canlandığından, maliyetler de aşağıya çekildiğinden üretim patlaması yaşanıyor ve böylece işsizlik de ortadan kalkıyor.Sizin gerçekte aradığınız da bu değil mi? O halde bu inat niye?
Murat Çabas / diğer yazıları
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024