Cuma hutbesi için kitapları karıştırıyor. Giriş cümlesi, konu ile ilgili hadis-i şerifler, ayet meali yazılmış... Hutbe hazırlanmıştı...Birden aklına İcmal dergisi geldi... İbadet, ahlak, ilim ve fikir pınarı olan bu güzide dergilerin önceki sayılarını birer birer açıp bakmaya başladı.İşte o dergi:Köşesinde 20 yıllık bir çabanın, bir hayırlı neticenin, bir istikamet ve hizmet çizgisinin adeta renk renk sembolü olan gül... Ortasında İcmal ismi. Yıl 6 Sayı 66 Şubat 1989. Kapak yazısında "Üç aylara girerken..." başlığı, beş yaşlarında kuru ekmek yiyen fakir ve masum bir kız çocuğu...Sayfa 5. "Gönül Seferberliği"... Ali Gedik Bey'in kaleme aldığı mübarek gün ve geceleri konu eden yazısını dikkatlice okudu okudu.Bir kutlu mektup gibi, üç gönül erinin bir mahalle camiinde göreve başladığı gün evine ulaştırılmıştı İcmal dergisi... İslam'ı sadece anlamak değil, Asr-ı Saadet ölçüsüyle nefes nefes aşk ile yaşamanın en derin ve içli anlatımı vardı bu gül desenli dergide... Öyle ki yaşananların yazıldığı, "tanelere dizildiği, Hakk ipine derlendiği" ifadelerdi... Bir taç, bir ders, bir ibret çeşitliliği ile fikirler ve gönüller süslenip eğitiliyor... Süslü kelimelerin, veciz ifadelerin anlatamadığı bu yaşanan çile, hikmet, asalet çizgisini sade, berrak ifadeyle teslim edelim...Dergiyi aldı eline...Tam yirmi yıl geçmişti...Ali Gedik Bey'den hep iyilik, hep sabır, hep vefa görmüştü... Heyhat ki ona layık olamamış, nefsin tazyikinden, vesvesesinden, korkaklığından kurtulamamıştı... Kervanlar yürüyordu önden... Tesellisi o gece şu oldu... Yaralı, aciz adam unutulmadı...Birden kalkıp yıllarca iki kelimeyi yanyana getirip konuşamadığı Ali Gedik Bey'e mesaj yazacaktı... Hocam! dedi ve durdu.Cesareti kırıldı...Her zaman en büyük yardımcısı olan kalemine sarıldı... Yardım istedi... Onunla mesajını yazıyordu...Hocam!... Sizinle tanıştığım o günleri, "üç aylar" konulu yazınızı okuyunca gönül seferberliğini, boynu bükük halimi ve sizlerin fedakarlığınızı hatırladım... Kalkıp bir Yasin okudum. Gözlerim doldu... Duygularımın, fikirlerimin eşiğinde bizi hayata, bizi vefaya, bizi kendimizi tanımaya açılan kapı oldunuz. Sizlerden Allah (cc) razı olsun...Emeği geçenleri Rabb'im maddeten ve manen muvaffak eylesin... Bize bakanlara, koruyanlara, sevenlere, tutanlara selam olsun...***Yıl 1983. İcmal dergisi ilk sayı... Cami kapısındayım. Hüzünlüyüm... Kapak yazısını kaldırıp okumaktayım... "Bügün Hakk'tan gözü kapalı kaçanlar Yarın hangi hakikate nasıl varacaklar..."Madem ki gidiş O'nadır. İsteseler de Hakk'dan kaçamayacaklardır.Bu yolda yürüyenlere selam...Şehitlere Rahmet...Ben...Şu paspasYıpranmadan, yırtılmadan, eskimeden dağılıp yok olmadan, ne olurTozuyla, çamuruyla, sarın benim kefenimi ...
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021