Saddamlaşma Süreci K.Maraş

Cicim ayları sonunda hükumet ile kurulan uzatmalı balayı da sona erdi. Ortaya çıkan şu son gelişmeler "bozgun" dönemine işaret ederken iktidarın ne kadar çıtkırıldım olduğunu da ispat etti. Özal'dan mülhem Türkiye'ye çağ atlatıyoruz diyenler en sonunda ülkeyi getirdiler bir krizin kucağına bırakıverdiler.Şu son 2-3 hafta içinde ülke %20 fakirleşti. Gözler yine döviz panolarında, Dolar ile yatıp Euro ile kalkıyoruz. Yarın ne olacak sorusunun cevabı yok! Havada derin bir  kriz havası var ve açıkçası "Köşk'e çıkıncaya kadar durumu idare edelim"siyaseti dahi iflas etmiş gözüküyor.Herşeylerini bağladıkları, 24 saat mesai verdikleri AB sürecide geldi duvara tosladı. Seçim yaklaşıyor ve artık "vermek", "satmak" o kadar kolay değil. Tüsiad'ın açıklamalarını okudunuz. Ömer Sabancı hükumeti  resmen şamaroğluna döndürdü. Sağdansoldan vurdukça vuruyor. Zannedersiniz ki Ankara'da bir iktidar yok! Ya da Ecevit benzeri sun'i solunuma bağlanmış bir Başbakan var!İktidardan anlamlı bir ses yok.Bütün bir varlığını İMF, ABve ABD'ye bağlamış bir siyasetin nasıl felç olduğunu ibretle izliyoruz. İktidarı ve meşruiyeti millette değil de dışarıda arayanların nasıl onun bunun elinde oyunacak hale geldiğini görüyoruz.Kısaca buna "Saddamlaşma süreci" diyebiliriz. Ve her taşeron siyaset eninde sonunda bu limana bağlanmıştır. İstikrarsızlık ekonomi ile sınırlı kalsa iyi. Buna bir de siyasi kriz eklediler.Ankara da her şey toz duman ve bizler oturmuş "ortasından hükumetin geçtiği bir  çeteler savaşı" izliyoruz.Hükumet üzerinde asılı duran siyasi sorumluluğu yok sayarcasına faturayı başkalarına kesmeye çalışıyor.El altından asker suçlanıyor. Sanki kendisi iktidar değil de bir başkası iktidarmış gibi davranmaya çalışıyor. Ekonomideki bozgun için "dünya konjoktürü" diyor mesela. Kısaca bahane üretme üzerine hükumet gerçekten anlamlı bir performans ortaya koyuyor!İyide siz niye ordasınız kardeşim? Diye bir soru sorulacağının farkında değil galiba? Sözün özü siyasette uzatmalar dönemi başladı. Bir iktidar daha miadını tamamlarken gerçek aktörler sahne almaya başlıyor.Ülke kendi senaryosunu yazacak bir milli iktidarı kucaklamaya hazırlanıyor.