Siyaset, yargı ve medyadaki tehdit, şantaj, adam kayırma, kanunları bukalemunlaştırma, ortaya çıkan sapıklıklar vs. vatandaşın bayağı ilgisini çekiyor.
Sanki yaşanılanlar başka bir ülkedeymiş gibi bu başlıklar üzerinden yarım asırlık siyasiler, kendi ideolojileri üzerinden polemik ve sanal gündemler üreterek vatandaşı etkilemek istiyor.
Ama Türk siyasetinin artık aykırı bir lideri var. Siyasi statükoya (alışıla gelmiş) hayır, diyen bir lideri var.
(Benim anladığım kadarı ile) Bizim işimiz laf üretmek değildir. Koltuk kapmak, koltuk kollamak değildir. Benim işim, devlet ve milletimizin sorunlarını tespit, teşhis ve tedavidir, diyen bir lider var. Hüseyin Baş var.
BTP Lideri Hüseyin Baş, Halk Tv'de katıldığı bir programda, 'ülkemizin 2001 krizinden daha kötü koşullarda olduğunu' ifade ederek bunun nedenlerini sıraladı.
Yaptığı tespit ve verdiği örnekler akledebilenler için umudun kapısı niteliğindeydi.
Örneğin Sayın Baş, iktidarın ekonomi politikaları için 'Ben bunu hep şöyle anlatıyorum, 2002 yılından beri bizim önümüzdeki 20 yılımızı satan bir iktidar vardı.
Bu ülkenin bütün kazanımları, zenginlikleri satıldı ve biz 2022'de bu kaderi yaşıyoruz.
Şuandaki problem de önümüzdeki 20 yılın yine yabancılara, başkalarına tapulanmasıdır. Bizim 2030'umuz da, 2040'ımız da çok karanlık. Dolayısıyla bu kriz dünya tarihinde hiç bir krizle kıyaslanmayacak kadar derin bir krizdir" dedi.
Yerin altına sonra ineriz. Yerin üstüne bakalım. Gelecek 20 yılımız nasıl satıldı, ona bir bakalım.
Hatırlayın! 'Paranın dini, imanı, milliyeti olmaz… Para gelsin de nasıl gelirse gelsin' demiştiler.
'Yabancı sermayeyi ülkemize davet ediyoruz, borçlanarak büyüyoruz, devleti şirket gibi yöneteceğiz' demiştiler.
Bu çöküşü en iyi özetleyen isim Sayın Binali Yıldırım'dı. Sayın Yıldırım: "Biz, para yağmur gibi yağarken sanki hiç ödemeyecekmiş gibi bol bol almışız. Geri ödeme zamanı gelince 'nereden çıktı bu' demeye başlamışız' diyordu.
Aynı Binali Yıldırım Haziran 2018'de ise 'Türkiye borçlanarak büyüyen bir ülke, bu bir sır değil. Borçlanmaya da devam edeceğiz. Bunda da yanlış bir şey yok' cümleleriyle ekonomik çöküşü bir kez daha itiraf ediyordu.
Başta muhalefet partileri olmak üzere ekonomistler nasıl çöktüğümüzü çok renkli cümleler ile anlatıyorlar.
Çözüm başlığında ise 'israfı bitireceğiz, sıkı bir mali politika izleyeceğiz, piyasa şartları neyse onun gereklerini yerine getireceğiz' gibi yuvarlak cümleleri tercih ediyorlar. Özetle, 'bizde, AKP gibi serbest piyasa ekonomisinin uygulayıcısı olacağız' diyorlar.
Ama BTP Lideri Hüseyin Baş: "Siz, para sisteminin değiştirmediğiniz sürece bu ülkede ekonomiye dair hiçbir problemi çözemezsiniz" diyerek para probleminin, tam bağımsız ekonominin nasıl sağlanacağını tek tek anlatıyor.
Geleceğimiz nasıl satıldı?
Yap-işlet-devret modeli ile. Başka? Madenlerimizin özellikle yabancılara işletme hakkı adı altında verilmesiyle.
Başka? 2019 rakamlarına göre AKP iktidarı, 100 milyon lira üzeri toplam 327.8 milyar liralık ihaleyi özel sektöre verdi.
Kim bunlar? Dünya listelerinde top 10'da olanlar. Cengiz-Limak-Mapa-Kolin-Kalyon, Çalık, Sancak gibi şirketler.
Bu şirketler ne yapıyor? Altın, bakır, toryum, mermer, linyit çıkarıyor. Başka? Hazine'de kar garantili, işletme süreleri 2030, 3035, 2040 ve 2044 olan yol, köprü, tünel, hastane, havalimanı yapıyor.
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, 13 şehir hastanesini işleten 4 şirkete sadece 2022 yılında Hazineden yapılacak garanti ödemesinin 33 milyar 769 milyon lira olduğunu açıkladı. Diğer projeleri siz düşünün.
Kur korumalı mevduata, hazineden ödenen milyarlarca lirayı da hesaba ekleyin. Hükümetin senet garantisini ve yastık altına uzanma bedellerini de katın hesaba.
Sonuç: Mayıs ayı verilerine göre Hazine'nin iç ve dış borç stoku 3 trilyon 364 milyar TL. Vatandaşın bankalara borcu 1 trilyon 173 milyar TL.
Malum hükümetin 2022 bütçesinden 1 trilyon 750 milyar 957 milyon lirayı gider olarak planlamıştı. Yetmedi. Şimdi 900 milyar lira civarında ek bütçeyi kendi kendine onaylattı.
Bu ne demek?
Hükümet 3 yıl boyunca hiçbir bakanlığa, kuruma ödenek vermese, işçi, memur, akademisyen vs. hiç kimseye maaş ödemezse, uçak, zırhlı araç, saray filan yaptırmazsa yine de bu borcu ödeyemiyor, demek.
Vatandaşın borcu mu? Merhum Neşet Ertaş'ın, 'Kendim ettim kendim buldum' şarkısını tavsiye ederim.
Sonuç
İktidarda AKP'de, CHP'de, İYİ Parti de (MHP'nin öyle bir iddiası yok) olsa da, BTP lideri Hüseyin Baş'ın, "Siz para sisteminin değiştirmediğiniz sürece bu ülkede ekonomiye dair hiçbir problemi çözemezsiniz" gerçeğini kabul etmedikten sonra sonuç aynı olacaktır.
Pozitif sonuç için tespitin sahibini takdir ve destek şarttır.
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025