25 Şubat tarihli "Samimiyet Testi" başlıklı yazımızı şöyle bitirmiştik: "Son söz; bugüne kadar yaşananlardan yola çıkarak başta devletin zirvesi olmak üzere herkesin "Nerede hata yaptım"diyerek kendisini milletin vicdanında hesaba çekmesi şarttır.Yürütmenin, Yasamanın ve Yargının, sivil ve askerin bu kavgadan kurtulmasının tek yolu vardır.O da millete ve devlete olan aidiyetinin samimiyet testini ispat etmesidir."Evet, yazımızı böyle bağlamışız. Siz ne dersiniz bilmiyorum ama; kanaatimce ülkemizde yaşanan ve yaşanmakta olan ve bugün devletin zirvesine şıcrayan kavgalar bu noktada düğümleniyor.Onun için ülkemizin dirliği, birligi ve bölünmez bütünlüğü için bu dügümün çözülmesi şarttır.Şunu da ifade etmeliyiz ki, hiç kimsenin millete ve devlete olan aidiyeti hakkında şüphemiz de, ön yargımızda olamaz.Ancak gelinen bu noktada en küçük ihtimallere , dalgınlıklara, kapris ve ihtiraslara bu ülkenin tahammülü kalmadğından herkesin eteğindeki taşları dökerek millete dönmesinden daha tabii ve zaruri ne olabilir?Zira Yürütme de, Yasama da, Yargı da, Asker de millet adına vardır ve millet adına vazife yapmaktadırlar.Bir başka ifade ile devletin sivil ve askeri zirvesi bulundukları yerde millet adına bulunmakta olduklarını ısrarla vurgularlar.İşte burdan yola çıkarak hem devletin zirvesine yardımcı olmak ve hem de milletin vicdanına tercüman olmak için şu sorunun cevabının samimiyet testinden geçmesi şarttır.Soru şu: Milletin vicdanında devletin zirvesinin yeri ve manası nedir, devletin zirvesinde milletin yeri ve manası nedir?Bildiğimiz ve inandığımız gibi milletin vicdanı açık ve net. Yani milletin vicdanında hükümet etme; "Halka hizmet Hakk'a hizmettir", yasama "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir", Yargı;Peygamber postu, Ordu da peygamber ocağıdır.Acaba Yürütmenin, Yasamanın,Yargının ve Askerin vicdanında milletin yeri ve manası nedir?Veya Yürütmenin, Yasamanın,Yargının, sivil ve askeri bürokrasinin vicdanındaki millet aynı millet midir?Ya da devletin zirvesinin ittifak ettiği, üzerinde mutabakata varıdığı bir millet tarifi var mıdır?Yoksa her birinin birbirinden farklı millet anlayışları mı söz konusudur?Eğer tek bir millet ve onun emrinde ve onun adına hizmet veren kurumlar varsa bu kavga nedir?Ölçü millet ise milletin vicdanı ortada...Hayır! Ölçü devletin zirvesi ise bu millet hangisinin peşinden gidicek?
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010