Sefir, malumunuz üzere büyükelçi, diplomat demek. Sefirin Kızı ise şu an bir TV kanalındaki dizinin ismi.
Bu dizide canlandırılan 'sefir' yani büyükelçi karakteri tam bir rezalet. Kumarbaz, mafyanın eline düşmüş bir kişi. Dahası kızının namusunu para ile değiştirebilen bir ahlaksız.
Birkaç bölümünü izledim. Öyle ki, izlerken ekrandan içeri girip kafa-göz dalmak geldi içimden bu karaktersize!
Tabi dizinin reytingleri de iyi. Yani bayağı izleyeni olmuş ki tepkiler peş peşe geldi. En çok tepki gösterenler diplomatlarımızdı, elçilerimizdi ve yakınlarıydı.
Tepkilerin ortak anlamı ise 'dizideki bu karakterin Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edenleri küçük düşürdüğü' şeklindeydi.
Evet, doğru, aynen katılıyorum. Amma! Bu hassasiyeti taşıyan vatandaşlarımıza diyorum ki, tepkilerinizi senaryolardan, dizi karakterlerinden, yapımcılarından önce gerçek hayatta olanlara gösterin.
Örnek!
Yıl 1977. Bir bombalama ve cinayetle ismi zikredilen bir şahıs. Mahkeme bu şahıs için tutuklama kararı veriyor. Kaçıyor.
1992'de şerefli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından kendi isteği ile çıkıyor. Alman vatandaşı oluyor. Alman parlamentosuna giriyor.
İşte bu şahıs, Alman vekili sıfatıyla, "Türkler, Ermenileri katletmiştir, soykırım yapmıştır" diyor. Yani Türk milletine ve şerefli tarihimize iftira atıyor.
İşte bu şahsı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etsin diye Viyana Büyükelçisi olarak atadı.
Türk milletine katil, soykırımcı diyen bir şahıs benim devletimi, milletimi temsil edecek, öyle mi!
Evet, Sefirin Kızı dizisine tepki gösterenlerin gerçekler karşısında da duruşlarını görmek istiyorum.
Peki, vatandaştan, aktif veya emekli büyükelçilerimizden, yakınlarından bir tepki gelir mi?
Zannetmiyorum. Çünkü milletimizin milli ve manevi değerleri öylesine törpülendi ki, artık kim ne demiş, ne yapmış kimsenin umurunda değil.
Örnek mi istiyorsunuz? Hatırlayın! "Bakara-makara, birkaç ayet sallarım" diyen kişinin (Egemen Bağış) Prag'a elçi atanmasına kimse ses çıkardı mı? Yok. Şimdi neden çıkarsınlar ki!
Ozan Ceyhun, MHP'ye turnusol oldu
Bu atama milliyetçi tabanda tepkilere neden oldu. MHP'den Cemal Enginyurt yaptığı açıklamada "Sayın Cumhurbaşkanım, Ozan Ceyhun denilen eli kanlı ülkücü katilini, Viyana Büyükelçisi olarak görmek biz ülkücüleri derinden yaralamıştır. Sizin bu yarayı acilen tedavi etmenizi, ülkücü ve MHP sevdalısı bir şahıs olarak bekliyorum. Ülkücü katilini Büyükelçi olarak tanımadığım gibi, ülkücüleri HDP ve CHP zihniyetine değişenlerin timsah gözyaşlarına da inanmam. Ozan Ceyhun ülkücü katilidir" dedi.
Türkgün gazetesi ise "Ozan Ceyhun'un, Viyana Büyükelçiliği'ne atanmasına MHP ve Ülkücü camiasının tepkisi çok sert oldu. Kamuoyunda tartışma konusu olan atamanın derhal gözden geçirilmesi istendi" haberini yaptı.
Tabi herkes Devlet Bahçeli ne diyecek, diye merak ediyordu ki, Sayın Bahçeli konuştu;
"Bu atamayı maske yaparak Cumhur İttifakı'na husumet kusanlar, bilip bilmeden, partimizin resmi görüşü teşekkül etmeden akıntıya kapılanlar yanlış yapmışlar, ters köşeye yatmışlardır. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bu tuzağa bazı milletvekillerimizin ve parti yöneticilerimizin düşmesi de hazin ve ibretlik bir vakıadır. Milliyetçi Hareket Partisi'ne sosyal medyadan istikamet çizilemez" dedi.
Türkgün gazetesi hemen haberi kaldırdı. Cemal Enginyurt'un ne yaptığını ise bilmiyorum. Merak ettiğim ise yerel seçimlerden önce 12 Eylül'de savcı olan babası üzerinden Tunç Soyer'e demedik laf bırakmayanlar, aynaya baktıklarında ne düşüneceklerdir!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024