Serbest Piyasa "kavga", Milli Ekonomi "barış" getirir

Bilmiyorum farkında mısınız ama Tarım Bakanı Mehdi Eker geçtiğimiz günlerde farkında olmadan "serbest piyasa"nın ne demek olduğunu çok güzel ifade etti.Eker, pirinç fiyatlarındaki artıştan söz ederken, ellerinde pirincin olduğunu açıkladı, ""Neticede burası serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı bir yer" dedi ve ilave etti, "Bu durum spekülasyondan kaynaklanmaktadır"İşte size Bakanın ağzından "serbest piyasa" manzarası?Bakın Bakan'ın açıklamalarından nasıl bir sonuç çıkıyor? Pirinç var. Birileri fiyat artsın diye stoklarda tutuyor. Bu arada 200 bin ton açık, gümrüksüz olarak dışarıdan sağlanacak.Talep var. Varolduğu iddia edilen pirinçle tüketici buluşamıyor. Marketlerde pirinç aşırı pahalı, uygun fiyatlı olanlara ulaşmak için halk kuyruklar oluşturuyor. Yani vatandaş ihtiyacı olan ve varolduğu bilinen bir ürüne öyle ya da böyle ulaşma imkanı bulamıyor.Birileri spekülasyon yaparak pirincin fiyatını yüzde 130 arttırabiliyor, yani haksız kazanç elde ediyor.Üretici bu kazançtan pay alamıyor; çalışıyor didiniyor, emeğinin üzerinden birileri fazlasıyla kazanıyor. Bütün bu gelişmeler karşısında Hükümet muhalefet gibi davranıp yorum yapmakla yetiniyor. Tamamen seyirci. Bu arada cebini dolduran doldurdu. Olan yine üreten ve tüketen vatandaşa oldu.3-5 kişi memnun oldu, Hükümet görmezlikten geldi, zaten geliri yetmeyen vatandaşlar ise iyice mağdur oldu.  İşte size "serbest piyasa ekonomisi", diğer bir ifadeyle "Kapitalist ekonomi"?Bu durum sadece ülkemizde yaşanmıyor.Kapitalizmin etkili olduğu her ülke bu sıkıntıları yaşıyor.  Serbest piyasa ekonomisi mutlu bir azınlık oluşturma uğruna milyonları feda eden bir anlayışın ürünüdür. Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkelerde Hükümetler mutlu azınlığın önünü açmakla meşguldür. Bunu başarabildiği müddetçe ekonomi toz pembedir. Hükümetlerin diğer bir görevi de yolunacak kaz mesabesinde olan çoğunluğu bir şekilde idare etmek, oyalamak, gözlerini boyamaktır.  Serbest piyasa ekonomisi çoğunluğun gelirini sürekli olarak mutlu azınlığa doğru kaydırır. Bu da çoğunluğun gelirinin sürekli düşmesi, bir süre sonra da ihtiyaçlarını karşılayamaması anlamına gelir.Bunun sonucu kavgaların, cinayetlerin, hırsızlıkların, intiharların artmasıdır.Toplumsal huzursuzluk, kargaşa serbest piyasa ekonomisinin doğal bir sonucudur.Dünyaya pirinç gibi temel gıda maddelerini ihraç eden Mısır'da ekmek kavgalarının yaşanması; her türlü ürünün yetişebildiği Türkiye'de pirinç ve ekmek kuyruklarının oluşması hep serbest piyasa ekonomisinin bir neticesidir.Varolan ürünlere ve kaynaklara ulaşmayı zorlaştıran, toplumda kavga mantığını ve haksız kazançları körükleyen serbest piyasa ekonomisinin uygulanması gereken bir model olduğunu ifade etmek hiç de mantıklı değildir.Kavgayı getiren serbest piyasa ekonomisini IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarla dünyaya empoze etmeye çalışanların "barış"tan bahsetmeleri ise oldukça saçmadır.O halde GERÇEK ÇÖZÜM nedir? Çözüm bugün Bursa Ovaakça'da konuşuluyor:MİLLİ EKONOMİ MODELİ ve bu Model'in açılımı olan SOSYAL DEVLET-MİLLİ DEVLET projesi.Bugün Uluslararası Sosyal Devlet-Milli Devlet Kongresi'nde yerli ve yabancı yüzlerce bilim adamı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Model'i hakkında tebliğler sunacak.Çözümün MİLLİ EKONOMİ ve MİLLİ DEVLET olduğu vurgulanacak.Şu anda gündemde olan pirinç krizinden yola çıkarak izah etmek gerekirse, Milli Ekonomi varolan ve talep edilen pirinçle talep eden vatandaşı kolaylıkla buluşturan bir ekonomidir.  Milli ekonomide pirinç üreticisine, daha tarlaya tohumunu ekmeden yüzde 50 avans verilecek, çiftçiye yerli gübre, yerli tohum, yerli ilaç, ucuz mazot, ucuz elektrik temin edilecek. Pirincin fiyatını, çiftçinin lehine kooperatifler belirleyecek. Üretici pirincine Pazar aramak zorunda kalmayacak, devlet alım garantisi verecek. Pirinç üreticisi ve ürünü sigortalanacak. İhtiyaç duyulan pirinç Türkiye'de yetişecek, ithalat engellenecek. Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılacak, üretici daha fazla kazanacak tüketici daha ucuz yiyecek.Milli ekonomide spekülasyonlara asla müsaade edilmeyecek. Devlet üretimden tüketime her aşamada müdahil olacak, seyirci kalmayacak. Kontrolsüz bir adım olmayacak. Haksızlıklara, haksız kazançlara asla müsaade edilmeyecek.Milli Ekonomide çiftçi milletin efendisi olacak.Milli ekonomide tüketici de desteklenecek. Sosyal devlet projeleriyle her bir vatandaş asgari geçimini sağlayabilecek, kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecek bir seviyeye çıkarılacak.Milli ekonomide üretici üretmekten zevk alacak, tüketici ise ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayacak.Devlet üretime de destek olacak, tüketime de.Bu sebeple toplumsal barışı gerçekten temin etmek, sadece Milli Ekonomi Modeli ve Milli Devlet anlayışıyla mümkündür.