Eli kanlı terör örgütü PKK'ya üye oldukları, yardım ve yataklık ettikleri, bu örgütün uzantıları içinde yer aldıkları vs. sebeplerden ötürü yargılanan ve mahkûmiyet alanlar, hukuktaki virgüllerin devreye konulmasıyla serbest kaldılar. Sözlü ve fiili olarak her daim devletin ve milletin varlığına, birliğine kasteden, "bizi özerklik kesmez, tam bağımsızlık istiyoruz" diyen, meclis dahil her ortamda "PKK özgürlük hareketidir, Öcalan halk kahramanıdır" vs. gibi bölücü söylemleri dillendiren bu zevatlar, meclise gelip; "devletin varlığı ve bağımsızlığı, milletin bölünmez bütünlüğünü? Koruyacaklarına "namus" ve "şerefleri" üzerine yemin ettiler. Ülkemiz neden bu halde, sorusunun bir cevabı da bu olsa gerek. Nasıl mı? Namus ve şeref dile düştü, dile? * * *Balbay Nerede?Mustafa Balbay içerdeyken daha popülerdi. Hemen hemen her gün içerden yazdığı mektuplar, gündeme dair yorum ve çıkışlarla gündeme gelir veya partisi ve medya tarafından gündem edilirdi. 4 yıl 9 ay sonra Anayasa Mahkemesi, "Bu kadar uzun tutukluluk süresi hukuka aykırı, sizi hukuksuzca içerde tutmuşuz. Pardon! Dedi ve günlük bir kaç bardak çay hesabından 4 yıl 9 ayın tazminatını ödeyerek serbest bırakıldı. Balbay, sevinç içindeydi. Partisi, demokrasi hayranları vs. de kutlamalar yapıyorlardı. Balbay çıktı ve meclise girdi. Ülkemizin her günü ayrı bir gündem ve bu çoklu gündemler, hep çoklu tehlikelerin habercisi. Ama Balbay'dan haber yok. Sayın Balbay, dışarı çıkınca gündemlerden uzak mı kaldı? Yada içerdeki popülaritesini kaybeden Balbay'ı medyamı gündemden düşürdü? Yoksa?Evet, yoksa 4 yıl 9 ay sonra "pardon, özgürsünüz" yeli hangi dağdan estirilmişti. Evet, kimse nerden esti bu rüzgâr, diye sorgulamadı. Günler geçtikçe bu yelin kaynağı da, amacı da kendiliğinden ortaya çıktı, çıkıyor. Sanki bu rüzgâr Oslo'dan geliyor gibi? Sayın Balbay, bu özgürlüğün bir bedeli olduğunu hesap edememiş olabilir ama şimdi bu bedeli görmesi ve buna itiraz etmesi gerekir, diye düşünüyorum. Artık bölücü terör örgütü PKK'nın dağda, bayırda, içerde, dışarıda sözcülüğünü yapan kişi, parti, dernek vs. gibi kurumlar Balbay ipiyle hukukun içine girip, teröristleri dışarıya çekmeye çalışıyorlar. Başardılar da (!) Bu taktik, ilk olarak şimdilerde kumpasa getirildi, denilen tutuklu askerler üzerinden denendi. Ama askerlerimiz bu oyuna gelmedi. Bizim özgürlüğümüz, bebek katilinin dışarı çıkması için merdiven yapılacaksa içerde kalmayı yeğleriz, denildi. Özellikle "açılım süreci" sonrasında genel af ve Öcalan'ın serbest bırakılması hep konuşuldu, konuşuluyor. Hükümet her ne kadar böyle bir şey söz konusu olamaz, gündemimizde genel af yok vs. gibi çıkışlar yapsa da, yok, hayır, olmaz öyle şey denilenlerin sonradan nasıl olduğunu defalarca gördük.İşte bu bağlamda Sayın Balbay'ın, özgürlüğü, olmaz öyle şeyin, oluru mudur? Diye düşünüyorum. Dedim ya! 4 yıl 9 ayın bir bedeli olmalı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025