'Şerefli mağlubiyet ' seslendirme dosyası:
Pek çoğumuza göre tarihimizin en iyi jenerasyonu olan milli takımımız, İtalya karşısında tarihimizin en kötü maçlarından birini oynadı.
Rakip Ekim 2020’den bu yana bırakın kaybetmeyi gol dahi yemeyen, turnuvanın favorilerinden İtalya’ydı.
Ancak biz de Fransa’ya, Hollanda’ya sahayı dar eden takımdık.
Hepimiz umutluyduk.
Ama her geçen dakika umut yerini endişeye bıraktı.
Nitekim İtalya oynuyor, biz evlerimizde bizim çocuklar sahanın içinde izliyordu.
İlk yarıda bırakın atak yapmayı buna teşebbüs dahi edemedik.
80li yılların şerefli mağlubiyet günlerinden esintiler izledik.
Hem de bu kadroyla.
Şenol hoca İtalya’yı ya analiz etmedi ya da yanlış analiz etti.
Zira futbol ile alakası olan herkes İtalya’nın başarısının ana nedeninin orta sahadaki pres gücü olduğunu bilir.
Öyle bir pres yedik ki art arda 3 pas bile yapamadık.
Sert İtalya orta sahasıyla kavga edecek oyunculara ihtiyaç vardı.
Yusuf Yazıcı da Hakan Çalhanoğlu da çok yumuşak kaldı.
Beklerimiz de oyun kurma özelliğine sahip isimler olmayınca vurduğumuz her top, duvara çarpar gibi geri geldi.
Aslında yapılacak şey belliydi.
Oyunu kanatlara yayıp, kenar orjinli ve hızlı isimlerle skor kovalayabilir, ya da uzun toplarla rakibi geri dönmeye mecbur edebilirdik.
Bunu sadece bir kez Cengiz ile denedik.
Şenol Güneş analizden, kadro tercihlerine kadar kötü bir sınav verdi.
İtalya karşısında kaybetmek elbette sürpriz değil, ancak bu denli korkak oyun kabul edilebilir değil.
Şimdi önümüzde Galler ve İsviçre maçları var.
Şenol hoca rakipleri çok çok iyi analiz etmeli, sahaya ezbere değil rakibe göre kadro çıkarmalı.
Yoksa bu altın jenerasyon ilk turda eve dönerse bunun faturası herkes için ağır olur.
Rakip Ekim 2020’den bu yana bırakın kaybetmeyi gol dahi yemeyen, turnuvanın favorilerinden İtalya’ydı.
Ancak biz de Fransa’ya, Hollanda’ya sahayı dar eden takımdık.
Hepimiz umutluyduk.
Ama her geçen dakika umut yerini endişeye bıraktı.
Nitekim İtalya oynuyor, biz evlerimizde bizim çocuklar sahanın içinde izliyordu.
İlk yarıda bırakın atak yapmayı buna teşebbüs dahi edemedik.
80li yılların şerefli mağlubiyet günlerinden esintiler izledik.
Hem de bu kadroyla.
Şenol hoca İtalya’yı ya analiz etmedi ya da yanlış analiz etti.
Zira futbol ile alakası olan herkes İtalya’nın başarısının ana nedeninin orta sahadaki pres gücü olduğunu bilir.
Öyle bir pres yedik ki art arda 3 pas bile yapamadık.
Sert İtalya orta sahasıyla kavga edecek oyunculara ihtiyaç vardı.
Yusuf Yazıcı da Hakan Çalhanoğlu da çok yumuşak kaldı.
Beklerimiz de oyun kurma özelliğine sahip isimler olmayınca vurduğumuz her top, duvara çarpar gibi geri geldi.
Aslında yapılacak şey belliydi.
Oyunu kanatlara yayıp, kenar orjinli ve hızlı isimlerle skor kovalayabilir, ya da uzun toplarla rakibi geri dönmeye mecbur edebilirdik.
Bunu sadece bir kez Cengiz ile denedik.
Şenol Güneş analizden, kadro tercihlerine kadar kötü bir sınav verdi.
İtalya karşısında kaybetmek elbette sürpriz değil, ancak bu denli korkak oyun kabul edilebilir değil.
Şimdi önümüzde Galler ve İsviçre maçları var.
Şenol hoca rakipleri çok çok iyi analiz etmeli, sahaya ezbere değil rakibe göre kadro çıkarmalı.
Yoksa bu altın jenerasyon ilk turda eve dönerse bunun faturası herkes için ağır olur.
Ömer Ali Akburak / diğer yazıları
- Elbet bir gün buluşacağız / 03.11.2021
- Atan ve tutan / 26.10.2021
- Bir varmış bir yokmuş / 04.10.2021
- Cimbom istediğini aldı / 01.10.2021
- Yetenek farkı / 27.09.2021
- Terim kendini inkâr ediyor / 23.09.2021
- Yetmez ama evet / 21.09.2021
- Statik enerji / 13.09.2021
- Şerefli mağlubiyet / 12.06.2021
- Bu yarışa kalp dayanmaz / 12.05.2021
- Atan ve tutan / 26.10.2021
- Bir varmış bir yokmuş / 04.10.2021
- Cimbom istediğini aldı / 01.10.2021
- Yetenek farkı / 27.09.2021
- Terim kendini inkâr ediyor / 23.09.2021
- Yetmez ama evet / 21.09.2021
- Statik enerji / 13.09.2021
- Şerefli mağlubiyet / 12.06.2021
- Bu yarışa kalp dayanmaz / 12.05.2021